GELECEĞİN İÇİNDE
GEÇMİŞİNİN İZLERİNE RASTLAMAK İSTEMEZSİN.
Geleceğin içinde
geçmişin izlerine rastlamak istemeyiz. Her birinin bir birine
bağlantılı oluşundan ve kopartamadığımız bağlarımızdan
kaynaklı giden gelen duygu ve düşüncelerimizle savunmalarımız
daima hazırdır. Kim haklı kim haksız rollerimizle mücadelede
olmamıza neden olan her ne ise enerjimizi düşürecek. Sürekli
birileri tarafından duygularımızın yoklanmasına nasıl karşılık
verirdin? Eminim ki savunmak istemesekde kendimizi haklı
nedenlerimizle bunu yapmaya zorlayacak. Geçmişi bir kalemle
silemediğimiz doğrudur. Sürklilik arz eden benzer nedenlerin
yaşamımızı kontrol altında tutması ve olayların farklı
zamanlarda benzer bir nedenle karşımıza çıkmasına itici
gücümüzle direnmek düşer. Elbette derslerimizi alarak…
İstediklerimiz,
tercihlerimiz olmasa bile kabul etmek durumunda kalabiliriz. Nedeni
ise, farklı algı, anlamlarımızla zamanın bize hediyesi
değişimlerdir. Geçmişteki duygularımızla o zamanın anlamları
ile olmamak, gelecek içerisindede benzer duygulara ev sahipliği
yapmadığımızı gelenin deşifre edişi ile kendini belli eder.
Alışkanlıklarımız
günün sonunda bağımlılığımız olur. Gelenle gitmesi gereken
süreçler zorlu olur ve kimyamızı ifşa etmemiz demek geçmişi
yoklamamız demek olacak.
Bu kimsemizin pek
hoşuna gitmesede, istenilmemesine rağmen nereden geldiğini veya
nereye doğru gittiğimizi o an hayal edemeyiz. Anlık gelenin içinde
geçmişin, küçük bir deşifre edilecek sözü tetikleyici
olabilir.
Nereden geldiği ve
nasıl geçmişi yoklattırdığı ise, benzer benzer olayları var
olanlar nedeni ile üzerimize mıknatıs gibi çektiğimizdendir.
Bizi yönlendiren
anlık hayat mı? Yoksa, yansıttığımız enerji mi?
Hayat okulumuzun her
gün farklı yansımaları ile var olanların farkındalığını
keşfettikçe daha başka ve farklı anlamlarla karşımıza
çıkanlara bakmaya başlarız. Sürekli pirinten taşları ayıklar
gibiyiz aslında. Bir de enerjisel olarak ayna olmuş geleceğin
içerisindeki geçmişin izlerinden kendimizi soyutladıkça ve
sürekli benzer olan olayların yansımalarından dersimizi alıp,
kendi yaşam yolumuza bir adım daha yakın olabilmenin verdiği
çoşku keşif yapmamıza neden olurken. Kendi adıma ben her anımın
bana yansıttığı hediyelerimin bilincinde oldum mu hayatıma daha
farklı gözle bakmaya ve değerlendirmeye başladım.
Hayatımın tümünü
keşfetmek ve kendimi içinde eğlenerek yoklamam keyif verici.
Evrende var olan her
şeyin enerjisi ile birlikte birçok istenilen ve istenilmeyenler
arasında kendimizi arar dururuz. Ben kimim? derken. Neden bu dünyaya
geldim? Diyerek yalan yanlışların arasında durağan olan her
şeyde hareketliliğimizi yaratan kendimizle oluruz.
Oturup bekleyerek
elde edemeyeceğimiz istediklerimizi, her yönden harelet etmeye
başladık mı cevabıımızı almaya başlarız.
Ne olduğum değil
günün sonunda ne olacağız düşüncelerimiz ile bizi
inandıklarımızla sınayan hayat içerisinde sürekli çevremizin
değişimi ile bugün kimden nasıl bir katkı alarak olgunlaşacağım
benim merak ve ilgi sahamdır. Hayallerimize açılan kapıların
gerçek sahibi kendimizden başkası değildir. Verdiğimiz emek ve
harcadığımız zamanın meyvelerini elbette toplamaya başlayacağız.
Zihnimizde duran engellerin sabırsızlığın gereksiz nedenlerin
kaynağı ile sindiremediğimiz savunma mekanizmalarımızda pes
etmek varsa bırakmaya, özgürleştirmeye hatta önümüzdeki
engellerin kalkması için durağan değil hareketli olmamız
gerektiğidir. Nasıl? Düşüncelerinde üreten ol! Hayallerindeki
hedefine ulaşmak enerjisel olarak seni hedefe taşımaya yetecek.
Yansıttığın her enerjinle sende var olan kaynağı üzerine
çekmen için gerekli olan donanımlarına sahipsen gerçeğin olur.
Geleceğimizin
içinde geçmişin parçalarından kocunmamalıyız. Her birinin
hayat derslerimiz olarak karşımıza yeniden çıkması
herdeflerimizin deşifre edilip geleceği net gösteren hayal
tablomusun işaretleridir. “Neydim ve ne oldum dan ziyade, ne
istedim de ne oldu.” Hedefimizi koyara belirlediğimiz her şeyin
gelecek içinde olmaması imkansızdır. Yaşam yollarımız her
birimiz için en zorlu süreçleri dahi kolaylaştırabilmemiz için
gereklidir.
“Sen sadece
kendin ol! ve her yansıyanın sendeki yeri, yaşama sebebin olarak
var olana teşekkür et!.” böylece, hiç bir şeyin nedensiz
yansımamalarını gözlemlemeye, geçmişinden gelen küçük bir
dokunuş dahi olsa teşekkür et. Hatta daha iyisine gözlerini
açmanda ve bakış açılarını kazanmana yardımcı olacaktır.
Insanlarla olan ilişkilerinde kim olursa olsun sadece sen kendin
ol!.
NUMEROLOG:Müjde Şener
18.10.2019
58/13/4
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder