24 Ekim 2019 Perşembe

HER ANINI YENIDEN YAPILANDIR...

HER ANINI YENİDEN YAPILANDIR…

Her şeyden keyif çıkartsak nasıl olurdu? Bunu başarabilmemiz gerekirken en önemli iksir ise, önce biraz sarhoş olmamız gerektiğidir...
Mesela: olanların arasında sıkışıp kalmışsak, depresyona girmişsek ve bunalım yaşıyorken içinden çıkılmaz hal alan yaşama sıkı sıkıya sarılıpta bırakamıyorsak, kendimizde anlamamız gerekenleri görmeyi reddetmiş olmamız ve onları bırakabiliriz anlamı taşımıyor olmak bizde “farklı his ve duyguya girmek düşer.”
O halde var olan, olmayan her şeyin arasından kendimizi çekip çıkartmak, günün sonunda vereceği iç huzura ne dersiniz?
Kimsemizin hayatı can sıkıcı değildir. O nu bu duruma getiren inançların artık değişmesine izin verdiğimiz an, değişebileceğini görebiliriz. Mesela: pazıl oyununu andıran oyunu düşünün. Sizi üzen, kıran, inciten her duygularınızı bir kağıda yazıpta buna neden olma sebplerini de ortaya koyarken, değiştirebilmenin farklı yönleri ile değerlendirme yapmanın eğlenceli hal almasını sağlayınız.

Kimseden önce kendini düşünmek ilk öncülüğün oldumu, deşifre edilmesi gerekenin kendinden başkası olmadığını anlarsın.

Neden sarhoş olmalı? Içtikce sağa sola yalpalanmaktan ziyade tüm kimliğini ifşa edebilmenin verdiği rahatlıkla günün sonunda “anımsamıyorum sarhoştım” diye düşünüpte var olan, sana ait olmayanların gün yüzüne çıkışını sağladığından “rahatlamış” hissinle silkelenirsin.

Hayatın tümü okyanusta incir çekirdeğini doldurmayacak sebepleri ve nedenleri arayarak geçirmememiz gerektiğini ben anladım ama anlarken demek istediğim o sancılı yaşamın fırtınalı geçiştirmelerinede maruz kadığım zamanlardan çıkabileceğime inancımdı ve öylede oldu. Başarabileceğime inandıkça inanmayanları kendi hallerinde bıraktığım da oldu. Ne isterlerse yapsınlar demediğimimi sanıyorsunuz. Çekersin gelmez, anlatırsın anlamazsa geçmişimde beni nasıl bırakmışlarsa bende başkalarını bıraktığım zaman “beni neden bıraktıklarını şimdi daha iyi anlıyorum”. Bıraktığım o zamanın inançlarıydı. Oysa şimdi bana hayat veren insanların değerini değerimle birleştirerek olumlu yaklaşmama neden oldukları için şimdime zamanıma teşekkür ederim.

Her zorlu süreç her birimize en güzel hediyedir dediğimde bana kızmayın. Denize düşen yılana sarılır derlerken sinirlerim bozulurdu. Gerçekten de korkularımıza sarılmak durumunda kaldıkça korkulacak bir şeyin olmadığını mecburen öğreniyoruz.
Her yönden hayatımızı yaşarken yaratan kendimizden başkası olmaz. Insanların yaşamındaki tek hücreli dokuların hayat bulduğu zamanı anımsamak imkansız ve bizleri ta Anne karnına götürerek nefes almaya başladığımız o sancılı ve zorlu süreçlerde yaşama sıkı sıkıya tutunmamız için gerekli tüm donelerimizi tüm hücrelerimize kodlamışlar oluşu, bir teori olsa bile geçmişimizin her zerresinden gelen kodların hikayesini yeniden yazmaya başlamadan evel, okumamız gerektiğidir. Demek ki, var olana “yok” demek imkansızmış. Ama, değişimini sağlamak elimizdedir. İstenilmeyen bir şeyin yanına istenilen bir şey konuldu mu başka anlam taşıyacağını görerek inanabilirsin mesela.

Gelecek geçmişi aratıyorken sorgulamaya koyulduğumuz anılarımızın incir çekirdeğini doldurmaz oluşundan çıkış yolu ararken kendimizi bulmanın verdiği telaş. Onu iç huzur taşımış olmamızın kaynağı ise, olumlu telkinlerimizdir.
Buna neden olabilecek olan, empati yapma gücümüzü kullanabilir olmamızdır. Nedenlerin ardından kendimize güven duygumuzu yoklattıran hikayelerle bezendiğimizi anımsatanlara ratslamışsak, daha iyi bir hikaye için geleceğimize uzun meşakatli olmayan değerlerimizin öz kimliğimizle ölçülmesini yokladıkmı, emin olamadıklarımızın birikimleri ile yoklanılmayı reddederiz.

Hep daha iyisine odaklı kalarak zamanı ertelemek yerine en güzel olan o’an şimdimizin içinde olandır. Gün ve zamana göre bakış açılarınında yanına, önüne veya ardına farklı anlam konulacak kelimelerimiz, değişimini gösteren hayat hikayelerinle benzeştirebilirsin. Kimsemizin geçmişi ile geleceği arasındaki köprüden gelip geçerken, içindeki duygusal yaşamından eser kalmayacak hayat
hikayelerini yeniden yazma şansını yakalayacaksın. Böylece hislerimizin arasında kalan olumsuz her nedenlerin gerçek nedeninin sebep olduğudur. Her şeyin değişimlerimiz arasında iyileşme göstermesidir.
Zamanı yakladığımız an bırakmamak gerektiğini böylece anlarız. Bu kimse olmadığımız anlamı taşımamıza neden olsa bile, bir çok kimliklerin üzerine inşa edilen geleceğimizin yeniden yapılanmasına izin verdikçe yaratabileceğimizdir.

NUMEROLOG; Müjde Şener

25.10.2019
65/11/2

HABERAL KIBRISLI GAZETESI







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...