16 Ocak 2020 Perşembe

HAYAT BAŞLAR VE BİTMEDEN BIRAKTIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDER...


HAYAT BAŞLAR VE BİTMEDEN BIRAKTIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDER...

İkili ilişkimizin neden bu denli önemli olduğunu bilmek istermisiniz? Bazen önemsiz gibi gelen ve bizi olmak istediğimiz kimlik kişilikten alıkoyabilecek o güç içimizdeki tılsım, iyileştirici gücün ta kendisi olduğunu unuturuz. Sahip olduklarımızın bizim için en değerli olması gereken olduğuna inanmak istemeyiz. Sanki düşüncelerimizden uçup giderse etkisinden yoksun kılınacağımız ve bu varlığın, yani kısacası sevgi enerjimizin ta kendisinden bahsetmek istiyorum.
Zamanı kendi içimizden yoklarken kayıp giden ve bizi olmak istemediğimiz bir yerlere sürüklerken durağan olmadığını, hatta daha fazlasına sahip olduğumuzu bize anımsatanlarla düşler sokağından geçmek zorunda kalırız.
Bu düşler sokağı nedir? Çocukluktan gelen bilinçaltmıza aşılanırken tereddütlere izin verdikçe başkaların korkularını aldıkca, üzerimize tümden bir araya getirerek bize sorular soran seçimlerimiz ile birilerine cevaplarını verirken kendimizi bulabiliriz. Her değişmeyeninde bir gün değişebileceği gibi beklentilerimize hikayelerimizi eklemeye devam ederiz. Sanki evlenince ve birde çocuk sahibi olunca bizi bir birimize bağlayacak. Ve, bir şeylerin olabileceğine tanıklık ederken yoklanılmayı bekleyen çocukluğumuz devreye girecek.
O güç içimizdeki histir. Bilinçaltımızın yansıttığı küçük bir ipucudur. Sanki dün gibi hatırlamaya başladığımız evel zaman içindeki hayallerimizin oyunu ile dengi dengimize bir şeyleri yeniden yaratmaya başlıyormuşuz gibiyiz. Oysa benim için “en zor olmuş, bitmiş” bir olayda bugün dünkü ben olmadığımı ve her şeyin basitce, kolayca olduğu düşüncelerimle yaratığım sonuçlarından kendimize gülümseyebiliyor olmak dengelerimizi oturtmaya başlamış olabiliriz. Zamanı kimlerin üzerine yeniden kurduğumuzu anlamak gereksizdir. Çünkü, her yönden yaşama sıkı sıkıya tutunurken kendimize oynadığımız bahis oyunlarından kendimiz sorumlu olacaktık ve böylece tüm geçmişimizin bugüne yansımış olmalarından uyanışlarımız sayesinde farkındalığımız ile farklı açıdan bakıp yeniden gözlemlemeye başlıyor olacağız. Zamanı kendime göre uyarlamaya başlarken hilkayelerimin üst üste gelişi ile dengelerin oturmaya başlaması sonucu hayat başlar ve bitmeden bıraktığımız yerden devam eder...

dünkü ben ile bugünkü ben arasında ne var bilmek isterseniz? önce kendinize bu soruyu sormaya başlamalısınız. Sanki dünü bugün yaşarken kimsenin değişmemesinden kendimiz sorumluymuşuz gibi düşünebiliriz. Çünkü, en büyük değişimi kendimizden başkası yapmaz böylece başkaların değişimini düşünürken kendinizi farketmezsiniz bile.

Üç yıldır görmediğim arkadaşımı yeniden gördüğüm zaman sankide bu kadar uzun yılar geçmemiş gibiydi ve onca zamana ne oldu?
Zamanın gelişi ile gidişine takılmadık ve bir birimizin yaşama sebeplerinden ötürü müteşekkir olmuştuk.
Saklı zamanın gelmişi ile gideninin arasındaki farkımız ne idi? Birilerin bir şeye ihtiycı varsa o birilerin birinden alması gereken her ne isterse olsun. Bilinçaltının kendisine hediyesi doğru olmasını dilediği her şeyi yaratmaya başlar. Çekim gücü, istek, arzu veya talepler her birimizin en büyük tercihlerinin gücü ile bilinçaltına aşılamaya başlarken yaratır ve yaşarız.
O kendi dünyasında bunu dilemiş ki bende onun karşısında her yönden yaşamına katkımın olduğuna inanıyorken onun da bana katkısını almaya başladığım zaman gülümseyen kalbimizin de boşluklarını doldurmamıza yetti desem nasıl olur...
iyi bir yaşama nasıl sıkı sıkıya sarılabileceğimizi bize anlatan hayat hikayelerimiz, en büyük okul diye düşünebiliriz. Cevaplarımızın ardımızdaki bilinçaltımızda oluşu ile silkeleniyoruz ve bize bunu anımsatan yansımalar: her yönden gelen herkes olabilir. Saklı kalan duygularınızın açığa çıkması, artık yüzleşme zamanı olduğu gibi ciddi geçişler uyandırılışımız olurken bilinçaltı tetiklenmelerimizin dengeleri ile silkelenmeler yaşarken her nedenin bizim için olduğunu bilirsek hiç bir şeyin olumsuz etkisi bizi incitmemeye başlayacak.

Daha güzel vede güçlü hayatlar için kendimize bilimsel yaklaşımlarımızla yakınlaşabiliriz. Bunun için kim olduğumuzu bilmekle başlayalım.

NUMEROLOG: Müjde Şener

17.1.2020
40/13/4

HABERAL KIBRLI GAZETESİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...