KİMSE İÇİN DEĞİL
BUNU KENDİN İÇİN YAP!
Değişimin anahtarı
da sensin kilidi de sensin…
Zor insan olmamızı
gerektiren sebeplerimiz her ne isterse olsun bir birinin ardına
yönelipte bir kalemle yazılıp yok olmasını bekleyemeyiz. Yanlışlarınızın
farkındalığı ile farkedecekleriniz kendinize iyi gelecek
olanlardır. Şimdinin hediyesi olan hikayenizi yeniden yazarak, her
gün içi
n doyuma sizi götürecek hikayelere odaklı kalınız.
n doyuma sizi götürecek hikayelere odaklı kalınız.
Bunca yılın
birikimlerinde çok düşünüpte nedenleri sorgulamaktansa, “niçin
benim başıma bunlar geldi” diye düşünürken “ayıkla
pirinçten taşlarını” derken tümden şimdinize bakarken değişen
veya değişmeyenlerin arasındaki inançlar, kalıpların zorluğu,
değişiminizi engeller. Çünkü her istemedikleriniz sizinle
beraber önünüzde siper almış beklemededir. Bu nedenle sadece
istediklerinize odaklı kalmalısınız.
“Ne yaptıysam
olmadı” diyordu danışanım. Karşımda onca serüvenlerini
anlata dursun her nedene bir bahane isterken kolaylıkla bulması
inanılmaz kabiliyet gerektirirken zorlanmıyordu. Ancak kendi
hakimiyetini hiçe sayarak bilinçaltının veya egosunun
hakimiyetine boyun bükerken aciz, zavallı, yolunu bulamamış,
dirençlerinden kendini alıkoyamadan yaşaması gerekir miydi?
Gerekmez elbette. Önemli olan kendimizden başkası olmamalıdır.
Her ne isterse olsun isteiklerimizden bizi alıkoyan her şeyin
sebeosiz olmamasıdır. Çözümler kendliğinden gerçek olur ve
ihtiyacımız olana odaklanarak besleniriz. (Elbette onunda değişim
zamanı gelecekti. Kolaylıkla olsun vede eğlenerek...)
Mesela:Her şeyinizi
size anlatan brinin karşısında dirençlerimizi göstermiş
olmamız. Bizin
öncesinde
bildiklerimizi dile getiren birinin olması ne kadar bilincimize
gerçek gelmeye başlayabilir?
Insanların
hayatımıza nasıl dokundurmalar yaptığından önce kendimiz,
kişiliğimizin egomuz ile çatışmasına izin verdikçe kaybeden
kendimizden başkası olmayacak.
En çok istediğiniz
bir şeyi en sona bırakırken, en sondakini alıp ilk başa
koyamıyorsunuz bile. Sürekli dışarda arayışa giripte
çözümlerinizi kendi içinizde tutup bırakamamış olmanız onlara
olan bağımlılıklarınızın habercisidir.
Bizim Iyi karşıtımız
olan yansımaların hayatımıza nasıl duyarlı olduğumuzu gösteren
küçük nedenlerin devasa oluşundan hep bir yerden sonra feragat
ettiğimiz kendimizi anımsatır bize. Kendinizi nasıl
yargıladığınızı veya nasıl eleştirilere maruz bıraktığınızın
bilincindemisiniz?
11.10.1965doğumlu 42/15/6 danışanımın hayat yaşam felsefesi inanılmaz entrikalı
düelloları ile donanımlıydı. Kimsemiz göründüğü gibi
değildir elbette. Ama olmak istediğimiz kimliğimizide keşfedip
bulmak için sabırla, bırmadan, üşenmeden kendimize o adımları
atmayı hiç bırakmamalıyız. Sen hep iyi şeyler yaparken egonun
görevi seni o iyi şeylerden uzaklaştırmaktır. Nedeni ise: günün
sonunda bize “iyiki” dedirtsin. (Sabırlı olmayı öğretiyor,
pes etmemeyi, düşerken ayağa yeniden kalkmayı, dahası olan ile
olmayanın arasında kendimiz olmayı yansıttıkca geçmişimizden
bir çok özdeki kimliklerimizin gerçekteki tercihlerimiz ile
olduğunu anlayabilelim.)
Hayatın katkısını
anlarken, duygu, düşüncelerimizden nasıl bedenen, fiziksel,
zihinsel vede ruhsal olarak güçlü olmamız gerekir. Bir birinin
denge ve uyumunu sağladık mı anlamlaştıracaktık elbette. O
zamanı ve süreci yakalamak, gerçek ihtiyacımız olacak olanı
farkederken kendimize yönelip “ben kimim?” demek saçmalık dahi
olsa sorgulamaktan vazgeçmeyin.
Bir çok
kimliklerin, kişilik ve karakterinizin bilincinde olmadan neyi neden
ve niçin yaptığınızı bir türlü anlamamakta dirençlimisiniz?
Öyle çok
kalıplarınız olmuş olabilir. Bunlar size çocukluktan gelen
mirasınızdır ki bugünkü yaşamınızda güçlü olmayı
öğrenebilesiniz. Hiç bir şey nedensiz değildir ve her yönden
yaşamınızda, yansımalarınızın kurbanı olma psikolojisi, hep
dünya görüşünüzde derin geçmişinizden gelen var olanlardır.
Aklınızın, mantığınızın doğru kullanılır olması, sizi o
zamana götürürken silkeliyor olabilir.
Kolay olup
zorlaştırdığınız her şeyin kendi ekseninizden başlayıp
nerede ve nasıl olursa kendinizi rahatlatabileceksiniz. Zamanı
geriye sarabilecek olsaydınız önce çocukluğunuza gidersiniz ve o
zamanlar yaramazlık ettiğiniz ailenize kendini göstermeye çalışan,
mükafat almaya, onore edilmesi için gülen bir çocuk halinde
sevinebilecekleri bir tablo yaratırken itilip kakılarak kendi içine
yalnızlığa yönlendirilişiniz sizde anne sevgi eksikliğinden
yoksun büyümenize nedenlerdir. Hayat sanki bir balonun içerisinde
kendi gelen yaşamsal unitesii olduğundan söz ediyor bize. Ve,
değişmeyen değişiminizin arasındaki düellolarınızın
zihninizin içerisinde bir yerlerde neden veya niçinlerinizi kademe
kademe tutar, taşır ama bırakmazken değişmeyi reddedersiniz.
Gerçek ben
değişimin hangi yerindeyim. Bir puan verecek olsanız on üzerinden
kaç verirsiniz? Sanki dünü bugün yaşarken yarattığınız her
hikayenin yazarıda sen olursun, oyuncusu da sen içindeki rolleri de
yarattıkça üstlenmeleri için zihninizdeki, düşünce vede
hislerinizi o anki duygunuza göre görevlentirerek yaşamaya
başlarsınız. Sonrasındada ben bilirdim dersiniz. Bu yeteneğinin
bilincinde olup kendin için bir şey yapamamış olmanız üzücü
olur. Bugünden itibaren kendim için dğişimimi yazıp yaratıp
oynuyorum…
NUMEROLOG:Müjde Şener
23.1.2020
46/10/1
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder