TİTREŞİMLER…
Hayatımızda
kendimizi uydurmaya çalışırken uyumsuz notalar çalmak yerine
uyumlu olanları tercih etmeliyiz. Örneğin: oturma odasında duran
piyano pek çok ses ve tonlama çıkarabilir. Eğer onu nasıl
çalacağımızı bilmiyorsak, büyük olasılıkla onu çalmayı
bilen birisi gelene kadar sessiz kalacaktır. Herhangi bir eğitimimiz
olmadan çalmaya kaklmamız halinde ise bu deneme kulaklar ve
sinirler için bir felaket olacaktır.
Neden melodleri
oluşturanları öğrenmeye çalışmayalım?
Hepimiz uyum ve
uyumsuzluklar konusunda eşit yeteneklere sahibiz ancak
enstrümanlardan farklı olarak sessiz ve ifadesiz kalmak istemeyiz.
Kozmik orkestrada yerimizi almalıyız. Eğer yaşamın tam anlamını
bulacaksak iç benliğimizden melodileri çıkartmanın yolunu
öğrenmeliyiz.
Bunun ipuçları
çevremizdedir. Yeterince dikkat ederek duyumsayıp hissettiğimiz
şeyi- titrşimleri- keşfederiz.
Dünya hızlı
bir devri içindedir. Gerçekten de ünlü bilim insanlarımız
titreşimin her haftada bir saat artış gösterdiğini tesbit
etmişlerdir. Tökezlemek istemiyorsak bizim de eşit hızla
titreşimlerimiz gerekmektedir ve bunu yapmanın yegane yolu
titreşimlerin arasında yerimizi almak ve her birimize bireysel bir
şekilde ait olan hızla yol alarak titreşimlerle beraber olmaktır,
onların karşısında olmamaktır.
Evrenin bir parçası
olduğumuz için onu yöneten titreşimler de bize etki eder. Bir
bütünün parçası olarak biz, titreşimlerdeki Evrensel hız
değişikliklerinden etkileniriz. Her değişiklikle yılda, ayda ya
da günde değişik bir numara ortaya çıkar. Ancak birer birey
olarak bizim de kendimize göre bir hızımız vardır. Bu nedenle
Evrensel Yıl ve Kişisel Yıl: Evrensel Ay ve Kişisel Ay: Evrensel
Gün ve Kişisel Günün var olduğunu kabul etmeliyiz.
Evrensel Titreşim
bir oyun için hazırlanmış bir tiyatro sahnesi gibidir. Bütün
oyunu okuruz ancak sadece kendi karakterlerimizin dışına çıkarsak
kötü aktörler olup şansımızı kaybederiz.
Numaranızı
öğrenmek size dünyadaki yerinizi bulma ve koruma şansı verir.
Bireye, yani size
ait olan titreşimler fazlasıyla kişisel olmakla beraber yıllarınız
aylarınız ve günleriniz için vazgeçilmezdir. Bu titreşimler
doğduğunuz zaman verilen adınız ve doğum gününüz, ayınız ve
yılınızla sabittir. Bu nedendendir ki hiç kimse bir başkasıyla
aynı olmaz: babanızın ya da annenizin adını taşıyor
olabilirsiniz, ancak adınız farklıdır. Her harrfin kendi sayısı
vardır: ve her sayının da kendi anlamı.
Sizi hayati
olarak etkileyen üç ana etken vardır. Bu etkenler size hayatınız
boyunca taşıyacağınız belirli dürtü ve ihtişamları, belirli
ifade tarzlarını ve beirli bir çevre ve fırsatı sağlar.
Bunlardan bazıları kesinlikle değiştirilmezken bazıları
değiştirilebilir. Herkesin hayatta bir işi vardır, bu iş yapmak
istediği, yapabildiği ya da yapmak zorunda olduğu bir iş
olabilir. Uygun olmadığımız bir işi yapmayı isteyebiliriz: eğer
onu yapmakta ısrar edersek başarılı olamayız. Ya da hiçbir
zaman fırsatımız olmayacak bir şeyi yapabileceğimize
inanabiliriz.
Çeşitli
nedenlerden ötürü pek çok insan yapmakta oldukları işlere uygun
değildirler. Durumlarından mutsuz ya da hoşnutsuzdurlar ancak bunu
değiştirmek size değiştiremeyeceğiniz durumlara kendinizi nasıl
uyarlayacağınızı belirtir. Ya da size yardımcı olacak şeyleri
elde etmenizi sağlar, gücünüz dahilinde ne gibi değişiklikler
yapacağınızı gösterir.
Hayatınızdaki
önemli üç etken1- ruh gücünüz. 2- dış vurum. 3- Hayat
yolumuzdur. Doğum günü numaranız da önemlidir ama esasen Hayat
Yolunuza ait olduğu için üç ana etkene dahildir…
Evrende var olan
her şeyin enerjisi ya da titreşimleri ile bir birine uygun
olanların çekim gücünü temsilen bir çok yönden yansımaları
hislerimizle algılamaya çalışırız. Içimizde taşımış
olduğumuz his en önemli olandır. Kimliğimizi tanımaya başlarken
var olan enerjimizi anlamamız önemlidir. Yaşadıklarımızın
içerisindeki hayat çizgimiz bizi nereye götürüyorken ne
yansıttığımızı ve neden bunları yaşamımıza çektiğimizi
kendimize sormak gerekir ki bakış açılarımızla kendimizi
yoklayabilelim.
NUMEROLOG: Müjde Şener
12.11.2019
53/17/8
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder