“KİMLİK
SEÇİMİNLE SEN O KİŞİSİN.”
Kimliğini
keşfetdikçe kendine birşeyler yaparak mutlu olmaya çalışırsın.
Her birimiz kendi
kişiliğini temsil eder ve her gün keşfettikçe “başka neler
yapabileceğini araştırmaya , zihninde irdelemeye başlar..”
Toplum içerisindeki hayat değerlendirmelerinin tümünü
birleştirdikçe farklı kişilik tabloları ile karşılaşırırken
bu seni ürkütmesin.
Iki kişi bir araya
geldimi önce kendini tanıma dürtüleri ile ister istemez
sınırlarını çizdirir. “sevdiklerin, sevmediklerin, kim
olduğun, nelrden hoşlandığın, hoşlanmadıların” gibi mesela.
Yaparım yada yok yapamam” savunmalarınız sebepsiz kalmaz... Her
nedenlerinin altında sana ait gerçek kaynağının üzerine inşa
ettiklerinle hayat kendi gerçeğin olur ve ortaya çıkmasına engel
koyduğun tabularınla “Misyonunu” belirlersin.
Seçerken kendi
seçimlerinle değilde başkalarını mutlu etmek için, yada kendini
gelecek zaman içinde eksik bırakmamak adına yaratım yaparken
bulursun. Sürekli değişen kimliklerinin arasında seçim yaparken
görmen sana kendini sorgulattırır. “Gerçek istediğim bu mu?”
Bir önceki ile şimdiyi kıyaslarız ve hep içimizde bir öncekinden
bir parça ararız.
Kalabalık
topluluklarda inişli çıkışlı bir yaşam döngüsü yaşarız.
Farklı kimliklerin yaşantıları arasında kendimizi anlamlı
anlamsız kıldığımız her saniyerel arasında “Nedenlerimiz”dir
bizi kendimize yönlendiren. “Ne yaparsam mutlu olurum?” demeye
başlarken aslında, seçimlerimiz ile gelmişi geçmişimizdeki tüm
çıplaklığımızla ortaya çıkartmaya ve yönlendiren
yansımalarla anılarımızı yoklamak ve ikisi arasındaki bağı
görmeye başlarız. /Kendimize çeki düzen vermek, seçimlerimizi
vizyonumuzda yeniden canlandırmaya, hatta ayrıştırmaya koyularak
denge ile uyumumuzu yeniden sağlayabileceğiz.) “Bana katkısı ne
oldu?” dememiz iç güdüsel olarak farklı açımızdan hayata
bakıp görme şansımızı yakalarız.
“Her değişimin
sana kendini yoklattıracak! ben kimim? Neden ve niçinlerinle...”
- Onayladıkların:
icratın ile kabulündür. Başkaların tetiklemesi ile uyandırdığın
bilincin ile tanışırsın.
- Algın, şuurunu
aktifleştirerek herkes gibi herşeyi yapabileceğinin ipuçlarını
yakalarsın..
- Kendinden
başkasına katkın olduğunu anlarken “ondan sana geri dönüşümünü
farkedebilmeni sağlar...
- Kendine daha başka
neler yapabileceğinin peşine düşersin...
- Alma, tutma,
bırakma eylemleri ile ilişkinin zenginleşmesini sağlarsın.
- Hayal gücün
vizyonunda güçlenir…
- Düşüncelerinin
yaratıcı yönünü aktifleştirirsin…
- Hayatta
yapabileceklerini çoğaltırsın…
- Affetmenin gücünü
keşfedersin.
- Olanı sevmenin
kazancını tutarsın...
Her birimizdeki
derslerimizi görmeyi alışkanlık ederek “senden özür dlerim,
senden af diliyorum ve ya seni seviyorum deriz. Olumlu cümlelerimizin
kazancını elde tutarken yaşamımızda kazandıklarımız veya
kaybettiklerimizi tartarız…
Dünya görüşlerimiz
geçmişin tüm birikimleri ile bizi buluşturur. Aralarında
kendimiz için empatimizi kurabilmek, farklı senaryolarla bu kezde
seyirci olmaktan çıkıp, oyuncu olarak benzer bir olayla
karşılaşacağız ki, olayın nedeni, sebebini, nasılını
ilişkilendirebilip bakış açımızı değiştirelim.
“Hücrelerimizde
alıcı vericiler vardır tıpkı anten gibi, radarı andırır.
Küçük de olsa bazı nedenlerin ipuçlarını yakalarız. Çekim
gücü devreye girdimi düştüğü anda savunmaya geçeriz. Haklılık
haksızlık politikaları ile hayatı irdelerken “ya kendimizi
uzaklaştırırız veya daha yakınlarda tutarız.” O zaman
kimliğin içerisinde olan daha başka nedenleri göz önüne getirip
irdeledikçe amacını keşfedinceye kadar bir çok misyonların
içinde deneyimlerinle buluşursun.
Sonuçta
derslerimizi alarak olgunlaşıp kendimize en yakın, rahat, huzurlu
olabileceğimiz neyse onu seçeriz.
Fiziksel, zihinsel,
ruhsal, duygusl işleyen yaşamın ayrı ayrı anahtarı vardır ki o
kilidi açıp içsel dünyamıza girdikçe değiştirdiğimiz
algılarla çok güçlü yaratımı yeniden başlatabilelim.
Ben, sen veya o!..
Bugün sen kendini keşfettikçe değişirken, içsel dünyana
duygularına, hislerin ve algılarına dokunarak uyandırıyorsun…
Bazıları dünyanın
dış etkenleri ile kendi ekseninde dönüp durur ve kimiler ile
başkaların hayatındaki nedenleri değiştirmeye, bir beklentiye
girmeden çevresinde olup bitenleri gözlemlerken raporlama alır.
“Bu dünyanın
hali, görüşüdür.” Istersen bu herkesin “kişisel misyon
seçimleri”dir de diyebilirsiniz. Farklı dönemlerde farklı
misyona yöneldiğini sende fark edebilirsin. Böylece değişimlerin
arasında kendinin de farklı algı, anlamlarınla hayatına şekil
verirken seçimlerinden ibaret olduğunu görebilirsin.
NUMEROLOG:Müjde Şener
8.11.2019
49/13/4
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder