KENDİNE
OLAN İLİŞKİNE Mİ BAĞIMLIMLISIN...
Geçmişinizin
kurbanı olmayı değil geleceğin iksiri olmaya ne dersiniz...
Tüm
yaşam bize kendimizi bulabilmemiz için bir çok seçenekler
sunarken biz kendi tercihlerimizi kullanmadan bir döngüde savruk
dağınıklıklar yaşarız.
Kim
olduğumuzu, ne olmak istediklerimize kadar başkaların
yönlendirmesi sonucu yaşadığımızı ne zaman farketmeye
başlarız.
O’
zaman dünya döne dursun, biz kendi eksenimizde kimse için değil
kendimiz için yaşamın tadını hissedelim.
Beklentilerimizin
hikayelerinde beklenilmeyenlerin arasında bir birini zarara sokmadan
yürümek varken, bu yolda her birimizin bir birimizden beklentileri
neden olsun.
Yaşadıkça
istemediklerimizin kurbanıyız. Suçlu aradıkca kendimizi çıkılmaz
bir döngüde hissederek ilerleyemediğimizi, hatta nefes dahi
alamadığımızı sanırken ardımızda saklamış olduğumuz bize
ait olmayan mahremiyete teslim oluruz.
Kaynağa
giden yol: içimizdeki hikayelerin değişmesidir.
Böylece
bırakamadıklarımızın bilincinde olup kendimize gülen kalp
bırakabilmenin verdiği öz değer, iyi bir niyet ve kalıplaşmış
tüm var ettiklerimizin giderken ardında bakmadan yol bulmasını
sağlamak gerekir. Hiçbir şeye bağımlı kalmadan bunu yapmaya
başlayınız.
Benim
senden senin de benden alman gerekenleri aldık ve bitti teşekkür
ederim. Yolun açık olsun...
Şimdi
şu anda kim olduğun değil, ne olmak istediğini yoklamaya ne
dersiniz.
Tüm
yaşamın bize hediye edilişini kutlamak varken başkaların
dünyasında kendinizi bulamazsınız.
Ben
sevgiyim, aldığım her nefesimle kendimi olmak istediğim kimliğim
ile değerli kılmaya başlıyorum.
Kimliğimin içerisinde bana ait olmayan, kimseye ait olmayan her
nedenlere takılıp düşmek yerine itici gücümü kullanmaya niyet
ediyorum.
O güç!
bana
ait olan yaşam gücümdür. Sevgi enerjimdir ve ben kendimi
seviyorum.
Derin
nefesler alıyor ve derin nefesler veriyorsun...
ilişkiler
üzerine kurulmuş dünyamızda kendimize olan ilişkimizin ne
kadarının bilincindesiniz?
Her
bireyin en büyük zenginliği taşımış oldukları kadardır.
Böylece,
birlik içinde nerede ve kimlerle nasıl olmanız gerekiyorsa, o’nun
size olan değeri: gerçektede seni değerli kılıyormu?
Ruh
eşimi arıyorum...
Bana
ait parçalarımı istiyorum. Benim içsel dünyam ile ruhsal
aydınlanmaya giden yaşam yollarımda kendime gülümseyebilmeyi
seçiyorum.
Ben onu
seviyorum, ya o! beni “gerçek” seviyor mu?
Sevgi
nedir?
Nasıl
bir sevgiye kucak açtığını anlayıncaya dek sorduklarına sende
inanıyormusun?
Yazdıkların
gerçek sen misin?
Sahip
olduğun vede olamadığın ilişkinde kaybolmuş benliğini nerede
daha yakın kendine hissediyorsun?
Tümden
var olan ve “olmaz” dediğiniz aslında sende olmayan ve olmasını
dilerken nasıl elde edebileceğini bilememektir.
Keşke
benimde olsa demezmisin.
Geçmişe
kırgınsın, geçmişinde olan biten her bir nedeni suçlarken sanki
senin hiç bir kabahatin yokmuş gibi davranıyorsun oysa,
beklentilerinden yoksun kalırken “ama nasıl yok ki! “yok işte”
diyerek isyankar, asi vede kızgın, öfkeli tavırlarınızdır
önünüzde siper almış, ilerlemenize engel olan ve sizi olmak
istediklerinizden mahrum bırakandır.
Ben
nerdeyim ve kendimi nasıl bu girdaptan çekip çıkartabilirim?
Güzel
soru ve bu sorunun içerisinde kal. Bir süre sessiz sakin bir yerde
kendine bu soruyu sorup durdukça inan ki etrafını saran bir çok
geçmişin anıları ile sarmalanmaya başlarsın. Tek tek
yüzleşirken gözlerinden akacak göz yaşlarını “aman kimse
görmesin” diye direnme.
“Bırakıyorum
serbest ve özgürce akıp gitmesine ve öylede oldu. Bu bana ait
olmayan yaşamıma sıkı sıkıya sarılmış bir başkasının
hikayesidir. Benim hikayem beni onore eden, mutlu kılan ve içsel
ruhsal duygusal her birinin bir biri arasındaki geçişlerin rahat,
özgürce akmasına izin veriyorum...”
Tümden
geçmişi bir kalemle yazarken illa yürüdüğünüz yolları tekrar
geçmek durumunda kalabilirsiniz ama neden?
Çünkü,
izlerin bir birini takip edişi ile, sabırla sınanarak değerli
olan kendine uzanan bu yaşam yolculuğunda ileri geri giden gelen
her birinin bir birini nasıl beslediğini farkederken “ben kendime
neler yaptım” diye düşünmenize yol açacak.
Kendinize
çeki düzen verdikçe içsel duygusal tüm travmalarınızın nerede
ve kimler tarafından yol bulmaya çalışır olmanıza bakıp minnet
duygunuzla rol üstlenen kişilere teşekkür et.
“İyiki
varsın, iyiki hayatıma duyguma dokundun ve beni olmam gereken yere
gidebilmem için yönlendirdin...
Teşekkür
ederim
NUMEROLOG: Müjde
Şener
13.1.2020
36/18/9
Alışkanlıklarımızdır
bağımlılık yapar. Bilmeden her nerede kimlerin takipciside olsak,
bu bizi bir yerden sonra durdurmak zorunda kalır.
Nereye
gidiyorsun?
Kimlerin
peşindesin?
Kendini
nerede eksik yarım bıraktın dedirtene kadar yordukça
kelimelerinden sıkılmamaya başla. Beklentilerine izin verdikçe
izlemen gereken yaşam yolunun seni bir bir takıntılarından,
saplantılarından, hatta birikimlerindeki tutsaklığından azad
edecek...
Kişisel-
Ruhsal uzantılarından kimliğini yoklamanı sağlayacaktır.
“
Kendim olmaya vede beklentilerimden yoksun kılmaya başlarken
ilişkimdeki iksirin öz değerimle bağlantılı oluşuna
inanıyorum”. Çünkü, bu sadece bana aittir. Sana olanı al ve
git...
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder