5 Ocak 2020 Pazar

BİLİNÇALTINI ANLIYORMUSUN?


BİLİNÇALTINI ANLIYORMUSUN?


Eğer işleyiş mantığımızı iyice kavrarsak işleyiş biçimini doğru ifadelere dönüştürebiliriz. Bilmeden yada farkında olmadan söylediğimiz o kadar çok olumsuz şey var ki,özelliklede dualarımız. Dualarımızla çok iyi niyetlerle isteklerde bulunduğumuzu sanırken, aslında ne kadar tezat şeyleri hayatımıza çektiğimizin farkında bile değiliz.
Gelin biraz bilinçaltımızı anlayalım ve açalım bakalım nasıl çalışıyor.
Bilinçaltımız: tüm geçmiş yaşam anılarımızı olayları travmaları, alışkanlıkları, duyguları, sezgileri, ve hayal gücümüzü barındıran muazzam bir depodur. Çok yüksek ve birde akıl almaz bir kapasite ile çalışır. Binlerce ayrı koku, tat, ses, his, ve götüntüyü ayrıştırır. Yani çileğin kokusu ile ekmeğin kokusunu ayırt eder ve asla bir birine karıştırmaz. Ve diğer yüzlerce kokuyuda. Saniyede dört milyar bilgiyi işleyebilir. Zaman kavramı yoktur. Dün, bugün, yarın on yıl sonra bir hafta önce gibi kavramları asla anlamaz. Onun için sadece şimdi vardır.
Eğer siz otuz yıl önce yaşanmış bir travmayı bugün hatırladığınızda hala üzgülüp kahroluyorsanız. Hala derinden etkileniyorsanız bu bilinçaltınızın durumu şu an da gerçekleşiyormuş gibi algılamasındandır. Yani, sizin için geçmişte kalan şey bilinçaltınız için tazedir. Bu noktayı eğer kavrarsak neden üstünden yıllar geçtiği halde bazı olaylara, kişilere, yada durumlara göre karşı hala güçlü tepkileri verdiğimizi anlarız. Çünkü bilinçaltınız sizin en yüksek dozda verdiğiniz tepkileri önemser ve onları evet bu durum onun için çok önemli diyerek kaydeder.
Ve zaman kavramı olmadığı için bu travmalarınız çözülmediği taktirde konu daima bilinçaltınızın gündeminde kalır.
Ama siz, konunun üstünü örttüğünüzü sanırsınız. Sadece sanırsınız. Bazende yaşanan olaylar unutulup hatırlanamayabilir. Ama kişi yaşamı süresince nedensiz olarak mesela bir kokudan etkilenip ona karşı tepki duyabilir. Ve bunun sebebini de asla bilmez. Fakat mutlaka bunun başladığı bir yer vardır.
Bir olay, bir yaşanmışlık mutlaka vardır. Mesela! Bebek yaşlarınızda üstünüze kaynayan bir süt tenceresi devrilmiştir. Ve fiziksel olarak bu durum size çok acı vermiştir. Ancak, bilinçaltınız üstünüze dökülen sütün kokusunu, yaşadığınız bu travmayla etiketlemiş olabilir. Ve sizde yıllar boyu bilmeden süt kokusundan nefret etmişsinizdir. Olayları hatırlamıyor olmak, onların yaşamımıza etki etmediğini göstermez. Ve aslında işin ilginç tarafı insanlar kararlarını bilinçli ve tam bir idrak içinde verdiklerini ne istediklerini çok iyi bildiklerini düşünürler. Hatta bundan emindirler. Yeminler edecek kadar. Ancak neredeyse varlığımızın % 95 ini kontrol eden bilinçaltının bizi yönettiğini anlayamayız.
Buyüzden sizin de zaman zaman ben aslında şunu yapmak istiyorum ama gidip gidip hep tam tersi oluyor. Dediğiniz deneyimleriniz olmuştur. Çünkü uçağın pilotu siz olsanız bile uçağın pilot koltuğunda siz oturuyor olsanız bile uçağı kullanan siz değilsiniz. Işte bu yüzden kullanan uçağınızın otomatik pilotudur. Yani bilinçaltınızdır.

Bir danışanım bana nerdeyse otuz yıldır evine bir yemek masası almamak için direndiğinden bahsetti. Yıllardır yalnızken yada misafirleri ile yemek yerken sehpaları kullanmıştı. Ailesi, yakınları bir masa alması için nekadar ısrar etmişlersede o şiddetle itiraz etmişti. Peki ama neden? Kulağa mantıksız geliyor değil mi? Değil!.
Çünkü, sorunun kaynağına indiğimiz de sebep ortaya çıktı. Yemek masası onun için ilkokula giderken, henüz okuma yazmayı öğrenirken babası ile oturup ev ödevleri yaptığı ancak, babasının ona doğru cevaplar vemediğinde kızıp onu azarladığı yerde, kendisi bu anıları unutmuş olsada bilinçaltı yaşadığı bu tatsız durumu yemek masası ile eşleştirmişti. Işte böyle siz tüm kararlarınızı kendiniz aldınız sanırken altta işleyen programlar buna karar verir. Farkında bile olmazsınız. Yani, çok kullanan tabiri ile bilincimiz anyaya giderken bilinçaltımız konyaya gider maalesef.

Her yönden yaşamınızın nerden gelip nereye doğru gittiğin bilincinde olduğunuz zaman daha hızlı sebeplerinize idrak etmeye başlarsınız...

NUMEROLOG: Müjde Şener

6.1.2020
29/11/2

HABERAL KIBRISLI GAZETESŞ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...