10 Ocak 2020 Cuma

İLİŞKİMİZ MAYIN TARLASINDA GİBİDİR...


İLİŞKİMİZ MAYIN TARLASINDA GİBİDİR...

Ne zaman ne olacağınızı bilmeden bir çizgide ilerlersiniz. Her an her şey olabilir düşünceleri bize göre değil oysa. Kaybetme korkuları ile düşüncelerimizin arasında yok dedirten imkansız olan hiç bir şeye izin vermeden nereye kadar gidersek orada bende varım demek güzel değil mi?

Küçük bir nedenle büyüyen alevlerin arasında kalabilirsin. Belkide başıma gelebilecek en kötüsüdür diye de düşüncelerden gezinecek kim bilebilir.
Belki bugün değişirim, belkide yarına kalan küçük bir nedeni yaşantımızdan çözmek isteyeceğiz diye zamanı erteleyeceksiniz. Her an her saniyelerimizin ilişkimiz konusunda önemli parçalarını bir bir toplarken, geleceğimizde bizden çalan şimdiki zamanı geri alamayacağımız o an şimdidir...
Kendini nerede eksik vede yarım kıldın? Ya sonra dediğin, ertelemiş olduğun nedir?
Sen! veya Sizi kim nerede kaybetti? beklentilerinin üstesinden gelmek, etkisiz kılman ve geriye dönük beklentileri saramayacağına göre değişiminin şimdi tamda sırası.
Sanki daha dün gibi her şey yeniden başlıyor hayatımızda.
Bana beni anımsatan hikayemi izlerken eksik olan parçamın nerede kaybolduğunu anımsatanlarla yüzleşiyorum ve bu benim için en güzel hediye diyebilirim. Yıllar bir birini kovaladıkca illa birilerin yansımaları sonucu aklın, zihnin, mantığımızın devre dışı kalarak girip, çıkıp silkelendirdiklerimizle her an “akıl” devreye girmez sadece.
Bilinçaltınızdaki tümden var olan dirençlerimizin kırılış hikayelerini yeniden düşlememize yardımcı olurken, “Ben kim olursam olayım en güzel olanı sevgimle alıp kabullenmem olacaktı öylede oldu.
Bugün yansıyanların gücü ile oldu... İlişkiler: sevgi: aşk: değer: özden gelen en büyük iksirimiz olan koşulsuz sevgidir”.

Her şeyin içinde en önemli yaşama sebelerimiz sevgidir.
İyi bir ben olmak, başarılı olmak, değerli vede önemli bir yerde yaşam kalitemizi kazanmak gerçekte ne kadar kolayken ne zormuş diye bana bunu söyleten neydi.
Ben Annemi kaybettiğim gün bugünden sonraki her günüm eksiğim olan sevgim oldu. Onun yeri kimsede yoktu bana elbette. Ta ki çocuklarım dünyaya gelsin. En büyük iksir yaşama sebeplerimiz sevginin derinlerden gelen kendisidir.

Sizi yoktan var edecek küçük bir dokunuşla yaşama sebeplerinizde değişecek vb... gibi bir çok dengeler yerli yerine oturacak. Belkide yapılanların ardından kendinizi yok etmek isteyeceksiniz de. Oysa, kimse için değişmeye değer mi konusu tartışılır ve iyi bir insan, güzel kaliteli bir hayat ve senin kendi içsel duygusal dünyanı yeniden yaratabilme şansınla birlikte yakaladıkça uykuda olan benliğinin uyanışıda olacak.
Ama! içindeki sesi durduramıyorsun. Kalp atışlarını dindiremiyorsun. Açım diyen kalbinin doyması için yatıştırdığın kendini kurban rollerine koyarak beslenmeye çalışırsınız. Oysa kendini kandırmanın yolu bu olmamalıdır. Sevgi enerjinin hakimiyetinde kalman, onu alıp tutup beslemenin yolları illa kadın ve erkek ilişkisi içinde olmak zorunda değilsin. Kendini sevmeyi öğrenmek için yollarını bulmak gerçekten en keyifli olandır vede sonucta bir dokunuşla değişen bin uyanışınız olacak günün sonunda. Var edip yok olanlarla kalbinize dokunmaya ne dersiniz.
Eminim ki bin bir farklı ilişkiler konusunda hikayeler vardır. Yüzündeki maske ile dışarda pollyyanacılık oynamak yerine gerçek sen kimliğini kazanabilirsin. Ama naıl değil mi? En zor vede en değerli olanı alıp kabullenmek gerçekten de en zor hayat ve yaşam konusundaki dengelerin kendisidir.

Benim kendimden başka kimseye ihtiyacım yok diye düşünmeye başla. Kabullendiğin kendin ile çıktığın bu yolda “yalnızlık” ile sınanmaya başlarsın. Benim kimsem yok demen seni acıttıkca duygularınızda bukez acımaya başlayacak. Ardındaki nedenlerinizi yoklarken seni anılarına gezintiye çıkartacak ve sende tüm bu dirençlerinin mücadelelerinin kaynağını keşfederceksin. Saklı kalmış duygularını halının altından çekip çıkartırken yüzleşmemek için elinden geleni yaparken yaşadıklarna isyan olurunuz. Tüm gelmişin geçmişinizle örtülü oluşu ile silkelendikçe alev topu gibi yükselişi içinizi dağlar ve yüreğiniz kabarır.
Panik atak, kokrularınız gündemde olur. Bir başka içsel dürtülerinizin kontrolsüz gelişinden etkilenirsiniz. Aynadaki yansımalar gibidir tüm değerlerinin sana dokunması da. Beklenmedik misafir olmasın diye kendinden ödün vermeye başlamak ve nereye kadar seni olabileceğin kimliğe taşıdığını gözlemle.
Sen değişirken yanındakilerin yanında olmamasından yıkımların olur. Sözlerin, kelimelerin duygularınızı bir birinizden kopartorken acı, isyankar duruşlar, inad, kibir, kin derken daha başka hikayelerin gelişi sizde olumsuz direnmeler getirir.
Seni çekip çevirecek sevgi enerjisi ile beslenirken istemediklerine katlanırsın. Kalbine giden yolu keşfederken ona bağımlı kalırsın. “O olmazsa hayat da olmaz” derken “kıskançlık dürtülerin oluşur. “Kaybetme, ölüm, yok olma dürtüleri, değersizlik, yetinememek gibi sözler, düşüncelerin zihnini, beyninizi kemirir belkide, sadece o mu?
Kim olursa olsun sebepler zincirlerinizden kendinizi bir birine bağlayan ve her birinin kendi içindeki senaryosu ile imkansızlıkları da beraberinde oluşturur vede kenetlenir. Böylece tam anlamı ile ona bağlanırsın.

Devamı yarın....

Müjde Şener


11.1.2020
34/16/7

haberal kıbrıslı gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...