HERKESE İYİLİK
HAK EDİLDİĞİ KADAR OLMAK ZORUNDADIR.
Ne ilginçtir ki tüm
yaşama nasıl sarılıp ne istediğimizi bilmeden bir yola
çıkıyormuşuz meğer. Iyi bir insan olma modeli bize kimden geldi
veya nasıl bir hayatı hayal edip içinde yaşamadığımızı
farkettik? Kimin için kendimizden ödün verdik ve daha bir çok
istediklerimiz halde istemediklerimizi yaşamımıza dahil edipte ben
kimim diye sorguladık. Günün sonunda keşkeler aklımızı çelmeye
başlar ve içten gelen duygularımızı körelten birikimlerimiz ile
sınanırken yoklandığımızı anlarız.
Yaşama sebeplerimiz
her birimizinde kendi içsel duygusal yansımaları ile meydana
gelir. Hiç bir şeyden kendimizi sorumlu tutamazken amalarla,
acablarımızı irdelemeye koyulup bırakamadıklarımızı yoklamaya
başlarız. Zamanı yokladıkca içinden çıkılmaz bir hal alan
duyguların yıkımında birilerin tetiklemesi ile deşifre edilmeyi
bekleyen geçmişte Atalarımızın Genetik kodlarıdır. Bu bizim
genlerimize aşılanırken istemediklerimizin neden bugün
yaşamımızda olduğunu anlamamak O zaman imkansızdı. Oysa bugün
farklı bilinç ile farkındalık yolunda ilerlediğimizi
görebiliyoruz.
Iyilik bir yere
kadar. Kimseye hak ettiğinden daha fazlasını vermememiz gerektikçe
bunu öğrenmemiz için illa zor olana mı toslamamız gerekiyor?
Maalesef öyle
olması gerektiğinden göremediklerimizi daha net algılamamıza
yardımcı olur.
Iyi olmayı bana kim
söyledi? Gelmişin içerisindeki geçmişimi yoklamanın nasıl bir
his olduğunu bilmemem imkansız oluyordu. Çevremde her kimsenin
bendeki yansıması illa birilerin kimliğinin deşifre edilmesi
gerektikçe sınanıyormuşum. Zamanı yoklamam, içimdeki benliğimin
uyanışında tanıklık ederken beni bana bağlayan kaynağın
kimden geldiğini veya neden olması gerektiğini bildiğimi
sanmıyordum ta ki birileri bana beni anlatsın.
Iyilik yapmam beni
yücelttimi? Başkasının gözünde o an belkide ya istenilmeyen bir
şey yaptığım zamanki rollerin kimliğime nasıl tokat gibi
geldiğini bilmeden, beni olmak istemediğim kişiliğe soktuğunda
insanların değişebileceğini öğretti. O zaman kim olursa olsun
bana beni anlatan hikayemden gelişi gibi giderken güle güle
diyebilmeyi öğrenmem gerekiyordu. “Hayır” teşekkür ederim
demem zor mu? O zamanlar “evet” zor olduğu gibi “hayır”
demediğim için başıma gelenlerin beni yüceltmediği gibi “evet”
deseydim daha çok kendimi görmek istediğim yere taşıyabilecektim.
İnsanların rolleri
bize güç vermek içindir. En sevdiğimiz kişinin yarattığı
sinerji geleceğimizi olumsuz etkileyebileceği gibi sanırdım ki
herkes onun gibidir ve benim enerjimin aşağıya çekilmesinde rolü
olacak. Ama kimseyi olmadığı halde bu şekilde yargılamamamız
gerekiyordu. Bu nedenle kimseye güvenmemem gerektiğini sanıp uzak
durmanın ve bağımlılığından kendimi soyutlarken aradığım
kişi kendim oldu. Hayatıma nasıl bakıp neyin doğrum olduğuna
inanırken beni kimsenin yönetmediğini, her istediklerime uyum
sağladıkça deneme yanılmalarım sonrasında istemediklerime
“hayır” demem benim kazancım oldu. Iyikilerim olmaya başlarken
günden güne çoğalarak yansıması arzu ettiklerimin sınırlarını
da genişleterek daha çok büyümeye başladım. Böylece ayağımı
yorganıma göre değilde yorganımı genişleterek her istediklerimi
içine almaya niyet etmeye başladım. Bu benim gerçek sebepsiz
hikayemi oluşturuyordu. Kimin için nedenlerimi yoklamaya başlarken
kendimi nerede kaybettiğimi ve kimin için ne kadar özveride
bulunmuşum, Göremediklerimi bana gösteren hikayelerimdeki rol
sahibi oyuncular bunun böyle olabileceğini anlatıyordu.
Bir hata yaparsın,
iki, üç derken bir türlü ayni hatayı yapmaktan kendini alamıyor
ve ardından başkaları mutlu olsun “bu bana yeter” der dururken
başını deve kuşu gibi toprağa gömerek görmedim, duymadım
bilmedim der durursunuz. “Ben buyum” demeye devam edersin.
“Değişmem ne yapayım” diye düşünüp dursan dahi
kelimelerini boğazına düğümler kekelemeye başlarsın. (Iptal bu
kelimeler bana ait değildir). Bu şekilde olan bir kimsenin
yaşamasına ben “mucize” derim nedeni ise, hikayelerin bir biri
ardına ulanışı ile silkeleniriz. Iyi insan olmanında dozajı
vardır. Herkese hak ettiğinden fazlasını değil dengeli bir
şekilde olması en doğru olandır. Zaman içinde birinin bir şeye
ihtiyacı olduğunda gerçektende yapabileceiniz kadarının olması
gerektiğini evet veya hayır ise bu kelimelerin gerektiği yerde
kullanılması önemlidir. Kimse için değil önce kendiniz için
bazı değişimleri göze almak zorundasınız. Hayatın size verdiği
hediyeler siz değişim içinde kendinizi zolmaya başlarsanız ancak
gerçekleşir.
NUMEROLOG: Müjde Şener
4.1.2020
27/18/9
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder