NABIZ ATIŞI…
Yaptığın her
şeyde, hiç bir şeyi sen yapmadığını düşünebilirsin. Sanki
de içinde birilerin seni kovaladığını sanarak. Duygu ve
düşüncelerinin, bir de farklı açısından değerlendirebilir
olmak ve olanı anlamak yada anlamamak gibi mesela...
Bunca zamanını
bastırılmış duygularınla yaşadığını bir düşün. Bugün
yaşadıklarının, yaptıklarının bir de ters yüzünden hayatına
bakmaya çalışırsan anlamaya başlarsın, bir şeylerin nasıl
değişebileceğini.
Hayallerimizi
yaratırken “olmayanı nasıl yaratabilirim ki!” deriz. Olmayana
varmış gibi davranmanın ve herkese aykırı olmanın nasıl bir
dünya olabileceği misali…
Yine dengeli ve
uyumlu olurmuydu? Elbette, herkesin kendin gibi olmadığına
inanarak değişmeyen insanların değişimi ile değişebileceğini
keşfederken “iyiki olmuş” der, hayata farklı yönden
güzelliklerin iyileştirici olabileceğini anlarsın. Böylece, hiç
bir şeyin sana ait olmadığını anlar ve kendini “an” içinde
yansıyan yaşamının hediyeleriyle buluşturursun...
Hayatını, aldığın
nefesinle yaşamanın verdiği huzura güvenerek hareket etmeye ne
dersiniz?
Dünü bugün
yaşarken, yarın ne veya nasıl olacağını bilmeden kestirme
yollardan dere tepe düm düz ilerlediğini...
Kim bilir, belkide
bugününde Onu yaşıyorsun.
Yaşın kaçtır ben
bilmem ama, her yaşamının bir bedeli varken, farklı zamanlarda
yaş döngünle birlikte hayatı yeni baştan tanımaya başlandığını
gördüm. Sanki henüz keşfedilmiş, yeni tanımaya, tanışmaya
başlanıldı ve Çocuksu o heyecanı, mutluluk, çoşku ile sevinci
yaşanırken nasıl da mutlu olunduğunu hissettim. O mutluluğu
yakalamak neden bu kadar geç kalındı diye hiç düşünülmeden
hayatın gelişi ile gidişine tanıklık ediyordum.
Öyle bir şey
ki, yaşamının neresinde olursan ol!
insan olduğun an
tekerrür eden içindeki cevherlerinin de biran gelir kendini
sıfırlar ve yeniden başlatırken benzer benzer olaylarka
karşılaştıkça zihin, algı, hissin gidip gelişindeki
frekansların nabız atışı dikkatimi çekti.
Her nedenlerin
ardında en kötü şey, “bize ait var olanı kaybetmek” olduğunu
anladım. O zaman, sahip olduklarımın değerini görmeye ve dolu
dolu yaşamanın nasıl bu kadar önemli olduğu idi. Yaşamak için
edilen mücadelelerin sonuçları geçmişten topladığımız
donelerimiz önemliydi.
Geçmişi bugün
yaş kaç isterse olsun yaşarken gelecekte sadece anılarla
yetindiğimizi farkettim. Bu nedenle var olan farkındalığın en
doğru yerde kendini sana anımsatacak hikayelerini de içinde
taşımanda yardımcı olur.
Hiç bir şeyi dert
etmeden, nasıl mutluluğun önüne engel koymadan yaşanılabileceğini
her gün daha iyi anlarken buna neden olan seni ta geleceğe götüren
geçmişin içinden gelen ve zamanlarını yaşları ile ilerlemiş
olanlardır.
Geçmişi geçirmiş,
gördükleri ile yedikleri gezdikleri ve en önemliside çekilen
fotoğrafları ile anılarını taşıdıkları zamandaki
yolculukları geriye kalan miraslarıdır.
Her biri bir
birinden değerli ve her yönden hayata bağlı yaşama sevdası ile
donanımlı bilge insanlar...
Kısa da olsa
birlikte zaman geçirme fırsatımın olması en büyük hediyem ile
bende farkındalık yarattı. Her yönden hayatıma bakabilme şansım
oldu.
O’ En zor olanı
görebilmemin verdiği inançlarımla istenilmeyeni değilde
istenilenlerin tetikledikleri güzel olan her şeyin bende kendime
gelmemi sağladı.
Aldığım nefesin
zenginliğini anladım.
Yetmiş altı yaş,
seksen beş yaş ve doksan iki yaşında olan kişilerin arasındaki
yaşamı sezinledim. Işte o zaman anladım ki hayatı “her değerli
olduğu zamanı yok eden inançların ve kimyamızı nasıl olumlu
olumsuz etkileyebileceğidir” Hislerimle kendimi gerektiği her
yerden uzaklaştırıp yakınlaştırarak empati yapmaya başladım.
Bir kez daha hayatın şimdinin içindeki hallerimiz en önemli rolü
üstlendiğinden silkeleniyordum.
Her biri benim en
değerli üstadım ve yansıma nedenleri ise almam gereken derslerim
ile zamanda yolculuk yapıyormuşum gibi geldi bana.
Bir gün gelecek
“bende böyle olacağım” derken içimdeki ses: inançlarınla
geleceğindeki jenarasyonla nasıl olacağımı sorgulatırken hiç
bir şeyden geri kalmamam gerektiğini böylece her yenilik ile
birlikte yenilenecek dünyama uyum sağlamam gerektiğidir.
Sürekli yenilenen
zamanda yolcuyuz. Takip etmek, denge ile uyum sağlayabilmemiz
geleceğimiz için en doğru adım olacak. “Benden geçti”
demekle yetinmektense, her zamanı takip etmek ve kolaylıkla uyum
sağlamanın nasıl bir his olabileceğini gelecek zaman içinde
takipte kaldıklarımızla gerçekte olmasını dilediklerinle
olacaksınız.
Hayatımızın tümü
sağlıklı, sıkatlı, huzurlu, sevinçli, mutlu olduğumuz andır.
NUMEROLOG:Müjde Şener
25.10.2019
65/11/2
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder