SENDE SANA VERİLEN
HEDİYENİ GÖR!
Olmak istediğinin
dışında kendini görmek istemezsin...
Haklı nedenlerin
olsa bile buna neden olan düşüncelerin, algın, hislerini
kısıtladığındandır diye düşünebilirsiniz.
Hayatını daha
geniş açınla bakıp değerlendiremediğinden ve sınırladığın
yaşamınla yaşamayı seçmiş olduğun içindir desem “tepkin”
nasıl oldurdu? Direk savunmaya girer ve “ama”larınla başlayan
cümlelerini sıralarmıydın? Geçmişi, şimdiye taşımış olmak
ve geleceği nişan alırken hedeflediğmiz her bir nedenin
parçalarını toplayarak ilerlediğimizin bilincindeyiz. Ta
geçmişimizden Atalarımızdan bize hediye edilen bazı ata
sözlerini anımsadıkça silkeleniriz. Silkelenmeye de devam
edeceğiz. Çünkü, geçmişimizi şimdiye dek toplayarak
ilerlediğimizden bugün eşeleme zamanımızdayız...
Sürekli birileri
taradından yönlendirilmeyi seçerken yaşarız aslında. Birçok
farkında olamadığımız kendimizi yönlendirebileceğimiz
yeteneklerimizle birlikte daha başka henüz farkedemediğimiz
kendimizdeki yeteneklerimizleyiz
Kendimize biraz
zaman tanıdıkça enerjimizi tanımak, o’nu doğru kullanmayı
öğrendikçe kendimizde farkına varamadıklarımızla yaşamı
kontrol altında tutabiliriz. Bu süreçlerde zihinsel ve hissel
korkularımızla karşılaşmamız doğaldır.
Yılların
birikimlerinden bir anda hop derkenden senden çekip gitmesi
imkansızdır. Lakin, her sürecin anlama, algılama, hissederken
alıp kabul etmen, onaylaman ve teşekkür edip yollama evrimini
yapman gerekir.
Bu süreç sandığın
kadar zor değildir. Olumlamalarınla rituel şeklinde kendini
kabullendirinceye dek devam eden bir süreci olur. Kimi sabırsız
olduğundan uzun ve meşakatli geçişler yaşar. Kiminede eğlenceli
ve keşif hale dönen değişim dönüşüm ve farkındalık getirir.
Sen hangisi isen o’
sürecin uzun mu, kısa mı süreceğini kendin kestirebilirsin.
Eğer uzun olanı
seçmişsen ve sabrınla sınanıyorsan, günün sonunda kolaya
dönüşmesini tercih etmişsen. “ben kısa, eğlenceli, keşifci
olanı seçiyorum. Beni zorlayan, sabrımla engel koyan duygularımı
yıkıp yaratımını iptal ettim. Bu bana ait değildir” diyerek
anımsadıkça tekrar tekrar edebileceğin rituelini sürekli bir
yere yaz ve oku…
Önemli olan bize
Anne karnından başlayan yaşam enerjimizin hediye edilişidir.
Hepimizde var olan şifa özelliklerimizle dünyaya gelirken o’nun
ne olduğunu ve nasıl kullanmamız gerektiğini bilmeden yaşamanın
verdiği sıkıntılardan arınmamızdır.
1- Farkındalığımızla
farklı zamanlardan bugüne taşımış olduğumuz genetik
kodlarımızda dahil her şeyin üstesinden gelip hiç bir şeyden
bir habersiz yaşadığımız zamanları iptal etmeliyiz.
2. Özel yetenek
hepimizde vardır. Duyularımızın hediyesi, algılarımızın
geçmiş ile şimdiki sürecine gelinceye kadarki yaşam rotasıdır.
Hangi zamanda nerede kimlerin sözleri ile incinmişsek, yargılanmış
isek, eleştirilmiş isek ve “ben bilmem, ben yapamam” diye
kendimizi cezalandırmışsak Farkında olmadan edilen sözlerimizin
arasında kendimizi kilitlemişsek o kilitlerin açılmasını niyet
ediyorum ve “ben bendeki özel yeteneklerimi kullanmayı seçiyorum”
diyerek olumlu telkinlerimizi kullanarak yazıp çizip oyunumuzu
oynadığımız bu yaşam çarkımızın içerisinde “iptal”
edip, “fes” edip te kendimize uygun olabilecek her şeyn
üstesinden “korku” olmadan eğlenerek neşeli ve ihtişamlı
olarak yaşam kulaçlarımızı atabiliriz.
Sanatcıyız biz…
her şeyden azar azar kendimizi geliştirdikçe büyüyen ve
güçlenerek hayatımızı şekillendirebiliriz.
Insanlar ve
rolleri: çevremizde her birimizin bir birini yönlendirmesi,
duygumuza dokunarak ilerlememizi sağlarken, incittiğimiz duyguların
başkalarını tetiklemiş olması inanılmaz ama gerçektir.
Doğanın kanunları
halinde işleyerek, yaşamın rituelleri arasında gelişimimizi
tamamlarız. Değişim her şekilde her an olağan bir güçtür.
Sürekli değişim ile değişebilirken sadece istediklerimize odaklı
kalıp, istemediklerimizi rafa kaldırarak o’nun da zamanı geldimi
kullanacağımız yerde muhafaza edebiliriz.
Hiç bir şeyden
emin olmadığın zamanlar, kendinden ödün vermeyeceksin. Her
insanın kendi yaşaması gereken doğru bir rotası olurken, senden
ona, ondan sana giden gelen her hikayenin bir birini tamamlama
süreci, içinden geçirdiğin duygu, algı ve hislerinle buna yön
bulabilirsin. Böylece ağzından çıkan her sözün kimliğinle ne
kadarının bir birini bağlamasından emin olman zamanını
çalmayacak kadar anlık periyotlarınla olur olgunaştıkça
değişirsin.
Zamanı yakalamanın
en basit yolu: formüllerimizin doğru ve kestirme yollardan bize
ulaşmasını sağlamaktır. Fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal,
hissel var olan her şeyinle sahip olduklarını tanımak…
Kim olursan ol
kendin ol!
Bu sanatının
geriye kalan kısmında kendine çeki düzen verebilme evrelerinin
arasında sıkışmış kalıplar, tabuların, genetik kodların,
inançların, korkularınla olumlu olumsuz var ettiklerinle sıkışıp
kaldığın noktandır.
Geçmişinden
şimdine taşımış olduklarınla nefes almakta zorlanabilirsin.
Fiziksel sıkıntılarınla baş edemedikçe sağa sola giderek çare
arayanda olabilirsin... Sebepsiz nedensiz dile getiremediğin her
şeyin sendeki olumsuz reaksiyonlarınla o’nun gerçek, içimizdeki
inançlarımızla oluşumuz ile silkelendiğimiz anda olur.
Taşıdıklarımıza bağımlı oldukmu bırakmanın zorluklarının
arasında sıkışıp kalabilirizde. Daha birçok hayat
hikayelerimizi şekillendirebilecek başka yeteneklerimizle dünyaya
gelişimizleyiz.
Biraz kendimize
yönelebilmiş olmak ve kendimize çeki düzen verebilmemiz
kimliğimizi taradıkça, silkelendikçe altından bir çok
çevherlerin çıktığını görmeyi seç!
24.10.2019
64/10/1
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder