12 Ocak 2020 Pazar

IŞIKTA SENSİN, YOLCUDA SEN, REHBER DE SENSİN...


IŞIKTA SENİN, YOLCU DA SEN, REHBERİN DE SENSİN...

Tüm yaşamımızın hediyelerini toplayarak Dünyamıza gülümseyen kalple geliriz. Var olan her şeyimizin içinden kendimize alma, tutma, bırakma veya verme enerjisi ile dengelemeye çaba sarf ederiz.
Neden cabalamak durumundayız?
Akışta olması gerektiği gibi, her şeyi alıp kabullenmek varken takılıp ilerleyemediğimiz nedenlerimiz nedir?
Tüm yaşama sıkı sıkıya sarılırken aslında var olanlara bağımlı kalırmışız. Alışkanlıklarımıza inanırken sahip olduklarımızın bize ait olduğunu sanarak bırakmak istemeyiz.
Onunda üzerine aşılanan kodlarla olumlu olumsuz her nedenleri içimizde barındıran ve kendimize başka dünya oluştururken anlamlaştırılan nedenlerimizle, yaşama sebeplerimize takılıp ilerlemeye başlarız.
Yaşarken kendimizi ne kadar şanslı kılabiliyoruz ki,
İlla birden fazla nedenlerin gün yüzüne çıkışı ile, istemediklerimizin olmasında canımız acıdıkca daha iyi değerlendirmeyi öğreneceğiz öyle değil mi?
Hep bir beklenti içerisinde kalıp birilerin değişimi başlatmasını isteriz ve öylede olur.
(Farklı kimlikler arasında öncülük eden birilerin izlerini sürmek ve sonrasında ona yetişmeye çalışmak ve rekabet içerisinde olmak içgüdüsel gerçekleşirken tüm yaşama sıkı sıkıya sarılmanın nasıl bir rota çizilmesi gerektiğini bize anlatan yansımalardır).

Farkında olmadan Onun arkasına takılıp enerjisi içinde takipcisi oluruz. Oysa, istemediğimiz bir olay, küçük bir neden yaşamadan önlemini alabilmemiz zormuş gibidir. Bu, kime göre, ona göre gerçeğidir ve öyle değerlendirilmiştir. Günün sonunda arındaki nedenlerin bugünkü yaşamını etkilediğindendir.
1- Zoru görmeden kolayı öğrenemeyiz...
2-Başımıza bir şey gelmeden önlemini almak aklımıza gelmez mesela.
Hep deriz “olmadan bir şeyi olmuş gibi düşünüp yaratmayın” diye. Nedeni ise: aklınızda kötü olan takıntılar, kuruntular, yargılarınız, eleştirilerinizin zıddı olanı da iyi düşüncelerinizi de yaratabileceğinizdendir.
Her şeyin bir kalemde yazılışı ile, istediklerimiz ile istemediklerimizi yaratabilme gücümüz vardır. Bilinçaltı sen ne ekersen onu biçersin.
Düşüncelerinizde her nedene takılıp kalmanızın sebebi de budur. Zamanla ben ne istersem o olur derken aklıma sadece iyi şeyler geliyordu. Fakat meğersem istemediklerimin de gerçekleşmesi ile acısı tatlısı ile her şeyin içerisindeki çekim gücümle yarattığımdan olduğunu anlayıncaya dek ağlarken gülen gülerken ağlayan kimliğimi keşfetmiştim.
Küçük bir neden olur ve sebebe dönüşür. Ardından keşkelerimiz başlamaz mı? Aynen öyle. “Şimdiki aklım olsaydı yapmazdım” deriz. Vizyonumuzdan gelip geçen her düşüncelerimize katkı koyan düşlediklerimizleyiz. Ve, daha başka yaratıcı gücümüzle ifadelerimizin kurbanı olabildiğimizi farkettikçe dönüp geçmişimize hesap sormaya başlarız. Ancak, bu yargısız infazların arasında boğuldukça çıkış yolu ararken bizi bilinçaltımıza yönlendirecek.
Çünkü, her şey orada ve ne ekersek neyi nasıl yaratırsak her şeyi ile alıp kabullenen hazineden bahsediyorum. Sebeplerimizin zincirleri arasında tek tek halkaları açıyor ve istediklerimizi, istemediklerimizden ayrıştırarak yeniden yapılandırmaya başlarız.
Tüm geçmişimin hayat hikayemle örtüşmesinin tek sebebi bizlere kendimizi anlatan seçimlerimizdir.

Bir düşle başlayan ve hayallerimizle süsledikçe düşüncelere kodlanır. Alışkanlıklarımız ise inanca dönüşürken zaman içinde bağımllığımız olur.

İstemediklerimize alışkanlık edindikçe vede bağımlı oldukmu kendimizi feragat etmeye başladık mı, duygu, düşünceler, kelimeler, hislerimizin arasındaki düellolarımızın nötür oluşundan ortaya farklı kimliğimizi çıkartacağız. Böylece, geleceğimiz istediklerimizin üzerine kurulacak yaşama sebeplerimiz olarak bize yol gösterebilecek. Işık ta sensin, yolcu da sensin... elimizdeki feneri tutarken nereye gideceğimizi yaratarak ilerleyebilmemiz kendi ellerimizde ve biz bunu imkansızlıkların arasında farkedip ortaya koymaya başlıyoruz. Unutma yol gösteren “Rehber” de sensin...
Derin nefesler alıyoruz ve derin nefesler veriyorken önümdeki engellerimin çekilmesini niyet ediyorum. Bana ait olmayan hiç bir şeyin sahibi değişim. Öylede oldu...

numerolog:Müjde Şener
14.1.2020
37/10/1

YENİ BAKIŞ GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...