EVREN İLE DÜNYA VE
YAŞAMA TUTUNMA DAYANAĞIMIZ…
Zamanı yok yere
yormanın anlamı var mı sizce? İster istemez o girdap içerisinde
sadece kendimizle garantinada kalıp, imkansız olana mücadele
ediyor olmamız günün sonunda başarımızın şerefine kutlama
yapmamız gerektiğindendir…
Imkansız olanı
gerçekleştirebilmemiz gerektiğinden, yok yere kendimizi
olumsuzluklara yönlendirmemeliyiz belkide.
Amaçlar, keşkeler, inançlarımızın günden güne karşımıza geleceklere duyulan korkularmıdır...
Amaçlar, keşkeler, inançlarımızın günden güne karşımıza geleceklere duyulan korkularmıdır...
Oysa, bu korku
tüneli içerisine girmeyi hiç birimiz tercih etmeyiz.
Farkındamısınız,
mecazori de olsa bugüne kadar olan sıradan yaşamımızı
bırakıyoruz. Hayatımıza hareketlilik katarken her yönden
yaşamımıza ve duygularımıza dokunarak farklı açıdan bakmayı
öğretenler de dahil oluyor buna ve daha bir çok istenilmeyen alışamadıklarımız da.
Hijyen olmayı: içe
dönmeyi: kabuğumuzda kalmayı: sabırlı olmayı: yokluğu:
ayrılığı: garantinayı: zor günlerin habercilerinin türeyişini:
hatta imkansızlıkları vs…
Çözümlere odaklı
kalmayı, birlik içerisinde olmayı bize garanti veren kendimizdeki
kişilikten başkası değildir. Sesiz sedasız vede farkında olmadan veya
hislerimizden duygularımıza dokunuşların sesine cevap vererek kendimşze
telkinlerde bulunuyoruzdur kim bilebilir kendinden başka kimse.
Oysa, zamanın kendi eksninizle beraberinde değişen değerlendirmelerinizin olumlu sonuçları imkansız olan dengelerinin farkındalığıdır ve her şeyden bir çok derslerin imzasını atıyoruz.
Olanı sevmeyi öğreniyoruz…
Oysa, zamanın kendi eksninizle beraberinde değişen değerlendirmelerinizin olumlu sonuçları imkansız olan dengelerinin farkındalığıdır ve her şeyden bir çok derslerin imzasını atıyoruz.
Olanı sevmeyi öğreniyoruz…
Sakinim güvendeyim,
en doğru çözüm bilinçli vede farkındalıktır.
Değişen bakış
açınla geleceğinin önündeki oluşan düğümlerin kalkmasına
katkısı olduğu için teşekkür edebileceğinizi düşünemezsiniz
belkide.
Hatta hayallerinizin
değişmesine neden olduğunu. Şimdide kendin olmayı öğrenirken
uyandırılmayı bekleyen daha başka geçmişe takıntılardır. Vs...
Dünyanın sonu
geldi diye düşünmemeli. Geçmişten gelen, bugün değişim içinde
kendimizi silkelerken uyandığımız o günden bugüne Günsonu
olması, her birimize farklı başka donanımlarımızdan dolayı
biriktirmiş olduklarımızın bilançosudur bugün Bize yansıyan.
Daha net bir
şekilde önce kendini, sonra çevreni algılayabileceğin kesindir.
Nedenler: aklımızın
bir kenarında durup dışarıya aktarılamadıkca kendimizi yok yere
amaçsızlıklarımızla mücadele ederken bulabiliriz.
Kimse için
değiştirmediğimiz, hayata tutunma derslerimizin günden güne iyi
neticeler getirmesi için bugün, dün ile yarını kıyaslamamalıyız.
Şimdinin getrisi ile hareket etme zamanı olduğunu daha iyi
anlamamıza neden olan içinde olduğumuz duruma DUR diyebilmek zaman
gerektirir belkide o da kendi içimizdeki isyanlar biter bitmez
olacak. Ama, her değişimin fatırası olacakki bizim kendi
eksenimizden sorumlu olduğumuzu kavramamız gereksin.
Etkisini kendinle kalmaya başladığın zaman ya içinden çıkış yolu bulacaksın yada neden benim başıma geldi diye söylemlerinle kendini zehirleyeceksin.
Etkisini kendinle kalmaya başladığın zaman ya içinden çıkış yolu bulacaksın yada neden benim başıma geldi diye söylemlerinle kendini zehirleyeceksin.
Ruhsal duygusal
iyileşme süreçlerimizin önemi; içsel duygusal bağışıklık
sistemimizi çökerten olaylara karşı imkansızlık enerjisi
koymamaktır.
Mağduriyet olmuş
toplulukların arasında bizler kendimize yön verdikçe onların
ruhsal duygusal çöküntülerini iyileştirmek için birlikte
hareket edebilmemiz gerekirki tedbirli olurken bunu
sağlayamayanlarada destek olabilelim. Içimizdeki vijdanın gelecek
muhasebelerimizle eşdeğer olması gerekirken onu yapmaya otomatik
olarak başlayacağımız dönemdeyiz.
Geçmişin
geleceğimize faydası nasıl olur?
O da anılarımızla pekiştirdiğimiz zamanın kazancımız olma halidir.
Her olayların perde arkasından değerlendirilmesi, zamana takılıp ilerleyemeyecekmişiz korkusunu, zihnimizden atabilmek gibi…
O da anılarımızla pekiştirdiğimiz zamanın kazancımız olma halidir.
Her olayların perde arkasından değerlendirilmesi, zamana takılıp ilerleyemeyecekmişiz korkusunu, zihnimizden atabilmek gibi…
Yaşama sıkı
sıkıya tutunmanın formüllerinin gelecek ve güzel haberlerle
olmasını bilmemiz gibi ve her neticelerde isterken izlemeye aldığımız
yetkililerden gelecek güzel haberlerin gündeme bomba gibi düşmesini beklememiz zamanı bize geri getirmez. Daha güzel yarınlara uyanır olmamız hatta, imkansız
olanı değiştireceğimiz kendi gücümüzün elimizde olmasıdır.
Bugün her yeni bir
gün gibi güne başlarken bir de gün sonu yapmak durumundayız.
Bunu başarabilmiş
isek şükreden olduğumuza minnet duyarak farklı gözle bakmaya
başlayalım.
Kimilerimiz için
“ben” merkezci olmak gerekir diye düşünürken bir başka
kesimin tutunacak dayanağını arar olması, bu zor vede engelleyici
düşüncelerin arasında imkansızlıklarıyla aklını zihnini
çelen olaylara takılıp kalabilirsiniz
. Zaman bugün için her birimizin hayatını garantinaya alırken gündemde olan sebeplerin ardına kadar dokunmaya başlarken sahipsiz bırakmamamız gerekir ki teslim olmayalım.
. Zaman bugün için her birimizin hayatını garantinaya alırken gündemde olan sebeplerin ardına kadar dokunmaya başlarken sahipsiz bırakmamamız gerekir ki teslim olmayalım.
Zaman varlığımızla
güçlü olma dönemi
Sağlıklı
günlere….
19.3.2020
35/17/8
NUMEROLOG: Müjde Şener
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder