NEYİ NEREDE
BIRAKMIŞSAN HERŞEYİ YENİDEN TOPALAMA ZAMANI…
Gülen bir kalbe
ihtiyacımız varsa, onu nerede bıraktığını kendinde araman
gerekir. Sevdikçe sevginin kapılarını açabileceğine inanırsan
açılmayacak hiç bir şey yok!
Her gün sürekli
değişim içerisindeyiz ve bunun bilincinde olmak, olayların
arasında kendimize çeki düzen vermenin bir tık üstünde olurken
kimlerle nasıl bir yaşam yolunda olduğumuza ve daha bir başka
gözle bakmaya başlarız tümden yaşama.
“Artık yeter!”
dediğimiz noktadayız. Kelimelere takılıp kalmaktansa içimizde
duygularımızda yer alan incinmiş olan her bir nedene takılmadan
ilerlemenin verdiği gücü kullanabilir olmamız gerekir. Zaman her
şeyin ilacıdır. Yeni umutlar, hayallerimiz, yeni başlangıçlar
hayat kurtaran duygularımız, hislerimizle yüzümüzdeki
gülümsemeyi bize hediye eder.
Gerçek olan,
olmayan her birinin ardındakilere takılıp ilerleyemeyeceğimize
göre durmanız gereken yerden geçerken göz ucunuzla bir şeylere
takılıp beraberinizde onu da taşırsınız. Ama neden?
Size geçmişinizden
gelen bir anınızı anımsattığı içinmi? Yoksa gelecek olana
sıkıntı yaratacağı için mi? Kimin için ve nedenlerinize
takılmadan ilerleyebileceğiniz, akışı başlatabilirsiniz belkide
o gün bugündür. Değişiminize katkı koyan insanlarla
ilişkinizdeki fırsatları doğru kullanabilmelisiniz...
Saklı kalan
duygunuzla ilerleyemezsiniz. O güç içimizde bize sıkı sıkıya
sarılırken nasıl oldu da bırakamadıklarımızı sormaya başlarız
kendimize.
Yaşamın anahtarı
nedir biliyor musunuz? SEVGİ dir. Enerjinizi nerede ve kimler için
nasıl kullanırsanız kullanın ilk başta. En önemli olan
formüldür ve onu doğru kullanabildiğiniz taktirde adına SEVGİ
denir. Sevdikçe sevilkmek gibi. Arzu, istek, taleplerimizde bize en
büyük hediyemizdir. Biz nerede ne zaman nasıl hata yapıyorsak o
büyük değerin küçümsenilmesi kadar ızdırap verici olmaması
gerekli değil mi? Olanı sev! Sevginin kendisi ol! Sevilmenin
büyüklüğünü yaşarken hisset. Çnce içindeki sevgini
büyütürsün ardından yansıttığın kadarının sana geri
dönüşümü hissederek yaşadığın her olan olamayanın artık
bir öneminin kalmadığına inanarak farklı bir açından olaylara
bakmaya başlarsın.
Her birimizin küçük
de olsa farklı bakış açısı ile farkındalık yakalaması artısı
olur. Yaşamın bir ucundan değişiminize başlamak gereklidir. Zor
olanın üzerine giderken yüzleşmemiz gereken kendi içimizdeki
korku tohumlarımız değilmidir. Öyle bile olsa bugün için
kendimize gülen bir kalp bırakıp o tohumu sevgi enerjimizle
beslememiz gerekir. Ben denedim sende dene. Olumlu ve keyifli
sonuçlar kazancımızdır.
Her yeni güne
uyanıyorken bir öncekileri neden taşımanız gerektiğini anlamaya
çalışın. Nedensiz değildir hiç bir şey ve eminim amalarınızla
mazaretlerinizi kullanmaya başladınız mı asla affetmem dersiniz.
Yeni yıl veya
senenin içinde başlangıçlarımız alt yapımız temelimiz, gelen
zaman içinde bize şimdi var olan izlerin habercisi olarak yansımaya
başlar. Böylece sevgi enerjimizin katlanarak gelişinden
derslerimizi alıyoruz. Kimin için değil kendimiz için en doğru
olan ilişkilerimizden dersimizi alıyorken ona “benden sana senden
bana giden gelen sevgiye kalbimi açıyorum” deriz. Kısacası
diyemezken demeyi öğrendiğim an kendimi kuş kadar hafiflemiş
hissettim. Bu benim kendime olan değerimin, gücümün ve incinmiş
tüm duygularımın bir anda değişmesine neden oluyorken güne
başlarken, aynada kendime gülümseyebiliyorum.
Gözlerime bakarken
“günaydın, ben ne güzelmişim” diye bilmem öz kimliğime
hediyem oldu. Nerden nereye kimlerle nasıl bir yaşama uyarlanıyor
olmuşsamda o benim kendi içimdeki hücrelerime kadar işleyen
katkım oldu. Böylece en büyük güö de benmişim en büyük
iksirin de ben olduğumdu. Zamanı yoklamanın ne kadar çok anlamı
varsada bu sevginin benimle birlikte geçmişim ile geleceğime
uzanışından katlanarak gelmesine izin verdiğim için oluyordu.
Öncesindeki
duygularınız ile şimdiki duygularınız arasında takılıp
kaldıklarınıza dur demek varken onu beraberinizde sizinle
ilerlemesi katkı, kazanç sağlayamadıkça düş kırıklıkları
olur. Ama bugün değişimimizle değerimizin ön planda olması
gerektiğini önce aynaya bakıp gülümsediğin an seni seviyorum
diyerek onore etmeyi ihmal etmemeli.
Tüm yaşama sıkı
sıkıya sarılıp sahip olduklarımızın hediyelerinden
yararlanmalı. Her biri bizim şansımızdır. Kendimize
katkılarımızdır yaşadıklarımız.
NUMEROLOG: Müjde Şener
3.1.2020
26/17/8
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder