23 Mart 2022 Çarşamba

DÜNYA HER GÜN BİR GÜNÜN FARKINDALIĞI İLE...

 




DÜNYA HER GÜN BİR GÜNÜ KUTLUYOR


Dünya her gün bir günü kutlarken buna neden nedir? O kadar çok beynimde dolaşan sorular varki, basit, pratik düşünmeme neden olan zamanın içinde her güne bir günü sığdırırken amaç: FARKINDALIKTIR.

O zamanı bugün değiştirecek olursak “bugün bir birine eşlik eden ve her güne bir gün ilave edilen zamanda “AN” da kal günü farkındalığı neden olmuyor. Böylece, her ilişkilendirilen zamanı o zamanla eşdeğer kılarak birlikteliğin farkındalığı günü yapılsa ve var olan her şeyin içerisindeki yansımalar günü farkındalığı etkinlikleri, dönüp dolaşıp her şeyi bireyselleştirilmiş kılan ve sadece “ben” varım ve “benim eksenimde dönüyor farkındalığım” diyenler topluluğu içerisinde olduğumuzu “ben” anlıyorum. Siz ne kadar tüm bu olayın, yaşananların bilincindesiniz? Toplum bir yedi veren gibidir. Mevsimsel geçişlerinde dahi ekseninde uzlaşamadığı kendisi ile uzağına ulaşmayı hedefler. Kelimelerin acısı, tatlısı ile sanırken bilinçaltındaki kıtlık bilinci, yoksunluğun ta derinlerinden gelişi ile önünde maddiyap sorunları yaratmaktadır.


Kaybedilen zamana değiştirilemeyen alışkanlıklar ve bağımlılıklarınızla sindirilememiş, kıymet değer bilinmeyen ilişkilerin arasındaki tabularınız sizi nereye taşıyor?

Nereye kadar ilerleyebilirsiniz?

Alışkanlıklarınız ile sindiremedikleriniz arasındaki bağ, oluşturduğunuz sinerji, bir birini besleyen ilişkiler ve daha bir çok değişmeyen düşüncelerinizle nereye kadar ne kadar ilerleyebilirsiniz?


Hayatı tek kalemle yazacak olsam sonsuzluk içinde bir birine ulanan benzer hikayelerin farklı zamana tekerrür edişini izlerim. Bana eşklik eden benden başka biri değildir. Yaratmış olduklarınız ile şimdiden sonraki etkinliklerin arasında kaybolmadan birlik içerisinde nasıl kalınır sempozyumu kurulmalı.

Evet ben isterim, ben bilmem ama o bilir gibi ikilemli ilişkiler size iyilikten çok negatif, etkileşimi zehirli sinerji yansıtır...

Dokunma bana bin yaşa der gibiyiz oysa ama öyle değil maalesef.


Uzun yolun kısası: ben birlik içerisinde benimle ayni düşüncelere sahip kişilerin yaşamımda yer almasına izin veriyorum. Toplumun: “bir değerin değiştirilemeyeceği inancı ile birlikte hareket edildimi tek düze yaşamına muzdarip tekrar edecek rituelleri arasında kendi kaderini oluştırmaya başlayacaktır” Düşüncelerimleyim. Soru soracak olsanın emin olunuz ki bu satırların sonu gelmez.


Dünya farkındalık günü kapsamında zamanın bilincinde olup içinde bulunduğunuz ve anlayıp anlamlaştırdığınız sınırlı düşüncelerinizin farkındalığı ile eşdeğer hareket eden topluluk olmaktan çıkınız. Gerçek olan, içinde olup olmasını dilediklerinizin farkındalığına yürüyerek daha iyisinin bilincinize iştirek edebilmesi için kimyanızı aktiflştirebilmelisiniz.

Örnek mi istiyorsunuz?

Ben bir ben isem beni yöneten yönlendiren egomun farkındayım. Onun beni yönetmesine değil kendi arzu ettiğim yaşamımın farkındalığında olmanın mutluluğunun daha çok farkındayım…

Her istenilene yürümenin güvencesi izlerinizin sizi nereye taşıdığını bilmenizdir.

Geçmiş, gelecek ve şimdik duygu, düşünce, algı, hislerinizle birlikte hareket halindedir. Unutmamalı. Bir kişinin enerjisel gücü ile, size aktarılan inançların kabulü ile ona sahip olabilir, bağımlısı olduğunuz an, sınırlarınız arasında kalarak

ilerlemenizi tıkanırsınız…



Sevgili okurlar, bu satırları okuyarak ne demek istediğimi “azacık” da olsa anlamışsınızdır. Toplumumuzun gerçek kendi değerinin eline alınması dönemindeyiz. Bir adım ile kendinize yönelerek “gerçek ben ne isterim?” diyebilmeyi seçin.

O zenginliğinizin bilincinde olup kendinizle sahip olduklarınızın kıymeti, değeri, öneminin hakimiyetinde o zaman kalabileceksiniz.


Zamanın farkındalığında kalarak o günü kendinize hediye edin.

Tek düze her günü bir güne sığdıracak lüksümüz kalmadı. Nedeni ise birçok yönden farkındalık ile yürümeye layıkız. Her yönden yaşamın anahtarına sahip olup her varlığımızın kıymeti bize yansımaların farkındalığı ile sahip olmayı öğretiyor.


Kucaklaşmayı iptal ettik, çünkü KORONA…

Sevgiye korku ile sarılıyoruz, çünkü KORONA…

misafircilik, eğlence, sohbetler sınırlı çünkü malum korona ardında kalarak üreten zihinlerin korkusu: gelecek garantisi olmamasındandır. Tüm bunların gerçek nedeni içe yönelerek kendinizle kendinizi sevmeyi, sarılmayı, konuşmayı, eğlenebilmeyi öğrenebilmeniz içindir.


Bir çok girişimlerimde dönüp baktığım zaman ağır giden ilerlemeler sonucu tek düze ilişkilerin arasında kaldığımdan ve birlik içerisinde yürüme isteğim ile engellenilmiştim. Nedenleri yoklarken kendime soruyordum ama neden? Niçin çaba sarfediyordum? Kimin için? Oysa benim değerimle sizinki eşit olduğundan ve olanın olgunlaşmasındaki emeğimin küçük küçük çaktırmadan yansımalarıda bir başarım idi. Bilinçli olup küçük bir dokunuşun farkındalığı sahip olduğum sabrımdı. Pes etmemeyi seçtim. Kolayı, eğlenmeyi seçiyorum ve gerçekten kendini kendinden yoksun kılmayacak güçlü ilişkilerin yaşamımızda olgunlaşarak çoğalmayı ve birlik içerisinde bunu desteklenilmesini arzu ediyorum.

Doğanın zenginliği farkındalığı... geri dönüşüm atölyteleri kurularak toprağın bereketinin bizlere neler kazandıracağının farkındalığı ile projeler oluşturulmalıdır. Her alnı irdelerken bundan neler yapılabilirin kazancı, katkısı ile olgunlaşmalıyız.

Atık malzemelerin geri bildirimi bizile birlikte gülen kapler yaratmalı. Bunu sağlamanın getirisi maddiyattan önce manevi değerlerimizdir. Ardından gelen gelişerek çoğalan insani ilişkiler farkındlığımız gelir. Kime el uzatırsak menfaat gütmeden olunmalıdır. Gerçek sevgi insani ilişkilerimizden başlar. Ikinci baharımızın tercumanı olmalıyız. Böylece iyilikten doğan güneştir içimizi ısıtacak olan…


Ben K.T. Sıra Dışı Sanatcılar Derneği Başkanı Müjde Şener

7 Nisan 2021 Yılında derneğimizi kurduk ve bu kısa sürede bir çok girişimci, üretken, zamanı sanatı ile üreterek kazanmak için mücadele eden kimlikte kişilerle tanıştım. Çok güzel, iyi başarılar elde ettik. Ben inanıyorum ki görünen, bilinen ama görünmeyen kahtramanlarız. Bu benim ve yönetimin kurulum aşamalarından bugüne her ilişkinin gerçek yüzleri ile tanıştık. Pandemi dönemi toplantılarımızda hep bir amaca yöneldik ve kendimizi kabul ettirmek, derdimizi anlatabilmek için çok çaba sarfettik. Bir yandan da topluma faydalı amaçlar yarattık. Geçmiş bitmiş değerlendirmelerle derslerimizi aldık.


Şu anda bulunduğumuz her ortamın bize sunduğu nimetin farkındalı ile yeni projelere doğru ilerliyoruz.

Toplumun ihtiyacı olanın ne olduğunun bilincindeyim ama bu bizim gerçek değerimizi temsil etmemektedir. Adamızın geliri ve gideri arasında oluşturulmuş çöküntü şu an için çözümsüz kaldı gibi görünebilir. Benim için birlik diyen düşüncelerim değişmiş değildir. Lakin her ilişkilendirdiğim bireylerin, derneklerin, kurum kuruluşların düşünce yapıları ile eşdeğer olamadığımızı düşündüklerinden birliktelikten az da olsa uzaklaşıyorum.

Derneklerin amaçları belli, tek düze alışkanlıklardan bizi muaf tutarak nerden geldiğimizi sorgulauarak, kim olduklarımızın hiç bir önemi olmadığıdır.

Insanlık farkındalığı: toplum duyarlılığına iştirak edebilecek bireylerin yetiştirilmesi ve güzel düşüncelere baki kalınması adına ben ve dernek yönetimime iştirak etmek isteyen bu niyniyette olan üyelerimizle birlikte ilerlemeyi hedefledik. SAYGILARIMLA


Bizimle olmak isteyen tüm halkımıza bu bir çağrıdır.

Mağusada Sanatçılar Çarşısı

k.t. sıra dışı sanatçılar derneği

üretime ve tüketiciye farkındalık

0548 873 1313

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...