GEÇMİŞİ
SORGULAMAKTANSA ARTIK GELECEĞE ODAKLANABİLSEK…
Geçmişimizi bi
rkenara koyupta artık önümüze bakmaya ne dersiniz. Elbette ki her
şeyin başlıca sebepleri ortada ve kimsenin hayallerinden kendini
çekip çıkartmak istememesinden ettiği mücadeleleri ile
boğuluyorken arada bir sorgularız. O olmasaydı bu olmayacaktı
diye…
sancılı gelip
geçen zamanları anımsadıkca ayni döngünün tekrar edeceği
korkusu zihnimizden bizi kontrol altında tutan ego, dirençlerimizin,
saplantılarımızın ve daha bir çok takılıp kaldığımız
problemlerle ne çok soruda kendimizi arayıp dururuz.
Ilişkilendirdiğimiz
her bir neden, küçük, değersiz dahi olsa şu zihnimiz vardır ya
sürekli bizi içinde tutar, olayları evire çevire irdeler. Kimseye
benzetemediğimiz yüz göz ettiğimiz incir çekirdeğini
doldurmayacak problemlede yüzleştirir. Geçmişi bugün yeniden
yaşamak istemezken buna neden olan kendimizden başkası değildir.
Ilişkilerde kimse için değil önce kendimi için bir birini takip
eden korku zincirlerimizi irdelemek gerekiyor. “bu bana kimden
geldi?” korku tüneli içinde kimseye bir faydamız olmazken
başkalarını da kendimize benzetmeye çalışırız.
Saklı kalan
duygularımızın bir nedenle orada oluşunu bilsekde bunu itiraf
etmek, bugün için nedensizdir. Aklımızın diğer ucunda
gelecekten gelen ve geçmiş takıntılara yakalanarak gitmesi mümkün
olmaz.
Hayat bu mu?
Böylemi olmak
zorundayım?
Hiçlik yada
hepliğin seni kendine getirebileceğine inanmak zorundasınız
çünkü, hikayenizden başlattığınız yaşam döngünüze sarılan
şimdiki zaman ve yansımaların sizi nereye kadar götürebileceğini
bilmeden gidebilirsiniz. Bu mu tercihleriniz?
Ne kadarda size
“geçmişi alıp bugüne getirmeyiniz” desemde siz ilerlemekten
kendinizi alıkoyabiliyorsunuz. Iyi bir iş, ilişki, kariyer,
sağlıklı yaşam, beceri, huzur, mutluluğun başlıca kaynağı
bütünsel şifa yönteminizdir. Bunun için kendinize gülümsemeyi
seçiniz mesela. Kalbinizin gülümsemesine izin vermek zahmetli
değildir? Bilinçaltınızın neye ihtiyacı olduğunu bilirseniz
hikayelerinizi yazar sonra okur ve yeniden yazmak üzere kendinizi
programlayabilirsiniz.
Bazen hangi açıdan
olaylara nasıl bakıpta ne görmek istediğiniz yada
istemediklerinize bakın. Empati yaparak o içerdeki kimliğinize bir
de dışardan bakmayı seçiniz göreceksiniz ki kabullenememiş
olduklarınızın veya hayatınıdaki doğrularınızın farklı
açınızla başka göründüğüdür.
Hiçlik ile
sınanırken, kurban psikolojinizle savunmalarınız hep olsa bile,
hangi açıdan olaylara nasıl bakıp nereye gideceğinizi gözlemleme
şansınız olsun.
Hayatımızın kendi
ellerimizde olduğunu bilirken bilmiyormuşuz gibi davranmamıza
neden olan çevremizden gelen yansımalardır. Her biri aslında bize
kendimizdeki küçük dokunuşları ile farklı açımızı
yakalayabilmemiz için rollerini oynamaktadırlar. Bu nedenle
kimsenin neden hayatımızda olduğunu sormak yerine benim bu kişiden
almam gereken dersim nedir dememiz daha uygun olur. Fırsatları
kollamaya başladıkmı sindiremediklerimizin bize ait olmadığını
anlatan hikayelerimizi farketmek güzel olmaz mı?
Her dokunuşların
duygularımızı hangi derecede etkilediğini anlatan yansımaların
katkısı hislerimize kadar işlerken kimler için nasıl bir
hikayenin içinde olduğumuzu sormak yerine kimlere takılıp
ilerlediğimizi değil de kimlerin peşind etakılmayı seçtiğimiz
daha iyi değil mi. GEÇMİŞİMDEN BUGÜNE, BUGÜNÜMDEN GEÇMİŞİME
uzanan hayat yaşam yollarımda geleceğimi yazmayı seçtiğim gün
değişen günlüğüm ile yaşadıklarım aldığım her nefesimle
vermeye başlarken düşlerimi gerçekleştirebildiğim her an için
ben kendim oldum.
Farkettiğim zaman
değişimlerim başladı. Değişimimle dengeler bir birine oturdu.
Olan olmayanın gücünü keşfederken beni zamanda yolculuk etmeye
mecbur bırakan anılarımın yoklaması geleceğimiz için gerekli
olanlardır.
Sindirememiş
olduğunuz yaşadıklarınızın sizi tetikleyen olmasından
rahatsızsınız. Asla affetmem de deseniz yüzleşinceye kadar
yüzümüze çarpan ve tokat gibi gelip gidecek hikayelerde hakimiyet
elde etmemiz kazançlarımızı yansıtıncaya kadae devam edecek…
Zamanın gelip
gidişinde keyif alırken kimseye bağımlı kalmamaya ve sadece
kendinizi yaşamaya alışın.
NUMEROLOG:Müjde Şener
21.1.2020
44/17/8
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder