30 Haziran 2022 Perşembe

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Ya da hayatını gerçekten kendi seçimlerinle mi yaşıyorsun, yoksa başkalarının beklentilerine göre mi yönlendiriyorsun? İşte, kendin olabilme sanatı tam da burada başlar. Sana verilen en büyük hediye, kendini tanımak ve özgürce var olmaktır. Kimsenin hayatına endeksli olmadan, yarınlara umutla ve gülen bir kalple bakabilmek senin iradene bağlıdır. Fakat sadece istemek yeterli değildir. Gerçek değişim, katıldığın her alanda duygularınla savaşarak gerçekleşir. Duyguların, duyuların aracılığıyla tetiklendikçe dönüşüm başlar ve yaşamındaki her deneyim seni zorlayan bir "karma" haline gelir. Ama unutma, bu karmalar seni engellemek için değil, geliştirmek için vardır. GEÇMİŞİNİ ANLAYARAK GELECEĞİNİ YARATIRSIN Hayatı anlamanın yolu, geçmişini bugüne taşıyarak aslında kimse için yaşamadığını fark etmekten geçer. Zorlu düşünceler, sana hatırlatıcı olarak eşlik eder ve ilerleyebilmeni sağlar. Geçmişinin izleri sana "işte buradayım" derken, sen gerçekten onların farkında mısın? Bazen zamanı senden çalan şeyler, farkında olmadan tutunduğun inançların ve alışkanlıkların olur. Kabullenemediğin, vazgeçemediğin, bağımlısı olduğun her şey zamanla senin savaşına dönüşür. Ama eğer şimdinin gücünü fark edersen, üzerindeki yükleri birer birer bırakabilir ve özgürleşebilirsin. DÜŞE KALKA YÜRÜMEYİ ÖĞRENMEK Hayat, bebeklerin yürümeyi öğrenmesi gibidir. İlk adımlar sende korku yaratabilir, düşebilirsin ama düştükçe kalkmayı öğrenirsin. Sabırla, tekrar tekrar deneyerek zor dediğin şeyleri kolaylaştırırsın. Ve farkındalığın arttıkça, yaşadığın hiçbir olayın gereksiz ya da nedensiz olmadığını anlarsın. Bugün seni zorlayan, geçmişte değer verdiğin ama artık sana hizmet etmeyen şeyler mi? "Keşke şimdiki aklım olsaydı..." diye düşündüğün anlar oldu mu? Eğer geçmişi yeniden yaşama şansın olsaydı, şu an nasıl değerlendirirdin? ZAMAN EN BÜYÜK HEDİYENDİR Unutma, geçmişin geleceğinin temelidir. Seni bugüne taşıyan ruhun, zihnin ve bedenindir. O yüzden zamanı kendine hediye et. İçindeki yolculuğa çık ve kendinle yüzleş. Doğru ya da yanlış yoktur; seni sen yapan deneyimler vardır. Hayat, sana verdiğin değer kadar şekillenir. Alışkanlıklarının bağımlısı olmak seni köleleştirir. Oysa sen özgürsün! Bu yüzden farkındalık içinde yaşa. Zamanı başkalarına değil, önce kendine hediye et. Hayatının senaryosunu yeniden yaz, değişimini başlat. Çünkü yaratım, senin vizyonun, düşüncelerin ve isteklerinle şekillenir. Şimdi, kendinle yüzleşmeye, potansiyelini keşfetmeye, dünyanı ve hatta dünyayı fethetmeye hazır mısın? Kendin olabilme sanatı, sana verilmiş en büyük hediye. Onu kabul etmeye cesaretin var mı? NUMEROLOG: MÜJDE ŞENER

26 Haziran 2022 Pazar

GÜNE ÖĞRENDİKLERİMLE BAŞLARIM

Güne Öğrendiklerimizle Başlarımızz Eski ile yeninin farkını anlayabilmek için şükrederiz… Doğrularımızın bilgilerini genişletmek adına genişler Kaynağımıza giden yolun bilinc Güne, gülümseyerek güzelliklerin Hep bir adım ileri Yaşamın daralan sınırları içinde ne miktarı ya da ne mevcut değildir, kimine nasıl katkı sunduğumuz önemlidir. Çünkü göndereni veremezsin. Va Ağzından çıkan her söz, bilgisi olmadan bile seçimlerini kullanılan bir yol göst İyilik sandığımız kadar çözüm değildir. Attığımız her şey, aldığı Kabil'lerimizin zihnimizden devam etmesi, bilincimizin altında var olanlarla birleşerek birleşerek devam etmesi. Zaman ilerlerken durağan virüs, geçmişe saplanmadan Gerçek seçimlerimiz işte bu b
irikimlerle simgel Geçmiş, eski olandır. Bilinçaltımızda istemesek de tutt Eski Ö Eskiye bağlı kalma “Kendim ben Bu bilince ne zaman ulaşırız? Artık yük taşıyamadığımız Yeter söylediğimizde… Kendimize gelip yaşadıklarımız Bize ait olmayan, ama üzerimizde taşımaya devam ettiğimiz korkuları, yaşadıkları, gereksiz yükleri fark ettiğimizde… Ve işte o Bazen küçük bir tetiklenme, büyük bir değişim başlar. Fakat unutmamak gerekir ki, onun düşüncesi, Doğrul Doğru düşünüp, doğru adım atmalı… Ne ekersek, onu biçeriz. Ne dilersek, onu elde etmenizi rica ederiz. Nasıl bir dünya yaratırsak, onu yaşarız. Ben, daha güzel bir yaşama sıkı sıkıya sarılmayı seçiyorum. Ve bunun için teşekkür ederiz

25 Haziran 2022 Cumartesi

YARINLARA GÜZEL UYANABİLME UMUDU ILE...

YARINLARA GÜZEL UYANABİLME UMUDU İLE… 


Yarınlara Güzel Uyanabilme Umudu & Eskimeyen Bağlar Ne güzel bir cümle değil mi? Hayallerin önüne durağanlık geçirmek, yaşamak için çırpınışların ve, Sevgi dolu, naif sözlerin karşılarındaki eriyen duygular… Oysa fark edilmek istenen son cümleler arasında dolaşılırken bazende teyet geçilir. son sürat durmaksızın etkisinde kalmamak adına. Böylece, savaş başlıyor… Ve sanki var olana merhaba dersin geride kalana beni Affetmek demekle yetinirsin. Sonuçta önemli olan Tamam olmayan nedir ? Eğer ayrılırsa, kendinden yoksun kalmaktan korkarsın. Oysa,seçimlerine güzel imkanlar sunmuşsun demektir. "Tarafını belirle". Hangi amacına Kendini yaşamayı seçtin! Kimse için ezilmeden, Çünkü, "sahip olduğun en büyük nimet kendinsin!" Sahip olduğun sevgi, değer, güvene sarıldıklarından kendini çekip çıkarttıkca uzaklarda aramayacaklarınla sınanırsın. ve sonuçta kendini keşfedersin. çünkü sen kendinin en iyi dostu, sırdaşı, ilişkisisin. Hayatında yalnız gibi görünsen de aslında hiçbir zaman yalnız değilsin. Şimdinin gelişmesiyle, gözlerin Sana seni sarmalar. Çünkü sen kimsin? O değilsin, "o da sen değil!" Güzel günlere! NUMEROLOG MÜJDE ŞENER cyprusnumerology.com

TEK BAŞINADA LİDERSİN...




 









Tek Başına Sen Lidersin Hayat, bazen yalnız yürüdüğümüz, bazen ise kalabalık içinde bile yalnız kaldığımız bir yolculuktur. Ama unutulmaması gereken en önemli gerçek şu ki: Tek lider olsan bile, sen birsin! Başarı, çoğu zaman dışarıdan gelen destekle değil, içimizdeki büyüttüğümüz istikrarlı ve kararlılıkla şekillenir. Gerçek liderlik, kendi yolunu çizebilmek, izlediğine doğru kendi yolunu çizebilmek, izleyebilne sahip olabilmek ve kararlarını değiştirebilmektir. Başarı, Hak Edilene Verilen Bir Hediyedir Hayatta her şey bir denge içinde işler. Kimseye hak kazandığından fazlasını ödemez, hak etmediğimiz bir şeyi de sona erdirene kadar işlemleri tutamayız. Çünkü hak etmek, alma-verme dengesiyle bizi olgunlaştırır. Bu yüzden "Almayı kabul ediyorum. Hak edene, karşılığını veriyor." İşte bu sonsuza kadar yaşamak, kurumsal bir liderliktir. Sahip olduklarımız, yoksulluğu Ama burada esas mesele kendinden, kendinden yoksun hissetmekten, ihtiyacın kadarına yetinmek. Çünkü fazlasına açlık, “yetememe hissi, tatminsizlik, doyumsuzluk ve korkular” doğurur. İşte bu korkular, gerçek şirketlerin en büyük engelidir. Sen Kimsin? Kendi kendine ne kadar özgür olabilir? gerçekte kendi varlığını biliyor musun? Kabil'de teklif ettikleri ve reddettiklerinin, düşüncelerinde ve düşündüklerinde büyük bir yansıma bulur. Çünkü onu deli, fiziksel, zihinsel ve ruhsal beklentileriyle kendine bir alan açmaya çalışır. Hayatın içinde ilerlerken bile varmadan birçok şey öğreniriz. Bazen bir sınavın içindeyken, bazen ise kendimizi sınarken… Dünya, bir okuldur! Her şey, önce düşüncelerimizden başlar, sonra duygularımıza varış ve sonuçta hayatımızı şekillendirir. Bu yüzden önemli olan "kim olursan ol" değil, **"önce kend Liderlik, Cesaretle Seçim Yapabilmektir Bazen içimizdeki lideri susturuz. Endişelerimiz Ama bunların hiçbiri aslında bize ait değil. Peki o zaman, bu korkular kimindir? Kimlerin enerjisini taşıyor sunuz? Hangi gölgelerle savaşıyor sunuz? İşte bu cesaretle yanıt verdiğinde, gerçek yöntemleri fark edersin. Çünkü liderlik, diğerlerinin oluşumundan önce, kendini yönetebilmektir. Eğer hayatı tek bir kalemle yazacak olsaydı, bu mümkün olurdu. Çünkü liderlik, *Her şeyi düşünebilmek, olayları bütünsel olarak görebilmek ve seçimlerinin değişebilmesidir. Şimdi endişeleri bırak! Hayatı daha güzel bir hale getirmek için kendi vizyonunu yarat! Gülümseyerek Kazanılan Zaferler Hayatın en büyük hürmetlerinden biri, gülümseyebilmektir. Zamanın en büyük fırsatı, gülen yüzlerin duygularının nakışları gibi gerçekleşmesidir. Ve başarı, sadece kendin için değil, sürdürülebilmesi için ışık olabilir. "Ben tek’de olsa bir liderim!" Şimdi harekete geçme zamanı!

NUMEROLOG MÜJDE ŞENER

22 Haziran 2022 Çarşamba

TETİKLENEN DUYGULARINIZDIR CEVAP VER!

 

BEREKET KAPISININ ANAHTARI SENSİN…


Tetiklenen Duygularınızdır Cevap Ver... Hayatta her şey bir sebep-sonuç ilişkisi içinde devam eder. Bugün yaşadıklarınız duygular, düşüncelerinizin ve geçmiş deneyimlerinizin birleşmesidir. Düşüncelerinizden başlayarak, sonunda yakınlaştırırsınız, bildiklerinizde yer alan hikayeleri. Bazı blokajların nedenlerini öğrenmek zordur çünkü bunların geçmişinize, bilincinize ve hatta farkında bile olmadığınız eski sözleşmelere, seçimlere dayanır. Hayatta tekrar eden döngüler, çözülmemiş Politikaların bir göstergesidir. Bilinçaltında kapalı kalan, çözüme ulaşmamış ona neden, sizi aynı olaylar yaşıyor. Ama unutmayın: Doğru zaman "şimdi" ise, değişim de "şimdi" başlamalıdır! Takıntılar ve Blokajlardır Bazı olaylar neden bizi daha fazla gösteriyor? Neden bazı kişilerle Bunun yanıtı çok vücutta: Tetiklenenlerden ayrılırız cevap verir! Bir olay ya da kişinin sizi biriktirmesi durumunda, orada kalıcı olabilecek bir şey vardır. Takıntılarımızın ve blokajlarımızın kaynağı, genellikle içimizdeki eksiklerimiz, doyuramadığımız duygularla ilgilidir. Kimsede hiçbir şeyinizi kendinizde kesmeye başlarsınız. Çünkü asıl sizin içinizde tamamlanmayı bekleyen bir parçanızdır. Bu noktada sorulması gereken en önemli soru: "Beni durduran engellerin farkında mıyım?" Eğer saklanıyorsanız, kendinizi gözlemleyebilirseniz, aldığınız noktaları aşmaya başlayabilirsiniz. Çözüm, değişimin sürdürülmesinden geçilir. "Nerede hareket, orada bereket." Hayatınızda olumlu bir dönüşüm istiyorsanız, başladığınızda olumlu yaratmalara odaklanmalısınız. Değişimi sürdürmek için, sizi harekete geçirmeden önce çalıştırmalısınız. Geçmişin Gölgelerinden Özgürleşmek Geçmişte yaşadıklarınız, anılarınızın bir parçası olabilir ama ayakta kalmaları gerekmiyor. şu soruları sorun: "Geçmişi bırakmaktan, gelecekleri nasıl iletebilirim?" Geçmiş, yalnızca bir öğretmendir. Huzursuzluk veren anıları geride bırakan, yaşadıklarınıza odaklanın. Geriye dönerken ba Çünkü geçmişin sizi tanımlamaz. Geçmiş sadece boyut yolunu gösterir. "O an geçti, gitti ve bitti." Aynı olayın tekrar yapılmasından korkmayın! Çünkü artık ** , birikiminiz arttı ve aynı hataya düşmeyeceksiniz. Akışta Kalarak Dinginleşmek Yaşadıklarınıza farklı bir pencereden bakın. Şanslı olduğunu fark edin. Kendinizi geçmişe takılı bırakmadan, * şu ana odaklanarak yaşamayı seçin. Unutmayın: Hayatına direnmek sizi yorar. Takılarınızı, saplarınızı serbest bırakın. Geçmişi gelece kendinizi özgürleştirin. Gözlerinizi Tetiklenen onun duygunuzun boyutunda bir mesaj var. Onu duyun, kabul edin ve özgürleşin. 💫 Numerolog: Müjde Şener düşmez. Takıntı, saplantılı birikiminizle dinginleşiniz.. SohbetGPT: Tetiklenen Duygularınızdır Cevap Verir Hayatın içinde olayların tesadüfi değil, içsel yolculuğumuzun bir parçasıdır. Düşüncelerimizle başlar, sürekli duygularımıza yansırız içimizde yer eden hikayeleri. Bazen bir söz, bazen bir bakış veya bir olay bizi koruyabilir. Bunun nedeni, bilinçaltımı Her bir nedenin bir kaynağı vardır. Siz farkında olun ya da olmayın, bir gün gelir, içsel farkındalığınız uyanır. Uykuda olan benliğiniz, kendini göstermemeye başlar. O an gelir ve siz "Şimdi değişim saati" der. Takıntılar ve Engellerin Arkasındaki Gerçek Bazı olaylar neden bizi daha fazla sarsıyor? Cevap: Tetiklenenlerdir cevap verir. Hırçın bir denizde dalgalarla boğuşmak gibidir bu süreç. Bir konuya takılıp kaldığınızda, aslında o konunun sizi takıntılar ve blokajlarla genellikle eksikliklerinden ayrılır. "Önümde neden engeller var?" Bu soruların cevabı, bilincinizin altında saklıdır. Çözüm: geçici olarak kendi değişiminizi sürdürmektir. "Nerede hareket, orada bereket." Hayatınızı değiştirmek istiyorsanız, önce çözümlerle dönüşüme başlatmalısınız. Düşlerinize ve olumlu hayallerinize odaklanırsınız. Ölümcül geçmişe saplanmadan, “önünüzde açılan yeni yola yönelip önünüzde açılan yeni yollara yönelin”. Geçmişin Yükünü Taşımadan İlerlemek Hayatta en sık yapılan hatalardan biri, geçmişi sürekli yeniden yaratarak yaşamak ve ilerlemekte olmanızdır. Oysa ki geçmiş “bitti, geçti, gitti”. Şunu unutmayın: "Aynı deneyimleri tekrarlamak zorunda kalabilirsiniz!" Korkularınızı ve endişelerinizi serbest bırakın. Akışta kalarak dinginleşin. Kabul edip özgürleşin. 💫 Numerolog: Müjde Şener

21 Haziran 2022 Salı

DÜNYEVİ IHTIYACLAR

Dünyevî İhtiyaçlar ve Ruhsal Uyanış Gördüğüm, Duyduğum, İşittiğim Her Şerde Ben Varım... Dünya, duyularımızla algıladığımız bir oyun alanı gibi görünse de aslında çok daha derin bir gerçeğe sahiptir. Hayallerimiz, bilincimizin bize sunduğu birer yansıma; isteklerimiz ise ruhumuzun uyumluluğuyla şekillenir. İhtiyacımız kadar doldururuz hayallerimizi, Gördükçe, duyuyorken, hissediyorken… Değişen frekanslarımız kendi farkındalığı içinde kalıyor. Bilincimiz, ihtiyaçlarımıza göre şekillenerek bir girdap gibi bizi içine çeker. Tetiklenen Duygular ve Karmik Döngüler Her duygu, küçük tetiklenmelerle ortaya çıkar. Ani duygusal patlamalar, yaşanmış travmaların yansımalarıyla tekrarlayan olaylar bazen olumsuzluklar, bazen de bizi çözüme götüren fırsatlara dönüşebilir. “Geçmişin tekrar ediyorsa, bilinmesi gereken bir şeyler vardır.” Çoğu zaman bilinçsizce yaşarız tekrarları… Kendi karmalarımızı barındırdığımızı fark etmeyiz bile. Bazen fiziksel, bazen zihinsel, bazen de ruhsal kalıcılar yaşarız. Kaybolan anıları, boşa harcanan zaman, içimizde silkelenmeyi bekleyen BEN… İçimizde her zaman bir BEN daha vardır… Biri birikimi olmadan yaşar, diğeri uyanmayı bekler. Varoluş sebeplerimiz, kendimizi fark edip uyanmaktır. Doğru ile yanlış kime göre neye göredir. Işin özü kendimizde bir birini takip eden benliğimizdir. Dünya mı, Sen mi? Gözle gördüğümüz her şey bizi etkiler ama göremediklerimiz bizi daha fazla yönetir. Bilinmeyene aç olduğumuz sürece, içsel huzurumuz, duygularımızın tetiklediği şey ise geçmişin tarihinin, günün tarihini ortaya çıkarır. “Her şerrin içinde bir hayır, her hayrın içinde bir şer vardır.” Doğum gün, ay ve yılların değişimi, aslında ruhsal döngülerimizin başladığı şifrelerdir. Değişim, bu döngülerin içinde gizlidir. Hayatta birçok kişi yarış halindedir: Daha güçlü olmak, Daha başarılı oldu, Daha çok paraya sahip ol Daha önemli olduğunun kanıtlanması… Ama aslında bu yarışın tek bir galibi yoktur. Gerçek kazanç, kendini tanımak ve ruhsal huzura ulaşmaktır. Gerçek Değişim İçin Üç Adım 1️⃣ Kendin İçin Değişeceğine İnan! Değişimin ilk adımına inanmaktır. Önce değişebileceğine inanmalısın ki süreç başlasın. 2️⃣ Kendin Olmayı Seç! Başkalarını önemsemeden “BEN” diyebilmeyi öğrenme: Kendine güvenmenin. “Ben akıllıyım, zekiyim, yetenekliyim!” demelisin. Unutma, sen bu dünyada kendi yolculuğunu yaşamak için geldin. 3️⃣ Kendin İçin Daha Neler Yapabilirsin? Bu soruyu her gün kendine sor. Engellerin arkasında olan saklı pazarlar açılmaya başlar, kendini tanımaya başlarsın. Ve en önemlisi: Kimse için değil, kendin için yaşa! Öz Çekirdek: Ruhsal Mirasın Her insanın içinde öz çekirdeği dediğimiz bir enerji merkezi vardır. Bu, genetik mirasımızın, ruhsal kodlarımızın ve bilinçaltıdır Bu çekirdek, istikrarlı bir şekilde gelişmeye başlar: Ne toplarsan, ne biriktirirsen, ne yansıtırsan… Hayatında o kadarına sahip olursun. Bazen olanları taşırız, bazen de verileri kaydederiz… Ama fark ettiğimiz anda bu yükleri serbest bırakabiliriz. Ruhsal Uyanış: Yolculuğun Başlangıcı 🔹 Onun yükünü taşıdığının, seni bir arada taşır. 🔹 Var olanla ile yok olan arasında kalırsın. 🔹Sezgilerin, seni doğru yola yönlendirir. 🔹 Öz kimliğinin, saf sevgi enerjisiyle donatılması. En güçlü silahtır. Çünkü saf sevgiye sahip biri, asla kaybolmaz. "Kendini ayıran, dünyayı ayıran gibidir." Bugün kendine bir hediye ver. Bir an dur, derin bir nefes al ve hisset: Sen varsın, sen değerlisin, sen bu dünyanın en güzel nimesisin! 💫 Numerolog: Müjde Şener NUMEROLOG: MÜJDE ŞENER

EN BÜYÜK NİMET SENSİN...

 


EN BÜYÜK NİMET SENSİN


EN BÜYÜK NİMET SENSİN Küçük büyük farketmez, her koşulda hayata nasıl baktığını sorgulamalısın. Zamanı dünden geriye taşırken bugün kime neden üzüldüğüne bir bak. “Değer mi?” diye. Gerekir mi ruhunu incitmene? Oysa, incitilmiş duygularında tutsak olmaya değermi (kime göre neye göredir) değmezmi taşıdığın geçmişin yükleridir. Ne kadar önemsediğin. Ona değer kattığımız kadar bizim hediyelerimizdir, toplarken veya alırken emanet olarak alıyoruz. Bırakmamız gerektiğini hissettiğimiz an teşekkür eder ve teslim ederiz. Varlığımız taşımış olduklarımızla bir yere kadar ilerleyebilir. Olandan çok olmayanlarada yönelirken kendine hak edilenden fazla yükler aktarırsın. Kendimizdekilerin derdinden çok başkalarınkini de alır ve sahiplendikmi 1- Amaçlarımıza bizi götürecek olanı yok sayarız. Kimsenin derdi, tasası, düşünceleri, yaptıkları ile ilgilenmek yerine izleyici olmalı. Benim ondan neyim eksik? Diyebilirsiniz. 2- Olanı göremediğiniz için kalp gözünüzü kapatırsınız. Öngörülerinizi iyimser düşüncelerinizle onore edebilirsiniz. Aksi oldumu, sizi ürküten bilinçaltınızdaki farklı başkaların senaryolarından dolayı zamanınızı yok yere travmaya dönüştürürsünüz. Gerek varmı tüm bunlara? Hiç gerek yokken taaruza geçen seçimlerinizden kopmanın formüllerini aramauya başlarsınız. ( kabule geçmek, onaylamak, teşekkür edipte sen bana ait değilsin diyerek gönderebilirsiniz. Bu cümleleri tekrar tekrar dile getirebileceğiniz format veya sıralama sizin kalpten gelecek doğrulukla hislerinizdir yönlendiren. ) Her alanınızı sarmalayan (eksenin ve içinde olduğunuz) nimetler en büyük zenginliğindir. Kimse için değil kendiniz için hayatı hayallerinde dolaşmasına izin verdiğin kadarına sahipsin. Sarıldığın, tuunduğun her dal destekcincir, yol gösterenin olur. Tamamlayıcı olan öğreticidirler. Dahası o da gelir geçer lakin kalıcı olan izleri hatırlatan olur. Yansımalar kimi zaman önünüzde duran engellerinizdir. Her alanınıza farklı şekilde yansırken tarafınızı belirlemenize eşlik eder. Seçimlerinizde doğru olan ne ise o olur. Gün ve zamana göre o dönemin seçi ile donanımlı algı, bilinç veya sırası gelenin yön bulduğu akışta yol alıyoruz. Karşılıklı alma verme döngüsünde tamamlanması gereken “kendin” olmaktır. Kim olursan ol! Sen doğru olana yönelensin. "Şartlar her alanımıza yön verendir. Bu benim yaşam yolum mu? derken içimden kocaman EVET! Çıkmıştı. BEN NE KADAR ÇOK ŞANSLIYIM demeden kendimi alamamıştım. Çünkü, Şanslı olmanın verdiği iç huzura erişebilmek ne büyük nimetlerimizdir. Kimse için değil de kendin için hayatına yön verebilmenin verdiği haz kadar refah hiç bir his yoktur. Buna engel olan her ne ise bırakmaya gönüllü oldukmu devri daimler içerisinde gezinen hayatımıza dair zerreciklerin en doğrusu ile eşleştirilmeye başlar. Hayallerimde ne istediklerimi dilerken sözlerimde taaruza geçiyordum ve böylece tamamlanmasını dilediklerimin tekrar yeniden yapılanmasına eşlik eden benliğim ile tam ve bütün oldum. Sahip olduğun ve sım sıkıya sarıldığın hayat, şartlarına yönelerek gerçekten bunu ben mi istedim diye düşünerek kendini kelimelerinde sınamalısın. Hangi dala tutunduğunu, kimlerin anıları ile beslendiğini, kendinden çok kime ne yaptığını, derinlerde yatan kaynağın yansımalarının yaşamında var oluşu kadar en yakınlarını sorgulamalısın. Kimse için değil kendin için kelimelerinde tutsk kaldığın hiç biri gündeminde olmadan serbest ve özgür bırak. Çünkü sen ben değilsin, ben de sen değilim. Biz bir birimize öğretici, hatırlatıcıyız. Şimdiye mutlu bakabilelim diye. Ve öylede oldu. NUMEROLOG: MUJDE ŞENER

20 Haziran 2022 Pazartesi

YANSIMALARLA SAVAŞIRKEN AVLANMA...

YANSIMALARLA SAVAŞIRKEN AVLANMA... Hiç birşey nedensiz değildir ve her bir nedeni tek bir şeye bağlamak, bu nedenlerin gerçek veya alem dışı algı, his, hüsnü kuruntu olması, hayaller aleminde dolaşan küçük bir kıvılcım olsa bile “GERÇEK” doğru, yalan yanlış bir biri ile eşleşerek, paralel hareket ettiğini gözlemleyebiliriz. Gizlide kalmış sesiniz: Düşüncelere düştümü kaybolmamak için direnen olursunuz. Var ettikce yansıması daha hızlı ve kolay kendini belli eder. Size tıpkı bir işaret gibi pusula görevi yaparken sanki “kırk yıldır tanırım” dersiniz. Oysa buna neden olan frekanslarınıza eşlik eden benzerlerinizdir. Duyguları tetikleyen nedenleinizi görmezden gelemezsiniz. Birbirleriyle bağlantısı olan her nedenlerle sebeplerinizin açığa çıkması ile görüş alanınızı geliştirmeye başlamanız için gerekli gereksizlerle çabalamalarınızdan daha başka ne öğreneceğinizi farketmenizdir. Bunu tetikleyen nedenlerin beklentileriniz olarak uyandırılışlarınıza dikkat edip algılamaya, anlamlaştırdıklarınızla daha farklı dünya yaratacağınız olasılıklar elde edebilirsiniz. Bu size ne kazandıracak: 1- Hayatı tanımaya başlarken yarınınıza güvenle bakabilmeyi. 2- Olmayı arzu ettiğiniz nedenlerinizde: bir çok alışkanlıklarınızla yaşanışlarınzdan kaynaklı oluşunuza güvenerek her güne güzel bir gün ilave edebilmeyi. Farklı, başka bakan gözlerinizle, düşünceleri, anlamları, algılarınız ile sınandığınızı unutursunuz. Oysa bir şeyi çok isterken veya öyle sanırken hayal kırıklıkları en büyük dersiniz olur. Kimseye bağımlı kalma, bağımlısı olma!... Aklına düşen gerçeğine kimse yalan diyemez. Lakin, sözlerinden gelip geçerken var olan veya görüş alanında olmadığı “yalan” kaynak gibi yansımasında içine düşen “his” taşıdığın gerçeğin olur. Şimdinin düşüncesinde “güven” duygusu sarsılmış deprem artcıları gibidir. Şiddetini ancak sen bilirsin. Şok etkisi kişisel sahiplendiklerinle ilişkilidir. Geçmişinden bugüne birikmiş ne ise ve bu birikim neticesinde şiddeti: akıl almaz saçma salak gibi görünsede önemsizliği “bardağı taşıran son damlan olur.” öyle bile olsa silkelenişlerinde geçmişi bırakabilmeli. Her geçen gün, zamanın yükümlülükleri arasında mutluluğunu kaybedecek, değerini küçümseyecek, varlığınla yoksunluğa taşınıyorsan “dur”. Yok! sahiplendiğin kadar sana sahiplenildiğini hissettiriyorsa bırakamaz devam eder ve taşıyamayacağın yükümlülüklerini de beraberinde taşırsın. Böylece bir birini kovalayan hikayelerini ayrıştırmak zorunda kalacağın küçük bir uyanış ile farkındalığında ta geçmişine derinlerine kadar uzanmak gerekecek. Tamamlanması gereken zaman ve süreçlerinde sana iyi gelene güven duyarsın ve oda biter, geçer giderken giden sağlam temeller üzerine tutunamayanlar ile başlangıç yaparsın. Ardı çorap söküğü gibi gelecektir merak etme. Hakkın olan yansımaların seni nereye taşıdığını takip ederken öz’ünde kaybolmamaktır. Sahip olduğun değerine itibar edilmeden yola devam edenlerle beklenmedik misafirler veya daimi eşleştirilmiş kaynağın ardında eksikleri tamamlayan isen, yine beklentilerine yönelerek “kimse için kendimi kandırmıyorum” dersin… ( bu ders nitelikli imtihanın ile sınanıyorken kendini bulursun. Çünkü gerçek iki dudağının arasından çıkan sözlerindedir. )+(bazen tetiklenmeler seni bu düşüncelere zorlarken baskın karakterin istekleri doğdultusunda isyan ederken çıkan sözler arzu edilen isteklerindir.) Her alanıma hizmet eden, hayat yaşam değerime ilaç gibi gelen yaşama susamadan ilerlemeyi seçiyorum… ( süreçler ışık hızı kadar “an” lık sinerji içerisine girmemizi sağllamıştı ). Kıymet ve değer bilinmediği ortamlardan kaçınmalısınız. Her alanımıza “iyi gelecek”, bizleri güldürecek, hayat, yaşamın tadında seçimlerimiz ne olursa “iyileştirici/ yapıcı” olmasına tanıklık ederken düşüncelerde gezinen tilkinin olmaması için şavaşcı olmalıyız. ( olumlu telkinlerinle sadece ama sadece kendine güvenmelisin.) Çünkü savaşcı oldukca her alanını korumaya almak zorunda kalırsın. Şimdinin içerisinde kendine güvenerek yansımaların hangi alanındaki duygularına nasıl dokunarak tetikleyeceğini bilemezsin deneyimlemedikten sonra. Her tetiklenmeler farklı başka zamanlara tekerrür eder sandıklarımız aslında bizi şimdiki zamana hazırladıkca bizi uyandıran zamanı o zaman yakalamış oluruz. NUMEROLOG: MUJDE ŞENER

 

KENDİNİ KENDİNLE YAŞAMAK...

 

19 Haziran 2022 Pazar

ANILARDA KALMAK...

 



ANILARDA KALMAK… “HAYATI HAYALLERİNDE YARATARAK YAŞARSIN…” (Görünüşe göre, başkalarının hayatlarıyla kendi hayatınızı karşılaştırmanın önemine dair bir düşünceyi ifade etmeye çalışıyorsunuz. Başkalarının yaşamlarıyla kendimizi karşılaştırmak, genellikle öz değerlendirme ve kendimizi anlama sürecimizde önemli bir rol oynar. Bu karşılaştırmalar, sosyal normlar, başarı ölçütleri ve kişisel hedefler üzerinde düşünmemize yardımcı olabilir. Ancak, başkalarının yaşamları ile sürekli olarak kendi hayatımızı kıyaslamak bazen sağlıksız ve yıkıcı olabilir. Her bireyin yaşamı, deneyimleri ve mücadeleleri benzersizdir. Bu nedenle, başkalarının hayatıyla kendimizi kıyaslamak, gerçekçi bir değerlendirme yapmamıza engel olabilir. Önemli olan, kendi değerlerimizi, hedeflerimizi ve mutluluğumuzu bulmak ve bunlara odaklanmaktır.) Kesinlikle, başkalarının hayatları ve deneyimleri ile empati kurmak, hem kişisel hem de toplumsal anlamda büyük bir değer taşır. Empati, karşımızdakinin duygularını ve düşüncelerini anlama yeteneğimizdir ve bu, iletişimimizi güçlendirir, ilişkilerimizi derinleştirir. Başkalarının deneyimlerinden öğrenmek, kendimizi geliştirmemize olanak tanır. Farklı bakış açılarına sahip olmak, sorunlara farklı çözümler bulmamıza ve daha yaratıcı düşünmemize yardımcı olabilir. Ayrıca, kendi yaşam deneyimlerimizi zenginleştirerek daha kapsamlı bir dünya görüşü edinmemizi sağlar. Kendimizi bir referans noktası olarak görmek, empati ile birleştiğinde, başkalarına yardım etme ve onların hayatlarına anlam katma fırsatını da beraberinde getirir. Bu, sadece bireysel gelişim için değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve anlayış için de kritik bir öneme sahiptir. Sonuç olarak, başkalarının hayatlarına anlam katmak ve onlardan öğrenmek, kendi yolculuğumuzu zenginleştirdiği gibi, toplumsal bağları da güçlendirir. Bu sayede daha anlayışlı, duyarlı ve empatik bir toplum oluşturma yolunda ilerleyebiliriz. Özden gelen içsel, hissel tavır davranışların kurbanı olmamaya, her doğrunun doğrunuz olmadığı gibi yaşamınızı kontrolünüze almalısınız. Yaşamın sihirli olduğunu biliyor musun? Bu sihirli gücün kendisi olduğunu ve bu sihirli dünyanda kelimelerinden gelip geçen hazinelerinin ne olduğundan bilgin var mı? Her şeyin tek gerçek olgusu şimdi şu anda yaşamında süre gelip geçen hikayelerinde gizli kalan, yarım asırlık yansımalarla olduğuna işaretleri okumaya başla. Bu metin, bireyin içinde bulunduğu durumun farkındalığı, seçimleri ve bağımlılıkları üzerine derin bir analiz sunuyor gibi görünüyor. Bireylerin eski alışkanlıkları, bağımlılıkları ve bu bağımlılıkların yeni mutluluklarla nasıl etkileşimde bulunduğu konusundaki düşünceleri sorgulamak, aslında kişisel gelişim ve bilinçlenme açısından önemli bir adım. Vurgulanan noktalar şunlar: 1. “Farkındalık:” Bireyin mevcut durumunu ve bu duruma olan tepkilerini anlama kapasitesi, yaşamın kalitesini etkileyen önemli bir faktördür. Kendimizi sorgulamak ve mevcut durumu değerlendirmek, gelişimin başlangıcıdır. 2. “Bağımlılıklar:” Eski alışkanlıkların ve bağımlılıkların yeni deneyimlerle nasıl bir araya geldiği konusunda bir tespit vardır. Bağımlılıklar, insanın ruh halini ve ilişkilerini derinden etkileyebilir. 3. “Yeni ve Eski Arasında Denge:” Eski ve yeni deneyimlerin birbiriyle nasıl etkileşimde bulunduğu sürecinde dengelerin bozulması, kişinin içsel huzurunu ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. 4. “Seçimler ve Taraf Belirleme:” Bireyin hayatında neye odaklandığı, hangi tarafta durduğu ve bu seçimlerin hayatındaki yansımaları üzerinde durulmuştur. Seçim yapmak, bir tarafta durmayı ve o taraftan destek almayı gerektirir. 5. “İlişkilerde Denge:” İlişkilerde meydana gelen kıskançlık gibi duyguların etkisi, bireylerin birbirleriyle olan dinamiklerini nasıl şekillendirdiğini göstermektedir. Bu tür duygular, ilişkileri zayıflatabilir veya güçlendirebilir. İnsanın ruhsal durumu, ilişkileri ve içsel çatışmaları üzerine önemli bir şekilde düşünmeye teşvik ediyor. Kişisel farkındalık ve bilinçli seçimler yapmanın, hayatta daha sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürdürmek açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulamakta. Hayatı, hayallerimizde gerçek kimliğimizle ve kişiliğimizle eşdeğer ölçüde tutabilmeliyiz. Zaman, kimse için değişmezken, kendimiz için ne kadar ileriye taşıyabileceğimizin önemi tartılmalıdır. NUMEROLOG: MUJDE ŞENER

18 Haziran 2022 Cumartesi

Kabule Geçmek


 


Kabule Geçmek…


Hangi açıdan yaşamın nasıl nükte ettiğini bilmeden, kendime yön verebilme çabası içerisindeyim. Kaynağın kendisi en büyük nimetimizdir. Hayat amaçlarımızın anahtarı bilinç altımızda bizlere sunulan hazinede saklı."Gizemli dünyamızın saklı kenti", yaşamımızın şifrelerini bizlere yansıtırken ve hangi zamanın vazgeçilmez kilidleri arasında kendimize nasıl yön verebileceğimiz sadece ama sadece bizlere bağlı değişimlerimiz ile vede farkındalığımız ile ilişkilidir.


“Tanrı” ile aramızda güçlü bir bağ vardır. ( O Tanrının nimetleri içinizde taşıdığınız zerreciklerdedir...)

Buna hangi zihin, algı, hisleriniz veya konusu ile tartışmaya alacağınız "düşünce ile sözlerinizin önünüzde duran blokajlarınız olduğunu bilensiniz".

 herşeyi bilip ben "bilmem" diyerek önünüzde durmasına müsade etmeyin. 

 Kendi doğrularınızdır elbette ve her birini tek tek açacak olursak kişisel bağlarınızın tek tek eski ile yeni arasında oluşan köprülerinizin açığı çıkacağını o zaman farkedersiniz (iptal tuşunuza basın.)

Akıl, mantık şuur: her biri bir biri ile tam oldumu olgunlaşma süreçlerimiz başlar.


“Gelmişin içerisindeki geçmişin şifreleri, ve bu şifrelerin farkındalığımızla bize, yani “sen” kişisel kimliklerimizin “ruh zerreciklerimizin” yansımaları olduğunu bilerek, yaşama ve yansımalara doğru uyanışlarımızın olması: hayatımıza daha hızlı çeki düzen verebilmemiz için aracı olurlar.


Kabule geçmek: zamanı kelimelerimizden önce zihnimizdeki düşüncelerimizde bulunan kirli olan nedenlerden arındırmalıyız.


(Bazen, zaman zaman hayatın akışından çok kendi içime yönelmeyi severim. Sessizliğimi bozmadan sadece bana, kendime özel kıldığım dünyamda olmayı seviyor ve seçiyorum. Arada bir başımı hayatın akışına salıyorken kelimelerin arasında yorgunluk, zihinsel kirliliklerin boşa çekilen kürek olarak düşündüğüm zamanı heba eden topluluklar arasında benim burda “amacım ne? veya olmamın bana getirisi nedir?” gibi değerlendirdiğim kendimden başkası değildi.)


Hayat: “Her iyiliğin kötü sonuçlanması da evet, iyikiyi bize söyletir olmasına dikkat edin.”


