YAŞAMIN TEMELLERİ
Sahip olduklarımıza
yıkmak yerine yapıcı olmayı öğrenerek yaşama sarılırız.
Sürekli elimizin tersiyle ya iteriz yada çekeriz. En önemlisi de
yaşamın anahtarının kendi elimizde oluşudur. Bunun
farkındalığında olmak ve olanı doğru kullanmak sahiplendiğimiz
herşeyin yeniden yapılanması için fırsatını kollamaktır.
Kimliğinle kendini
kabul ettiğin zaman, her olayın bir biriyle bağlantısını
keşfederek zamanı tamamlayarak olanı içinde kabul edip sevdikçe
özgüvene sahip olursun. Dilediklerinin peşinden giderken
zenginleştirmekten vazgeçemeyeceğimiz bilgi dağarcığımızla
zihnimizi terbiye etmeye başlarız. Geliştikçe sürekli daha
iyisine ufkumuzu açarak yaşama bakış açılarımızı
değişimlerle birlikte değişen düşünceler arasında seçimler
yapmaya meyilleniriz.
Özgüvenin gücü
her şeye yeter. Ancak bunun anlamını: kafa karıştıran zihninde
birikmiş detaylara takılmadan ilerleyebilmen için hiç bir değerin
önemi olmadığını keşfederek, “Öz”, “SAF BİLİNÇLE”,
“AN” da kalarak gelen geçen yaşamın içerisindeki her
zerreciğin hangi duyguna dokunuyorsa özümseyerek zamanın senle
birlikte akışkanlığını sağlayabilmektir.
Böylece zamanı
özümseyerek, takılmadan özgürce dans etmeye benzeyen yaşamla
ahenkli olursun.
Kimlerle yollarımız
kesişecek bilmeden hayat bizi o çember içinde tutmaya devam eder.
Bakıpta kendimizde göremediklerimizi yansıtacak kimliklerden
alacağımız her bir dokunuş dersimiz olur. “Kimseden bir şeyler
almadan bırakmam” diye de düşünebilirsin.
Altı yaşlarında
minik bir kız çocuğu ile karşılaşmam tesadüf olmadı elbette.
Sürekli dilindeki sözlerin yapıcı oluşu ile mutluluk saçarak
çevresindeki yabani olan her şeye sihirli dokunuşlarla
hareketlendirmessini izlemek heyecanlı olmuştu benim için.
Hayvanlara olan
düşkünlüğü ile çevremizde bulunan kedilere yaklaşması,
korkusuzca elini onlara uzatarak çağırması anne olarak ben bir
an tepki koyabilme iç güdümle yaklaşabilirdim ama, annesi ile
babasının yaklaşımı öyle değildi. Gülümseyerek kızlarını
gözeterek seyirci oluyorlardı. Var gücü ile sağa sola koşturarak
eğlencenin doruk noktasında mutluluk saçıyordu. Müzikli bir
yerde bulduk kendimizi. Sahnede dans eden çocukların arasına
katılarak kendi öz güveniyle ruhunun özgürce salınışına
sahne kalmış ağzım açık hayranlıkla izliyorken kendimi o
yaşlara götürdüm. “ben hiç bir zaman bu kadar özgür
olamamıştım. Bunu yapamamamı sağlayan nedenlerim özgüvensiz
olmamdı, onada neden olan kontrol altında olmamdı, onunda
altındakiler ise bakış açılarıydı. Tabular, kurallar,toplum ne
diyecek diyerek diyen zihnimdi.”
bugün bu istek arzu
ve talebmi gerçekleştirebilirmiydim? Her kes ne diyecekten önce
kendimi soyutlamam gerekiyor ve ardından ruhumun özgürce dans
etmesine izin vermem gerekirdi ve yaptım. Başardıkça daha
fazlasına ihtiyaç duydum derken hayatıma şekil veren zihnimle
kalıplarımdan kendimi soyutlamayı başardım. Hayatı yaşamak,
yaşarken algı hislerin duygundaki yerleşmiş kalıplarınla
kıyasladığın her bir nedenin de altındakileri yoklamayı ihmal
etme. Kızmadan, kendini yıpratmadan, acısıyla tatlısıyla geşmiş
geçmişi bir kenara koyup artık değiştim diyerek öncelikle
kabullenmen gerekeni yap. Zaman aşımında hayallerindeki kapıların
açılabileceğidir.
Küçük bir çocuğun
yaptıklarını, yapabildiklerini gördükçe çevresine aldırış
etmeden hayatı yaşamayı seçmş olması mutluluk değil mi? Anne
ile babanın yüzündeki gülücük en büyük zenginlikleridir.
Bunu sağlayabilen yaratılış mı? yoksa içindeki ruhunun
özgürleşmiş hai mi? Ikisi de olsa br birini besleyen yapıcı
yönlerimizle kendimizi görmeyi ve yapabileceklerimizi
başarabilmenin kolay yolunun yansımalarını öğrenmek ve bunu
kimden öğreneceğimizin önemi olmadığını her fırsatta
hatırlayan yansımalardır.
O kadar güzellikler
arasında dünyanı kendi ekseninde yeniden yapılandırmaya
koyulursun. Şimdinin hikayesi ise zamanın birinde kendinden
başlayarak yansımalarıyla yola çıkarak bakıp gördüğü, görüp
algıladığı derinlerindeki gizemdi. Yansıttığı hayat tablosu
ise farklıydı. Sürekli mücadele içinde kabuğuna girip çıkarken
“nerede eksik bıraktım” diye düşünerek beklentilere cevap
ararız.
Hisleri ile hareket
eden çocuğun yaşamına bakıp onu yöneterek değil de özgürce
keşfedebilmesini sağlayan aile bireyleri ile hayatının mucizeleri
ile donanımlı yaşamında hikayeleri derinlerden yüzeye çıkmış
yaşanmış hale dönüşerek farklı açılardan bilimsel olarak
fiziksel dünyasıyla yararlı donanımlara sahip olmasını
sağlıyorlar.
Onda olup bende
olmayan nedir?
Kendinde
göremediklerini sana başkalarının yansıtmasından duyduğun his,
taşıdığın kalıpların nelerdir?
Iyi insanlar
kendilerini en iyi tanıyandır ve ne stediğini bilendir.
NUMEROLOG
Müjde Şener
30.6.2019
66/12/3
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder