23 Mart 2020 Pazartesi

DÜNYANIN HALİ


DÜNYANIN HALİ…


Hayatta en zor şeylerden biri de imkansızlıkla beraber çaresiz kalmaktır. Kimse kendini o durumda görmek istemez. Ancak o durumla yaşamını sürdürmeye çalışanların herkesten kendilerini izole edbilmeleri de imkansız dı. Nedeni ise bakıp görünmez oldukları gibi en zor sınavları seslerini duyurabilmeleridir. Kimsemiz göründüğümüz gibi değiliz. İçimizdeki duygu, his, anılar, inançlar, kalıpların yada taiımış olduğumuz genlerle apayrı bir mücadele içinde kalınca ortaya çıkan durum pek de hoş olmaz. Özgüven eksikliği, cesaretsizlik vs… Ama neden?
“başkaları ne diyecek?” diye
herkes için yaşamanın bedelinin ağır olduğunu öğrenince hiç kimseden gelebilecek her bir nedeni zihnimde yok etmeye başlamıştım. Bugün her bir neden önce ben ve sevdiklerim için olacak tabiki demek kesin ve net olduğun zaman değişimim başlar.

Hayat okulumda ben ne anlamıştım? Ağzımı açmazsam kimse benim ne istediğimi nereden bilecek ki, Sen görünmek istemediğin müddetçe kimsenin seni görmesini bekleme diyen iç sesimle vurgun yemiş gibi kalmak. Dünyanın sonu gelmiş  teslim olmanın hissi ile yalnız tek başına kalırsın duygusu ilerlemeni engeller.

Yaşam nasıl işler? Amaçlarına ulaşbilmek istersen İstemesini bileceksin. Aciz, zavallı değilsin. Sen güçlüsün hakkın olan talebini alacaksın. Böylece yardım fonları sanada akıtılacaktır. Sonuç, her birimizin hayatında bazı imkansızlıklar gelip geçerken derslerimizi alabilmeyi başarmamızdır. Dünyanın ters yüz olduğu bu dönemlerde rollerin değişebileceğini de unutmamalıyız. 

Görünmez olmak her yiğidin harcı değildir. Sana “sen bu dünyaya ait değilsin”i dedirtir ve kendine dönüp gülerek tebessüm ederken incinmiş duygularını bir kenara bırakırsın sanki hiç yokmuş gibi ve öyle davranmaya çalışırsın.
  Oysa bıraktığını sanmış olduğun o zamanı bugün yeniden sende alevlendiriliyorsada şunu bilmelisin. Hiç bir şey nedensiz değildir. Senden ona ondan sana giden gelen döngü içindesin.

O’nu bizde alevlendiren kişilere günün sonunda teşekkür ederiz.

Bugüne kadar takılıp kaldığımız,  hiç yokmuş hissi ile tıkanmış yollarımızı açmaya çalışırız. Doğru zamanı bekleyen olunca birilerin dokunuşu ile çaresizliğimize, değişimimize olumlu yönde katkısını hissederiz.

Zamanı gerçmişinden geleceğine hediye eden sensin…

O’nu Bize anımsatanlar bir dokunuşu ile geçmişinin hikayesinin gözlerinin önünden geçmesi demek, imkansız olanların farklı yansıma modelidir.

Hissettiklerim inandıklarımdır. Gördüklerim, algılamış olduklarım ise, gerçeğimdir.
Neler oluyor dünyamızın içerisinde? Diye sorgulamaya başladık mı eskiye daha bir başka sarılmaya yöneliriz.

Nasıl bir farkındalık ile değişime uyarlanıyoruz kim biliyor?
Bana bunları sorgulattıran nedenler, uzaktan yakından beni ilgilendiren duygularım dı ve öylede oldu…
Savunmasız, çaresiz kalmak, bir annenin acısını içimde hissederken yaşanmış olmuş bitmiş bir senaryonun bende bıraktığı izlerin yeniden uyanışına tanıklık ediyordum.
Acısını içimde hissettim. Çaresizliğini kelimelerin boğazımda tükrüğümü yutkunamayarak boğuluyormuşum gibi hissettim. Dahası geçmişimdeki beni bana gösterdiğinden o zaman dileyemediklerimi haykırdım. Dilinin sözcüsü olmaya, onu savunmaya, kendimden ödün vererek zamanı geçmişimle bugünü değerlendirmeye koyulmuşum. Istemeden dilime dolanan geçmişimdeki anılarımı anımsarken anlata durdum kimse savunmasız olmamalıdır.
Çaresizlik daha bir başka engel, bariyerler olduğundan ekonomik paketler hayatın en başta gelen çözümü mü sizce?

Sağlıklı olabilmek istersen beslenmek gerekir, beslenebilmen için ise maddi gücün olmalıdır. Dahası her nereye sıkıntın varsa seni o döngü içerisinde sınayan zamanlarda yolculuk etmeye başlarsın.

Geçmişden bugüne kendime taşımış olduğum izdi bu.
Kişisel güç mü? Sağlık mı? Hangisi arasında seçim yapmam gerekecek olsaydı. Zamanında ciddi bir rahatsızlık geçirmiştim ve tedavi olabilmem, sağlıklı olmam için kendime çok iyi bakmam gerektiğiydi. Bunu yapabilecek maddi olanaksızlıklarımla mücadelelerimde herkese yardımlarımla katkı koyarken kimsenin beni bakıp görmek istemediği bir yerdeydim.
O zor dönemimde “hiç olmadığı kadar çok param olsun” diye dilemiştim. Saçmalık diye düşünmüştüm. Sonrasında ve neden bu şekilde dilediğimi buldum korku.
Bana bunu söylettiren ise ilerleyemememdi.

Vardı bir bildiği ki içsel duygusal hissel olarak her şeyden derslerimi alarak kendimi olgunlaştırabilmiştim.
Geçmişimden bugüne bırakamadığım neydi?
Bana bu duyguyu tetikleyen neyi oldu?
Çaresizliği mi, duyarsızlığı mıydı? yoksa bakıp görünmeyen ve duyuramadığı sesi miydi?
Duyduğum an içimi saran öfke, kırgınlık, kızgınlığım aslında kendi içimde bugüne kadar taşımış olduklarımmış.
Üzüntüsü benim üzüntüm dü. Kaybettiğim geçmiş zamanımı bugün yeniden elime o gücü alıpta savunmalarımda çözümlere odaklı olabilmemizdi. Başarı kendi içimizdeki düğümlerin çözümü ile sahip olabileceğimiz imkansızlık çerçevesinde onu yapabilmemizdir.

Görünmeyenleri gör ve bir elde sen uzat.


NUMEROLOG:Müjde Şener

24.3.2020
49/13/4

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...