19 Şubat 2020 Çarşamba

YANSIMALAR YAŞAMIMIZIN HER ALANINDA YER ALIR


YANSIMALAR YAŞAMIMIZIN HER ALANINDA YER ALIR.

Yansımalar yaşamımızın her alanında yer alıyorken her olayda bize katkısını alıp kabullenmemiz gerekiyor ki etrafımızda olup biten olaylarda kendimize çeki düzen verebilelim. Olumlu olumsuz yansımalar olgunlaşmamıza katkısı oldumu çeki düzen verdiğimiz kendimizden başkası olmaz.

Gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz algılarımızla çeki düzen vermeye başlayabileceğimiz kendimizle sindirebileceğimiz her olayda hiç bir şeyden ne çok şeyler algıladığımızı zamanla analamak yerine şimdik şu anda bize verilen hediyelerimizi almayı seçelim.
Kendimize çeki düzen vermeye başlama zamanı gelmişken onu nasıl doğru kullanmamız gerektiğini algılayarak zamanı doğru ve verimli kullanmayı seçiyorsakta bize tecrübe edinmiş olduğumuz her şeyin bir hazinesi olduğunu hissederek zamanı yok değil var ettiğimizi görelim.
Her şeyden ne çok şeyler algılarsak o bizim için, “en büyük katkısı” var oluşu dur. Onu farkedip nasıl kullanabileceğimiz ise bizim kendimize olan güvenimizle ilişkilidir. Sıradan ve sınırlar içinde bir hayat yaşamaktansa kendimizi olmak istediklerimiz ile mükafatlandırabiliriz mesela.

Nedenlerimiz o kadar çok aklımızın bir köşesinde yer alıyorken bırakamamış olduklarımızla, taşımış olduklarımız, yüklerimizle şimdi şu anı yaşamaya çalışırken arada parazit yapan, duygu, düşüncelerimizde vede zihnimizin bir köşesinden bizi yoran dolu zihnimizdir ve, ego ile baş etmeye çalışırken bulabiliriz kendimizi. Çatışmalara sebep olan olaylar bize takıntılı oldumu bırakmamız zorlaşırken bağımlı olduğumuzu anımsamayız bile.

Tüm bunlara neden olan bilinçsizliktir. Ve, zaman içinde kendimize gelmemizi sağlayan olmasını dilediklerimizin olmaması sonucu farkettiğimiz kalıplar ve dirençlerimizdir.
Bize ait olmayanlarla zorluklardan derslerimizi alıyoruz elbette. O olmamış olsaydı emin olunuz ki hiç bir şey göründüğü gibi olmadığından kendi frekanslarımızı dengeleme şansını dahi yakalayamayacağımızdır.
Zaman her birimize en büyük katkı olurken hayat amaçsızlıklarımızın düşler kapanından kendimize gülümseyen yüz veya ifade kullanamamış olacaktık.
Hep daha iyisi için kendimize gülümseme şansımızı kullanmaya ne demeli.
Her şeyden hiç bir şeye takılmadan “ion enerji” frekanslarımızın denge ve uyumlu olabilmesi ve kendi varlığımızın hakimiyetinde kalmamız gerekiyordu ki bunu nasıl yapabiliriz veya nasıl başarabilirim diye düşündükçe bizi kendimize getiren eksiklerimizin düşüncelerimizle zihnimizde dolanmış olması, bu kez önümüzde engeller, endişeler vede korku olarak yarattığımız yerine emin olduğumuz doğru kişilerle imkansızlıkları derinlerimizin bir köşesinden çekip çıkartabileceğimiz doğrularımızın geri yansıması bugün direndiklerimizle çatışırken silkeleniriz.
Herşeyden çok şeyler algılayabiliriz. Anlamsız kalmış vede askıya alınmış bazı nedenler önümüzde siper almışken ilerleyebilmemiz imkansızlaşıyorken önümüzde duran dirençlerimiz bilinçaltımızda kodlanmış korkularımızdır.

Nedensiz hiç bir şey yaşamadığımız gibi bugün yansıyan her şeyden kendimize çeki düzen vermeye başlarız. Bilinçaltımızda var olan ve yaradılıştan bugüne var ettiğimiz, takıntılı kaldığımız her şeyimizle yüzleşmeye başlamamızın nedeni farkında olamadıklarımızdır. Sindirememiş olduklarımız ile mücadele içinde savaşırkend her olumsuzlukların katkısı ile kendimizi buluruz. Hep bir başka nedenlere takılırız oysa. Mesela: bırakamadıklarımızla alışkanlıklar gün yüzüne çıkmaya başladımı değişimlerimiz oluşurken olgunlaşmaya başlarız. Bu bize her olumlu, olumsuz yansımalarla derslerimiz oluyor.

Yaşamış olduğumuz her olayların gerçek kaydı algılarımızın bilinçaltmıza aşılanmış kodların yansıma modellerine göre farklı zamanlarda başka senaryolar içinde dilemediklerimizle değilde dilediklerimizle birlikte bir yaşam sürdüğümüzdendir.

NUMEROLOG:Müjde Şener

20.2.2020
44/17/8

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...