Herşeyden bir şer olgusu içimdeki bir kıvılcımı tetikliyor. Zannatı boşa geçirmeden sanatla buluştırmanın hediyeleri içsel dürtülerimizin kırpınışıdır. Hiç birşey için kendimizi heba etmeden hayatı anlamaya, çaba sarfederken bile her nedenlerin hediyelerinin en büyük katkısı, kazancı, kabullerimizdir.


Kimseyi sen, ben, o bizler istesekde değiştiremeyiz “kendi tarafını belirlemediği müddetce.” Bulunduğumuz her ortamın kazancı, katkısı, geliri: senin içinde bulundurdukların kadardır.

Içindeki hazine ise: düşünce, algı ve taşıdığın inançlarındır. Hangi zamanı alıp bugüne taşıdığını sorgulamalısın çünkü o gün ve zaman bugüne hibe edilmiştir.

Kimlerin hayat hikayelerinden nasıl meded umduğunu anlamaya çaba sarfet… kelimelerinde tutsak kaldığın zaman hiç bir şeyde “bir nedenden kendini arındıramazsınız.”


Hayatın akışı aklımızın zihnimizin oyunları ile oyuncu olmaya bizleri mahkum kılan değerlerle önemseniliriz.


(Bulunduğum her ortam bana kendime daha çok yönelmeme ışık tuttu) Tıpkı bugün size de olduğu gibi. Kelimelerim, sözlerimdeki ton, yaşamıma yansımalar hediyelerim oldu. Görsel, işitsel, hissel her alanı taramama hizmet eden “bizler” gibi… nedensiz olmayan gelişmeme imkan sağlayarak uyanışlarım taşımış olduklarımla sınırlı olduğu gibi... Kişisl alıntı yapacak olursak çıkış yolu bulabilmemiz için önce kelimelerde kendimizi taramamız kerekiyor. Algı: anlamların arasında tutunduğumuz bir dal bile varsa nedeni, niçinleri sorgulatan içsel hissettiğimiz duygularımızda ve geçmişten gelen nimetlerimiz olduğunu anımsattıracak yansımalardadır. Daha bir başka çıkış yolu arayışına girersek eğer, o zamanı kelimelerden geçmişe, geleceğe uzantılarımız vizyonlarmızdan gelen şimdide saklıdır. Ağzımızdan çıkan bir söz, kelimelerin nedensiz olmaması gibi...


Kendime kendimi aradığımı söylediğim zaman kendimi söylememe gerek kalmadan içsel duygusal bir birini kovalayan vizyonlarımdan karelerin birleştirilişini farkettim. Her kare bir hayat hikayesinden alıntıdır. Arzu edilen, isteklerimiz, yaşama kaynağımızın mucizeleridir.

Eksiksiz tam ve bütün olmanın verdiği nimetlerle dünyadayız aslında. Kimse bir birinin aynısı değil lakin bir birimizden ne çok derslerle uyanışlarımız olduğunu farkedinceye dek gelip giden zamanlarda yoksunluk, bereket, başarı, hüzün ve bunun gibi bir çok şimdimi buldum.


Hayat işte bizlere birçok masal anlatılırken alıntılar akıllarda kalan bırakamadıklarımızdır. Bağımlısı olduklarımızdır. Kabullendiklerimizdir. Yaşama sebeplerimiz olmaya bizleri mahkum edendir. Doğrusu ne çok imtihanlardan geçtiğimizin derslerini alırken bizi sorguya çeken yine kendi tavırlarımızdır, seçimlerimizdeki ve buna neden olan değerlendirmelerimizdir.

Kimse sen değildir, sen kimse değilsin…


-Başarının anahtarı: önceliklerin arasında sen kendin olmayı hedeflemendir.

-Sağlıklı olmanın anahtarı: her yönden hayatı doya doya yaşamaktır…

şimdinin kurbanı değil de her alanınızın patronu olmayı seçmelisiniz. “Ben kendimi seviyorum, sevgim her alanımı kutsuyor.”

-Mutlu olmanın anahtarı: kelimelerindeki sihirli cümlelerinde gizlidir. Saklı kalan duygularıın açığa çıkmasından korkmadan üstesinden gelebileceğinden emin olduğunu kendine söyle. “Ben kendime güveniyorum. Mutlu olmayı hak ediyorum. Mutluluk benim içimdeki güzelliktedir ve ben mutluyum...”

- PARA: zamanı yok eden hiç bir şeyden keyif vermediği gibi zamana kötü kod yayarak gelişmemize engel olan tek neden nedensizlikte gizlidir.


Kaybedilen hayatın kötü kaderi: var edilen hayat şartlarından başka bir çok nedenleri de kendi ile birlikte endişelere sürükleyen. Bağışıklık sistemlerini çökerterek her alanı bloglamaya meyilli görünüyor. Kimse için değil bugün kendimiz için her alanı yeniden toparlarken kötü gelişmemize engel olan endişe üreterek zamanı yok eden bu değerlendirmelerden kendimizi arındırmalıyız. Savaşmamız gereken bizleri içeri çeken, bloglayan düşüncelerimizden yani korkulardan: gelecek kaygısı, başaramama, kimse alışveriş yapmıyor değerlendirmelerinden uzak durmaktır.

Önce sen kendi içinde yaptıklarından keyif almayı seç! Doğru olduğuna inanmalısın. Gelmişin içerisindeki geçmişini arayacak olursan geleceği göremezsin. Geçmişinden derslerini alarak ilerlersen gelecekte daha iyisi için yol alabilirsin. Kimsenin kurbanı olmamayı seç!

Hayatım benimle güzel ve zengin. Varlığım her alanımı iyileştiriyor. Geleceğim şimdi şu an en büyük nimetlerimleyim...


daha nice sağlıklı huzurlu mutlu başarılı günler bizlere hizmet eden nimetlerimizle uyanışlarımız olsun.


Numerolog MUJDE ŞENER

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...