İYİ BİR ŞEY
YAPTIĞINA İNANIYORSAN ÖNÜNDE DURMA…
İyi bir şey
yapıyorsan önünde durmanın bir anlamı yok. Herkes ne diyecek
diye düşünüpte kimse için ilerleyemediğinizi gözlemleme
şansınız olacaktır.
Kelimelere
takılmayın. Söz keser, biçer, çarpar, böler ama günün sonunda
toparlayan yine sen olursun. Her yönden hepimizinde bir birini
tutmayan kelimeleri ardında sen kendin olmaya başlarsın.
Böylelikle ilişkilerin ile sınanırken birikimlerinden yoksun
kalmamaya başlarsınız.
Iyi bir şey
yaptığını sen biliyorsan başkasının sana ne söylediğinin hiç
bir önemi kalmaz. Ne kadar özene bezene iyi şeyler yaparsak
yapalım birileri illa muhalefet olmazsa olmaz. Iyiki de oluyor deriz
günün sonunda ve öylede oldu.
Kimlerle nasıl
sınanacağımızı bilmeden geçmişimizle bir biri ardından
yoklanmaya başlarız.
Kimlerle çıktığımız
yaşam yolculuğumuz önemlidir. Yansımalar veya kesişen
yollarımızda bir neden veya ardından çeki düzen verememiş
olduğumuz, sorumluluklarımızdan kendimizi yoklamaya başlarız.
Oysa sen benim ne yaptığımı veya kendim için bana nasıl katkısı
olduğunu sorgulamadan yargını yapabiliyorsan, kendi içindeki
sorunlarından önce arınmaya başlaman gerekir. Bu benden sana
yargı veya eleştiri hiç değildir. Bir birimizden giden gelen veya
duygulara dokunmalar yapıyorsakta müteşekkir olmamız gerekiyor.
Değilsede değişmesi gereken bir neden varsa onu oradan
değiştirmemiz gerekiyormuş derken düşüncelerimizi değiştirip
bakış açımızdan dersimizi almamız gerekiyor. Zamanı yoklamak,
illa içinde kendimizi gözlemledikçede sıra sıraya
dizilişlerinden uyanırız. Saklı kalan duyguların dışa
salınışından yollarımızı bulamamak bizi son derece yorar.
Kendimizi uzaktan
yakından beklentilerimizin de üstesinden gelipte ilerleyemedikçe
yollarımız sıkıntılı olmaya başlar.
Tüm yaşama nasıl
kendimizden katkı koyarak katkı almaya gayret ediyorsak
mücadelelerimizde zamanı geldimi mükafatını almaya başlarız.
Neden kimseyle
çatışmamak için konuşmamayı seçiyordum? Bu benim için ne
kadar doğru bir yoldu? Kendimi kabullendiğim yolumdan şaşmamak
adına korumaya alıyorken başkaların ne dedikleri veya beni nereye
doğru taşıyabileceğine odaklanmıyordum.
Kimsenin hayatı,
yaşamı sadece kendi yazmış olduğu senaryosu olmuştu. Gelip
giderken benden katkı, talep istenildiğinde o zaman sonsuz,
sınırsız adım adım katkı vermeye başlarız. Öylede oluyor.
Sonsuz sınırsız bilgilerim ile bilinçli hayatım varsa en önemli
kanıt benden başkası değildir. Sakla zamanı gelir derken hiç
kimseyle paylaşamamış olduklarınızın size geri dönüşümü ne
kadar olabilirdi?
Etrafımızdaki
kişilerin yaşamı, yaşantıları ile ilgilenmemeye özen gösteren
olmuştum. Eski kimliğimde birine bir şey olsa ben daha çok olayın
içinde kalıp ne yapabilirim diye düşünürdüm. Böylece, karma
yaratarak yaşadıkca incinen benden başkası olmuyor sadece
yarattıklarımı yaşarken neden yaşadık diye anlamaya çalışırız.
Oysa her şey belli ve ortada.
Zamanımı yok
yere değiştirmeden, incinmeden, kaybetmeden kendime yolculuk etmeyi
sevmeyi öğrendim. Gün gelir devran dönerdi elbette. O dönemlerimi
yaşadım, bitti. Kendimi ifade edemedikçe kimsenin bana katkı
koymadığını gördüm. Yapılan bir işte başarılı isen meyve
veren ağacı taşlarlar misali enerjisel olarak seni aşşağıya
çekerek yolunu tıkayanlarda olur.
Istemeden karmalaın
arasında ne çok hayatımızı yönetenler olduğunu bilirsek,
hissettikçe bu kez bilinçli hayatın içerisinde kendimiz olmaya
başlarız. Zamanı yoklamak için daha ne bekliyorsunuz? O gün ve
zaman değişimlerimizle değişen yansımaların içinde kendin
olmalısın.
Her şeyde olumsuz
mutsuz veya muhalefet tavır sergileme dürtülerin varsa bir yerden
sonra bu şekilde yapmanı gerektiren sebebini kendine sormalısın.
Neden ben bu şekilde davranıyorum diye...
Bu düşünce bana
aittir veya bana ait değildir diyebilmektir. Ben tam da öyle bir
şey yapmaya başlamıştımki Insanların enerjileri belkide istem
dışı alıp seni beni boğabilirdu. Ben sen değilim sende ben
değilsin. İlişkilerimizde birilerin seni yönlendirdiği gerçeği
illa olmak durumundadır. Sahip olduklarımızın kıymetini,
değerinin önemi, içimizdeki değerimizle dengelerin biri biri
ardında yoklayabilmek gereklidir. Sahip olduklarımızın her
birinden hikayelerimizi yoklarken kendini keşfetmeye başlarsın…
NUMEROLOG: Müjde Şener
5.1.2020
28/10/1
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder