YARGILAMA
YARGILANIRSIN…
Çevremde dedikodu
yapanların olması, kendilerinden çok başkaların hakkında
konuşmalarından sindiremediğim bende hazımsızlığa neden
olduklarıydı. Onları dinlemekten başka çerem yokmuş gibi
yanlarından saygısızlık olmasın diye uzaklaşamıyordum ama,
muhalefet olmaktan kendimi alamadığımdan tepkilerim sıkıcı
olurdu.
Zamanla sus kalmayı
seçmek durumunda kalmıştım. Dinlemeyi, sabırlı kalmayı
öğrenirken insanları sorgulamaya başladım. Bu insanlar bana ne
anlatmaya çalışıyordu?. Benim bu kişilerle geçirmem gereken
zamanlar da kendimi geliştirdikçe çevremi daha başka gözle
izleme nedeni yaratmıştı. Kendini tanıma sanatı çevrende senle
birlikte olan kişilerle çıktığın hayat bağlarından derlenip
toparlayacağın gelecek kaderin bağlıdır. Onlar gibi olmak
istemiyordum. Kimsenin ne yaptığına takılmamayı seçmiştim.
Oysa her olan olmayanın yaşamımdaki değişimim ile dönüşümüme
katkısı deneyimlediklerimle bana hizmet ettiğini farkediyordum.
“ben herşeyi
kendi gözlerimle görmeden, kulaklarımla duymadan, o kişilerin
ağzından dinlemeden inanmayacağım” diye kendime telkinlerde
bulunuyordum. Sürekli karşıma yargısız infaz eden kişilerin
çıkması sonucu irkiliyor ve o ortamdan uzaklaşıyordum.
Ne zaman, tam da
güveniyorum desem istemediklerimle karşılaşıyordum. Ne zaman
sevsem sevilmediğimi farketmiştim. Önemsedikçe önemsenilmemenin
nasıl bir his olduğunu gözlemledim. Insanların dert ortağı
olurken taşıdığım onca karmik bağların yükümlülüklerini,
sıkıntıları beni hasta etmişti. Ta ki bilinçli fikirlerimle
sahip olduğum kendi nefsime, gücüme sahip olup nerede durmam
gerektiğini bilebileyim.
“Ben sen
değilim.” bilinçaltımda sürekli sorgulamış olduklarım ile
çatışmaya girdim. Her düşümün uyanış şekli vardır. Onun
bıraktığı izlere kadar taşımış olduklarının sana ait
olmadığını anlayıncaya kadarki süreçlerden kendini
ayrıştırmalısın. Önce hangi duygun tetiklendi bir izle…
Her silkelenişimle
kendi kararlarımı kendi başına verdikçe bu gibi insanların
hayatımda olmasını kestim, iptal edip teşekkür ediyordum. Ben
sen değilim demeye başlayan zihnim ile gücümü elime almaya
başlamış oldum. Hislerimde yanılmadığımı anlamam gereken
gelecek olanların bana katkısı ile olgunlaşacağımdı ve öylede
oldu.
“Ben ağlama
duvarı değilim”. “Değişime niyetli olan kişiler karşıma
çıksın, beni yormadan kolaylıkla bana geldin” diyordum.
Beni yoran ve
enerjimi emen insanların hayatımda neden olduğunu şimdik daha iyi
anlıyordum. Dünya okulu derslerim ve sınavımdı. Seninde öyle…
Kendi işini kendin
yapacaksın. Bu bedenin kontrolü bendedir, patronu benim” diyordum
kendime. Kimseye bağımlı kalmamayı, düşe kalka idrak etmiştim.
Herkese hak
ettiğinden fazlasını vermeyeceksin. Insanların seni sömürmesine
değil zamanın gelişinin en büyük zenginliklerinin içinden sana
hediye ettiğini gördükçe hikayelerinin önü ve ardı tam anlamı
ile öyle olur.
Gerçek kimliğimle
kişiliğimin önemini kazandıkca hayatın bana gülümsemesini
başlattım.
Istemem dediklerimin
mücadelelerinde kendimi olgunlaştırdıkca nedensiz gelmeyen bu
cümlelerimle farkında olmadan yönlerimi değiştiriyormuşum.
Ne zaman bilinçli
vede farkındalıklı olmaya başladım, deneme yanılmalarımın
katkısı ile olgunlaşmaya, hayata, olaylara, başka yaşamlara
farklı gözlerle bakmaya odaklandım.
Yansıyarak
tetiklendiğim her şey yıllarımın birikimleriydi. Bilinçaltıma
kodlanırken, ondan bana giden gelen katkıları olduğunu tesbit
ettim. Hislerimin gücünü gözlemlediğimde bana nerden geldiğini,
kimlere takıntılı kaldığım gerçeğimi anlamışım. Aradığım
cevaplarımla gelmişin içerisindeki enerjilerin kökenini yoklamama
vesile oldu. Herşey tam da dediğim gibi bilinçaltımdaki
kodlarımdaydı.
Hayatı “ayna”
gibi üzerimde taşıdıkca, yanımda bakıp gördüklerim
yansımalarımla yaşamımda olmasına izin verdikçe, önümdeki
perdenin kalkmasına izin verdiğim kadar katkım oldu.
Her neden bir birini
tamamladımı sebepsiz olmamasını bilip doğru hamlelerimle idrak
edip, kolaylıkla o zamanı şifalandırabileceğimin
hesaplaşmalarında şimdiki farkındalığımla gücümü elime
alıyordum ve o zaman geçti vede bitti diye düşünmeye başlıyouz.
Kendi farkındalığın
ile yaşamayı seç. Bu seni kendinden çok başka bir dünyaya
taşıyacak farkındalığını yansıtmaya başlayacaktır.
Geçmiş kimliğini
bugün yoklamaya başladın mı değişenin ne olduğunu anlamaya
başlarsın.
- Daha güçlüsün
ve kendine karşı ne istediğinden eminsin.
Istediklerin ile
istemediklerinin arasındaki mücadelelerinde etmiş olduğun her
kavga sebepsiz değildir. Bilinmeyen bir gücün arasında kendini
kontrol eden bir yönünün olduğunu sana söyleten iç sesin veya
sevgilerin hareket etmeni kolaylaştırırken “ben dünyaya neden
geldim? Soru zihninde gezinmeye başlar.
BAŞARI EMEK İSTER,
SABIR GEREKTİRİR, ÖZVERİ OLMASI LAZIM KARŞILIKLI ANLAYIŞ SEVGİ
VE DEĞER GEREKİR.
NUMEROLOG: Müjde Şener
24.2.2020
48/12/3
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder