HER ANINI YENİDEN
YAPILANDIR…
Her şeyden keyif
çıkartsak nasıl olurdu? Bunu başarabilmemiz gerekirken en önemli
iksir ise, önce biraz sarhoş olmamız gerektiğidir...
Mesela: olanların
arasında sıkışıp kalmışsak, depresyona girmişsek ve bunalım
yaşıyorken içinden çıkılmaz hal alan yaşama sıkı sıkıya
sarılıpta bırakamıyorsak, kendimizde anlamamız gerekenleri
görmeyi reddetmiş olmamız ve onları bırakabiliriz anlamı
taşımıyor olmak bizde “farklı his ve duyguya girmek düşer.”
O halde var olan,
olmayan her şeyin arasından kendimizi çekip çıkartmak, günün
sonunda vereceği iç huzura ne dersiniz?
Kimsemizin hayatı
can sıkıcı değildir. O nu bu duruma getiren inançların artık
değişmesine izin verdiğimiz an, değişebileceğini görebiliriz.
Mesela: pazıl oyununu andıran oyunu düşünün. Sizi üzen, kıran,
inciten her duygularınızı bir kağıda yazıpta buna neden olma
sebplerini de ortaya koyarken, değiştirebilmenin farklı yönleri
ile değerlendirme yapmanın eğlenceli hal almasını sağlayınız.
Kimseden önce
kendini düşünmek ilk öncülüğün oldumu, deşifre edilmesi
gerekenin kendinden başkası olmadığını anlarsın.
Neden sarhoş
olmalı? Içtikce sağa sola yalpalanmaktan ziyade tüm kimliğini
ifşa edebilmenin verdiği rahatlıkla günün sonunda “anımsamıyorum
sarhoştım” diye düşünüpte var olan, sana ait olmayanların
gün yüzüne çıkışını sağladığından “rahatlamış”
hissinle silkelenirsin.
Hayatın tümü
okyanusta incir çekirdeğini doldurmayacak sebepleri ve nedenleri
arayarak geçirmememiz gerektiğini ben anladım ama anlarken demek
istediğim o sancılı yaşamın fırtınalı geçiştirmelerinede
maruz kadığım zamanlardan çıkabileceğime inancımdı ve öylede
oldu. Başarabileceğime inandıkça inanmayanları kendi hallerinde
bıraktığım da oldu. Ne isterlerse yapsınlar demediğimimi
sanıyorsunuz. Çekersin gelmez, anlatırsın anlamazsa geçmişimde
beni nasıl bırakmışlarsa bende başkalarını bıraktığım
zaman “beni neden bıraktıklarını şimdi daha iyi anlıyorum”.
Bıraktığım o zamanın inançlarıydı. Oysa şimdi bana hayat
veren insanların değerini değerimle birleştirerek olumlu
yaklaşmama neden oldukları için şimdime zamanıma teşekkür
ederim.
Her zorlu süreç
her birimize en güzel hediyedir dediğimde bana kızmayın. Denize
düşen yılana sarılır derlerken sinirlerim bozulurdu. Gerçekten
de korkularımıza sarılmak durumunda kaldıkça korkulacak bir
şeyin olmadığını mecburen öğreniyoruz.
Her yönden
hayatımızı yaşarken yaratan kendimizden başkası olmaz.
Insanların yaşamındaki tek hücreli dokuların hayat bulduğu
zamanı anımsamak imkansız ve bizleri ta Anne karnına götürerek
nefes almaya başladığımız o sancılı ve zorlu süreçlerde
yaşama sıkı sıkıya tutunmamız için gerekli tüm donelerimizi
tüm hücrelerimize kodlamışlar oluşu, bir teori olsa bile
geçmişimizin her zerresinden gelen kodların hikayesini yeniden
yazmaya başlamadan evel, okumamız gerektiğidir. Demek ki, var
olana “yok” demek imkansızmış. Ama, değişimini sağlamak
elimizdedir. İstenilmeyen bir şeyin yanına istenilen bir şey
konuldu mu başka anlam taşıyacağını görerek inanabilirsin
mesela.
Gelecek geçmişi
aratıyorken sorgulamaya koyulduğumuz anılarımızın incir
çekirdeğini doldurmaz oluşundan çıkış yolu ararken kendimizi
bulmanın verdiği telaş. Onu iç huzur taşımış olmamızın
kaynağı ise, olumlu telkinlerimizdir.
Buna neden
olabilecek olan, empati yapma gücümüzü kullanabilir olmamızdır.
Nedenlerin ardından kendimize güven duygumuzu yoklattıran
hikayelerle bezendiğimizi anımsatanlara ratslamışsak, daha iyi
bir hikaye için geleceğimize uzun meşakatli olmayan değerlerimizin
öz kimliğimizle ölçülmesini yokladıkmı, emin olamadıklarımızın
birikimleri ile yoklanılmayı reddederiz.
Hep daha iyisine
odaklı kalarak zamanı ertelemek yerine en güzel olan o’an
şimdimizin içinde olandır. Gün ve zamana göre bakış
açılarınında yanına, önüne veya ardına farklı anlam
konulacak kelimelerimiz, değişimini gösteren hayat hikayelerinle
benzeştirebilirsin. Kimsemizin geçmişi ile geleceği arasındaki
köprüden gelip geçerken, içindeki duygusal yaşamından eser
kalmayacak hayat
hikayelerini yeniden
yazma şansını yakalayacaksın. Böylece hislerimizin arasında
kalan olumsuz her nedenlerin gerçek nedeninin sebep olduğudur. Her
şeyin değişimlerimiz arasında iyileşme göstermesidir.
Zamanı yakladığımız
an bırakmamak gerektiğini böylece anlarız. Bu kimse olmadığımız
anlamı taşımamıza neden olsa bile, bir çok kimliklerin üzerine
inşa edilen geleceğimizin yeniden yapılanmasına izin verdikçe
yaratabileceğimizdir.
NUMEROLOG:Müjde Şener
25.10.2019
65/11/2
HABERA KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder