24 Ekim 2019 Perşembe

NABIZ ATIŞI...


NABIZ ATIŞI…

Yaptığın her şeyde, hiç bir şeyi sen yapmadığını düşünebilirsin. Sanki de içinde birilerin seni kovaladığını sanarak. Duygu ve düşüncelerinin, bir de farklı açısından değerlendirebilir olmak ve olanı anlamak yada anlamamak gibi mesela...

Bunca zamanını bastırılmış duygularınla yaşadığını bir düşün. Bugün yaşadıklarının, yaptıklarının bir de ters yüzünden hayatına bakmaya çalışırsan anlamaya başlarsın, bir şeylerin nasıl değişebileceğini.
Hayallerimizi yaratırken “olmayanı nasıl yaratabilirim ki!” deriz. Olmayana varmış gibi davranmanın ve herkese aykırı olmanın nasıl bir dünya olabileceği misali…

Yine dengeli ve uyumlu olurmuydu? Elbette, herkesin kendin gibi olmadığına inanarak değişmeyen insanların değişimi ile değişebileceğini keşfederken “iyiki olmuş” der, hayata farklı yönden güzelliklerin iyileştirici olabileceğini anlarsın. Böylece, hiç bir şeyin sana ait olmadığını anlar ve kendini “an” içinde yansıyan yaşamının hediyeleriyle buluşturursun...

Hayatını, aldığın nefesinle yaşamanın verdiği huzura güvenerek hareket etmeye ne dersiniz?

Dünü bugün yaşarken, yarın ne veya nasıl olacağını bilmeden kestirme yollardan dere tepe düm düz ilerlediğini...
Kim bilir, belkide bugününde Onu yaşıyorsun.

Yaşın kaçtır ben bilmem ama, her yaşamının bir bedeli varken, farklı zamanlarda yaş döngünle birlikte hayatı yeni baştan tanımaya başlandığını gördüm. Sanki henüz keşfedilmiş, yeni tanımaya, tanışmaya başlanıldı ve Çocuksu o heyecanı, mutluluk, çoşku ile sevinci yaşanırken nasıl da mutlu olunduğunu hissettim. O mutluluğu yakalamak neden bu kadar geç kalındı diye hiç düşünülmeden hayatın gelişi ile gidişine tanıklık ediyordum.
Öyle bir şey ki, yaşamının neresinde olursan ol!
insan olduğun an tekerrür eden içindeki cevherlerinin de biran gelir kendini sıfırlar ve yeniden başlatırken benzer benzer olaylarka karşılaştıkça zihin, algı, hissin gidip gelişindeki frekansların nabız atışı dikkatimi çekti.

Her nedenlerin ardında en kötü şey, “bize ait var olanı kaybetmek” olduğunu anladım. O zaman, sahip olduklarımın değerini görmeye ve dolu dolu yaşamanın nasıl bu kadar önemli olduğu idi. Yaşamak için edilen mücadelelerin sonuçları geçmişten topladığımız donelerimiz önemliydi.
Geçmişi bugün yaş kaç isterse olsun yaşarken gelecekte sadece anılarla yetindiğimizi farkettim. Bu nedenle var olan farkındalığın en doğru yerde kendini sana anımsatacak hikayelerini de içinde taşımanda yardımcı olur.

Hiç bir şeyi dert etmeden, nasıl mutluluğun önüne engel koymadan yaşanılabileceğini her gün daha iyi anlarken buna neden olan seni ta geleceğe götüren geçmişin içinden gelen ve zamanlarını yaşları ile ilerlemiş olanlardır.
Geçmişi geçirmiş, gördükleri ile yedikleri gezdikleri ve en önemliside çekilen fotoğrafları ile anılarını taşıdıkları zamandaki yolculukları geriye kalan miraslarıdır.
Her biri bir birinden değerli ve her yönden hayata bağlı yaşama sevdası ile donanımlı bilge insanlar...
Kısa da olsa birlikte zaman geçirme fırsatımın olması en büyük hediyem ile bende farkındalık yarattı. Her yönden hayatıma bakabilme şansım oldu.
O’ En zor olanı görebilmemin verdiği inançlarımla istenilmeyeni değilde istenilenlerin tetikledikleri güzel olan her şeyin bende kendime gelmemi sağladı.
Aldığım nefesin zenginliğini anladım.
Yetmiş altı yaş, seksen beş yaş ve doksan iki yaşında olan kişilerin arasındaki yaşamı sezinledim. Işte o zaman anladım ki hayatı “her değerli olduğu zamanı yok eden inançların ve kimyamızı nasıl olumlu olumsuz etkileyebileceğidir” Hislerimle kendimi gerektiği her yerden uzaklaştırıp yakınlaştırarak empati yapmaya başladım. Bir kez daha hayatın şimdinin içindeki hallerimiz en önemli rolü üstlendiğinden silkeleniyordum.
Her biri benim en değerli üstadım ve yansıma nedenleri ise almam gereken derslerim ile zamanda yolculuk yapıyormuşum gibi geldi bana.
Bir gün gelecek “bende böyle olacağım” derken içimdeki ses: inançlarınla geleceğindeki jenarasyonla nasıl olacağımı sorgulatırken hiç bir şeyden geri kalmamam gerektiğini böylece her yenilik ile birlikte yenilenecek dünyama uyum sağlamam gerektiğidir.

Sürekli yenilenen zamanda yolcuyuz. Takip etmek, denge ile uyum sağlayabilmemiz geleceğimiz için en doğru adım olacak. “Benden geçti” demekle yetinmektense, her zamanı takip etmek ve kolaylıkla uyum sağlamanın nasıl bir his olabileceğini gelecek zaman içinde takipte kaldıklarımızla gerçekte olmasını dilediklerinle olacaksınız.

Hayatımızın tümü sağlıklı, sıkatlı, huzurlu, sevinçli, mutlu olduğumuz andır.

NUMEROLOG:Müjde Şener

25.10.2019
65/11/2

YENİ BAKIŞ GAZETESİ 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...