20 Ocak 2020 Pazartesi

ÖNCE BEN DEMEYİ ÖĞRENECEKSİN Kİ BİZ OLALIM


ÖNCE BEN DEMEYİ ÖĞRENECEKSİN Kİ BİZ OLALIM.

Bir insanı tanımak zor mu? O kişiye ayıracağınız zaman sizin için ne kadar önemlidir? Herkesi kendiniz gibi mi sanıyorsunuz? Aslında o kadar çok sizi derin inançlarınıza sürükleyen yaşamlarla sınırlı bir hayat çiziyorsunuz ki bazen bırakmak istemediklerinizin sizinle birlikte ilerlediğini farkedersiniz. Sizmi geçmişinize takılıp ilerlemeye çalışıyorsunuz yoksa o mu size saplanıp gittiğiniz yere gidiyor? Kime ne kadar çok bağımlı kaldığınızı tam olarak anlam veremezken her yönden bir birinize alma verme enerjisi ile saplanıp kalabilirsiniz. Tüm geçmişinizin derinliklerinden sizi kendi içine tutup çekerken kimse için değil kendiniz için tümden geçmişinizi bir kalemle yazıp çizmenin rollerini yeniden gözlemleme şansınız olmak zorundadır.

Geleceğinizi yeniden yazabilirsiniz. Kimse için değil bunu kendiniz için yapabilmek gerekir. Ama, ardınızdaki sebeplerin nedenlerine saplanıp kaldıkca acabalarınız ile zihninizi yormaya başlarsınız. Böylece, hikayelerinizin tümden nerden geldiğini ve sizi nereye taşıdığını ama, sizin gerçektede ne olmak istediğiniz yada nasıl mutlu olabilirsinizi tümden farkına vardıkca kendi hayat bağlarınızın tekrardan güçlenmesine aracı olacak geçmişinizdir. “Iyiki zorlukları yaşadım, iyiki kendimi buldum” demek ve gerçek kimliğinizi kazanmış olmak kendiniz için yapabileceğiniz en büyük katkınız olacak.

Dünü bugün yeniden yaşarken ayni nedenlerin tekraraları ile gündemde olmak istemediğimiz bir şeydir. Ama maalesef öyle olmak zorundayız diye kendimizi avutmamalıyız bir yandan da. Küçük bir nedeni büyüterek beslediğimize göre ve onun önümüzde siper alışını izlemek durumunda değiliz. Kendimize haksızlık ettiğimizi farkettiğimiz zaman buna bir son vermek gerekir elbette.
Hala daha sürdürmenin anlamı yoksada ihtiyacımız olan duygumuzu beslemesi midir? Ne ekersek onu biçeriz ve bugünkü eserinizin ne olduğunu size yansıtan geçmişin geleceğinize uzanan yaşam yollarınızdan başka bir şey değildir.

Her gün farklı bir başka gün yaşarız. Düşlerimizden gelip geçen zamanı içimizde yoklatırken an içinde farkında olmadan hep bir şeylere takılıp dururuz. Zaman içinde kendimize güven duymak zorundayız. Ne istediğimizi bilipte ona göre hareketlerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Sancılı olmuş hikayelerimizden bugün eser kalmamasına ramen hala aklımızda, zihnimizde, duygu ve düşüncelerimizde yer alırlar. Oysa kendimizi bilipte bilmemek arasındaki düellolarımızda beklentilerimize cevaplar ararız.
Sistemli olmak, olaylar arasındaki kendimize en yakın olanları gözlemlemek ve kendimizi o girdap içinde tutabilmemiz gerekirken uzakta aramamalıymışız.
“Ne varsa kendimi düşünüyordum bundan böyle.” Herşeyin de bir nedeni varken beni daha çok kendime sürükleyen yaşamdan hayat derslerimi almışım meğer. Nedensiz yada sebepsiz değildi hiç biri. Bir tokat yersin iki üç derken algılarsın bazı şeyleri. Işte bende kendime o tokatları yedirttirdikce silkelenmiştim ve bitti.
Bazen karşıma çıkıp gelen kişilerin “çocuklarım için ölürüm” demesi. “başkaları mutlu olsun bu bana yeter” dedikleri. “herşeyim onların” demeleri vs… gibi cümleler sarf ederken kendileride gerçekten inanarak söylediklerinin ardına saklanıyorlardı. Oysa o tohumu ekerken kendinize hayatınızı zorlaştırıyorsunuz. Düşüncelerinizde, kelimelerinizde, inançlarınızdaki her şeyin önünüzde siper olması hayallerinize giden yollarınızı tıkarken hedef koyup bu taleplerinizi gerçekleştirebilmeniz için oldukca zorlaştırıyorsunuz. Önce “çekil sen bakayım” dermisiniz.
Birine bir iyilik mi yapmak istersiniz. Önce “ben” demeyi öğreneceksiniz ki, “biz” olabilesiniz. Sonrasında kendini görmeye başlarken yapmak istediklerinizi sıraya koyarsınız.
Hayatın yasalarından başlayarak, derinlerden başlayan öz’de, genetik’te, ve ruhsal geçmişinize duygularınızdan başlayarak gelip geçtiği her süreçleri deşifre ederek ilerlemek durumunda kaldığınız hikayenizin başlama ve bitme evresi önemlidir.
Hikayelerimizin gerçek kaynağı kolay olmayan, zorlu engellerin aşınması ile basitleşebilir ama, en can alıcı olan ise tüm geçmişin birikimleridir. Şu an ayıklamaya çalışıpta şimdiki zamana uyarlanabilmemiz için ise, süreçler her birimize farklı kimlikler aşıladıkca kendimiz olma yolculuğumuzda “ben” olursunuz.

NUMEROLOG:Müjde Şener

21.1.2020
44/17/8

YENİ BAKIŞ GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...