21 Ocak 2020 Salı

SAHİP OLDUKLARINA DEĞER KATARAK OLGUNLAŞ


SHİP OLDUKLARINA DEĞER KATARAK OLGUNLAŞ.

Hissetmek, hayal etmek ve vizyonumuzda onu yaratarak yeniden yapılandırmanın gücünü temsilen biraraya getirerek oluşumuna katkı koymak gerçekten de var mıdır?

Her şey enerjiden ibarettir ve her istediğinizi hissederken, duygu duyularınızın hayat bulması ile dikiş dokumasını andıran tezgah gibi yaratıma gireriz. Katkı koymak ve katkısını almak bize ne kadar iyi gelebilir bir düşünün. Bir birine katkı verip katkı almanın önemini farkedipte yapılan her şeyin değerini önemsemek yaşam kaynağımız olur.
Mesela: her şeyin enerji olduğunun ne kadarnın farkındasınız? Veya ne kadar önemli olduğuna inanıyorsunuz? Olumsuz bir nedenle karşı karşıya kaldıkmı bir anda o enerjinin içerisinden çıkmak isteriz. Nasıl kendmizi o girdapta tutabiliyor ve bırakamıyorsak. Nasıl özgürleşebiliriz değil mi? Oysa ardındak nedenler korkularımızdan başka bir şey değildir. Veya inançlarımız, kalıplarımız, tabularımızla her ne ise o olsun, öz’den gelen saf bilinçi tekrar yeniden kazanmak, elde etmenin yollarıdır aradıklarımız. Insanlarla olan ilişkimizin hayatmızla olan ilintili çıkıntılı sahip olduklarımızla saplanıp kalırız.
Gerçekte sen bana ait misin? Yoksa benmi sana aitim?
Düşlerimizle ve ona sahip olduğumuz o hisle hareketlerimizi ne kadar özgürce salıveriyoruz biliyor musunuz?
Fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal her yönden yansımalarla hayatımıza çeki düzen vermeye başlandı mı bizi kendimize göre duyarlı duyarsız kılmaya bırakır.
Biryerden yada birinden ruhsal enerjinize iyi gelen, kalbinizi destekleyen biri ile dengeleyebiliyorken, diğer yönden fiziksel olarak destekleyen başka bir kişi ile birliktesiniz. Böyle olunca hiç bir şeyden keyif alamazsınız ve her yönden yaşama nasıl sıkı sıkıya tutuınacağınızı dahi bilemez vede arayışlara girersiniz.
Her olayda kendiniz olmaya çalışırken nerede eksiğinizin olduğunu ve ne yaparsanız nasıl mutlu olabilirsiniz bunun yollarını aramaya başlayın derim.
Kimliği bende saklı danışanım Evli ve eşi ile çok mutlu olduğunu anlatırken diğer yönden de başkasına aşık olduğunu anlatırken nasıl olduğuna anlam veremez. Ne kadarda geçmişini deşifre etmiş olsak bile geçmişi değil de geleceğinden endişeli bir şekilde ne olacağım ben? Derdindeydi.

Olanı deşifre etmeyi pek seven millet değiliz. Hep nedenlere takılıp niçinlerle sorgular amalarla olayların arasında giden gelen enerjimizle olduğumuz yerde sayarız. Bir günden bir güne bana neyin iyi geldiğini sorguladık mı? Kim beni mutlu eder dedik mi? Nasıl bir enerji içerisinde olduğumuzu anlamak için kendimizi anlamanın yolu sadece kendimizle kalmak olsaydı bugün bir çok kişi ermiş olacaktı. Peki şimdi ne olacak?
Eşim ile yirmi beş yıldır evliyim ama beni davranışları mutlu etmiyor. Kalbim aşık oldu ve bu kişi beni mutlu ediyor. Koskoca bir yıl toplam üç dört kez ancak görmüş olmasına rağmen bu nasıl oluyor değil mi? Fiziksel, zihinsel, ruhsal açlık ne zaman acıkır bilemeyiz. Eksikliğimiz varsa takviye edilmelidir. Bunun ilacı gibip bir başkasına aşık olmak değildir elbette. Kendimize yönelip nerede eksikliğimiz varsa toparlanmamız gerekir. Özde kimsiniz?. Genetikte nesiniz? Ruhsal neye ihtiyacınız varsa olmaz olanın yaşamanız için gerekli her türlü ihtiyaclarınızı bilmek gerekir. Benim eksiğim nedir? Eşim beni fiziksel olarak görüyor. Sadece benimle evdeyken, aklına geldiğim zaman ilgileniyor. Ama, kalbime iyi gelen kişi beni gördüğü zaman mutlu oluyor, sarılıyor ve gülümserken içime işliyor. Sohbet ederken beni güldürüyor… Ruhumu iyileştiriyor. Varlığını düşündükce kalbime iyi gelişi ile yeniden hayata tutunmaya başlıyorum. Olmak istediğim hayallerimde o vardır.
Şimdik diyeceksiniz ki boşan kardeşim. Bu o kadar basit değildir. Bu gibi duygular gelip geçicidir. Tutunduğunuz bir dal vardır. Ama öyle veya böyle önemli olan size ait olmadığını bilipte onu serbest ve özgür bırakabilmenizdir. Kimse bize ait değildir. Isterim ama istemem gibi bir şey. Sırtınızı sıvazlayacak bir arkadaş mı arıyorsunuz.
Bir süre sonra eksiklerinizin gerçek nedenlerini bir araya getiripte, kimse için değilde kendimiz için yaşamayı öğrenmemiz gerektiğidir. Susadığımız zaman başkasının içirmesini beklememek gibi... Sevgiye mi açız? Onu neden dışarda arayıp durduğumuzu kendimize sormalıyız. Çünkü, sevginin kendisi olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Aşk: ilişki: tutku: ruhumuzun arzu ettiği kimliktir. O bizim ilacımızdır. Iksirimizdir. Şifa kaynağımızdır. Sahip olduğumuz her olan istediklerimiz ile yetinirken olmayanın yaşamımızın hangi zamanlarında elimizle ittiğimizi düşünmek yerine, kendimize çeki düzen veripte, birzamanlar ben onada sahiptim şimdiki dönem elimdekilerindir teşekkür ederim daha iyisi için başka neler mümkün?
Olaylarımızın bizi bir birimizden alma, tutma, biriktirme özellikleri ile değişime yönlendirdiği doğrudur. Bir çok, kendini bildiğini sanan kişilerin en büyük sorunu: sorunlarının da ardındaki kayıtlarındadır.
Sanki daha dün gibi, iyileşmeye çabalayan, yaşam unitesine bağlı kalıpta kendinden çok başkalarını yoklamaya çalışan, bir çok yansımaların kurbanı olmuş birimisiniz?

Tüm gelmiş geçmişin içerisindeki kimliğimize gülümserken evren ile yaşama bağlı kalıp hangi zamanların bizimle yolları kesişmiş ise, birlikte daha başka neler yapabilirizin?
İmkansızlıklar olarak değerlendirmeden sahiplendiklerimize değer katarak olgunlaşalım.

NUMEROLOG:Müjde Şener

22.1.2020
45/18/9

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...