20 Şubat 2020 Perşembe

BAKIP GÖREBİLDİKLERİNE BELKİDE AYNA OLAN SENSİN...


BAKIP GÖREBİLDİKLERİNE BELKİDE AYNA OLAN SENSİN…

HAYATI EMPATİ YAPARAK KENDİNİ ÇEKİP ÇIKARTACAĞIN ESKİ KALIPLARINDAN BUGÜNE İSTEDİKLERİNE TAŞI

Her olan olmayanın hayrımıza olduğunu henüz anlayamamış olmamız bizi geçmişimizde takılıp kaldığımızı vede hiç bir şekilde zamanın ilerleyişi ile ilerleyemediğimizi gün gelir devran döndükçe anlarız ancak anlayamayanlarda vardır.
Yaşamın bize neler sunduğu neden önemli olsun, sizce?
Sürekli değişen zamanla olgunlaşırız. Değişen duygu, düşüncelerimizle kendimize çeki düzen vermeye başladık mı zamanın gelişi ile gidişinden yeni gelen nesillerle birlikte denge, uyum içinde kalabileceğimizin ipuçlarını akışla beraberinde almaya başlarız.
Her dokunuşun değişimlerimizle bize katkısı olabileceğini öğrenirken ilerleyen zaman: geleceğin bıraktığı izlerle, farklı algı vede olaylara bakmaya başlarmışız meğer.
“Keşke”ler aklımızı çelerken şimdiki mantığımızla olsaydık demezmiydik?
Benim gibi eminim ki bir çok kişi kendi içinden de olsa bu cümleleri kullanmıştır.

Aynayla göz göze geldik mi, aramızdaki teması kurarak neye ihtiyacımız olduğunu veya nasıl hissettiğimiz ile kendimizi şekillendiririz. Önce ben demeye başlarız. Motive edilerek kendimize gülümsediğimiz o an en mutlu olduğumuz zamandır. Dışarıya karşı içimizdeki hislerimizdir taşıdığımız kadarı ile yansıttığımız. Böylece kimse için değil kendimiz için ne kadar özene bezene hazırlık ederken ihtiyacımız olandır aynada aradıklarımız. O yansıma belkide sensin senin sayende göremediklerimizi bakıp gözlemleme şansı yakalamış olduğumuz.

Günden güne olgunlaşmamıza aracı olan birikimlerimizle geniş açıdan olaylara bakıp sınırlarımızı aşarız. Hep daha iyisinedir mücadelelerimiz…
Kimsenin ayni kalmadığını hatta kimsenin göründüğü gibi olmadığını anlarken kim olduğumuzu sorgulamaya başlarız. Daha derinlerimizden gelen alışkanlıklarımızı farkederiz. Geçmişimizi yoklarken acısı tatlısı ile her şeyi orada bırakmak isteriz. Ancak o zamanı değerlendirdiğiniz zaman doğru olduğuna inandıklarınızla bugün o duygunun yanlışını anlarken sadece geçti vede bitti der önünüze bakarsınız. Böylece farklı bir kimlikle zamana uyumlanmaya başlarız.
Bu döngü bizi kendimize getirdikçe içsel, ruhsal, duygusal daha çok kendimiz için başka neler yapabileceğimizin analizini yapmaya başlarız.

Hayat bu! Bazı zamanlarda takılıp kaldıklarımız kolay geçmesede, imkansızlıklar peşimizi bırakmadıkca nasıl kolaylıkla o ortamdan uzaklaşabileceklerimizin formüllerini gelen zamanda ararız. Çıkış yolu istersek bulabiliriz.
Gelen zaman geçmişin içerisinden parçaları yansıtırken farkındalıklı olabilmemiz gerektiği içindir. Hiç birşeyin nedensiz olmadığı kadar gelen ile geçmişin arasındaki kimliğimize takılmak zihnimizdeki blokajlarla silkelenmemize nedenler olacak.
Tüm yaşamı, yaşama sebeplerimizle eşdeğer tutabilmemiz gerekir.
Hiç birşeyin sebepsiz olmaması, daha iyi hayatımızın olması: yada doğru olan ile olmayanların arasındaki düşüncelerimizi değiştirebildikmi imkansız olanları farketmemize aracı olacaklardır.
Anlamadan göz açıp kapatıncaya dek bakmışız geçmişimizi anarken ayni yerde kaldığımız zamanları anlar dururuz. Üzerinden gelip geçen yıllara rağmen farklı zamanların bugüne eşdeğer zamana rağmen hiç mi değişmedi? Değişen kendimizden başkası değildir. Değişmeyen duygu vede düşüncelerinizle ta geçmiş o zamanda takılıp kaldınızmı ayni nakaratta tekrar ederken düşüncelerinizi haklılığınızın bir hükmü kalmadığını farkedeceksiniz. Kimsemiz durduk yere yararından çok zararı için kendini feda etmeyecek. Bu nedenle her olan olmayan hayrımızadır ve kendi dünyalarımızın bize ne verdiğine bakıp almamız gerekenleri gözden geçirerek yeniden yaratıcı olabiliriz.
Bu mümkünmüdür sizce? Değişim: değişmeyenlerin ardındakilerin sebepsiz kabullenememiş olduklarımızdan kaynaklıdır. Her nedenlerin: derin öz geçmişimize bağlı oluşu ile dirençlerin kırılmasında girişimlerde bulunuruz.
Sindirememiş olduklarımız ile sindirdiklerimiz arasındaki bağ nedir?
Kırılması gereksede kalıplarınızdır ve değişmesine izin verdiğiniz o an değişim olur. Gerçi eskilerin yeni nesillerle . Sürekli aklımızda, zihnimizde takılıp kalan ve ilerlememize engel olan değişimimize direnç ettiklerimiz Atalarımızdan bize gelen kalıplar, kodlardır.
Her bir nedenden ne çok şeylr algılamaya başladık mı ayni yerde saymak yerine sürekli değişimlerimizle kendimize çeki düzen verebiliriz.

NUMEROLOG: Müjde Şener

21.2.2020
45/18/9

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...