HAYATI İLERLERKEN
ARDINIZI YOKLAYIP GELECEĞİNİZE KATKI OLABİLİRSİNİZ.
Eskiden yani gecmisimizde. O zamanlar dahi çok şeyler
yapabildiğimizi sanırken yapamadığımızı bugün yapmaya
başlayınca anlarız. Neden yapamıyoruz dusunce ve zihin ileyiz? Ve bugùn nasıl yapmaya
başladığımızı
düşünmeye başlarız değil
mi?
Bilinçaltımızı
yokladıkca korkularımızın kaygı olması, endişeli
yaklaşımlarımızla önümüze engeller koyduğumuzu farkederiz.
Ilerlemek isterken önümüzdeki engellerin kendi duygu, düşünce,
algı, şuurumuzdan bizi alıkoyarak endişelere sürüklediğini,
yaşarken deneyimlediklerimizden onu çıkartabiliyorduk.
Zamanı geriye
sararak anılarımı tümden yoklarken, her birimizde olduğu gibi
bir yerlerden sonra “artık yeter” diyerek hayatın akışı ile
gelişi ve gidişlerin arasında çok ezildiğimizi sanırız. Oysa,
her yansıyan veya gelen enerji ile, yada insanların duygularımıza
dokunuşları acıdığı zaman tetiklenişleridir diyebiliriz.
Ama, olsun!
Kendime yönelirken
ne kadar çok istemediklerime ev sahipliği yapmışım demeye
başladım. Bırakamadığım geçmişime dair acılarıma tutunarak
yaşamaya çalışırken, ona bağımlı olmuş onu nasıl
bırakacağımı bilmiyordum. Kimsenin hayatından alıntılar
olmadan öz kimliğimiz ile yaşamayı başardık mı, eski ile
yenilerin günden güne gün yüzüne çıkacağını bilerek
davranışlarımıza çeki düzen vermeyede başlarız.
Bugün “ben
değişmişsem herkes, hepiniz değişebilir”.
Bilimsel olarak ve
gerçek olan geçmişimdeki ben ile şimdiki benliğimin, kimliğimin
zamana göre uyarlanırken değişebildiğimdir. Bunu farkederken,
gözlemlediğimiz her şeyden derslerimizi çıkartmaya, almaya ve
değiştirmeye yöneliyoruz. Kimse için yaşamamaya başlarken
herkese hak ettiğinden fazlasını vermemeyi öğrenir. Küsen
kalpler, kırılan duygular ve değişmeye başlayan düşünceler
arasında kendimizi anlarız.
Gerçek ben ne
isterim? ve nasıl bir hayatı yaşamaktır hayallerim?
Beni tanıyan
geçmişim ile bugün arasındaki köprüyü kaç kez defalarca gidip
gelip düzelterek ve değiştirdikce yeniden yapılandırmaya
koyulduğumuzu biliriz. Zaman su gibi akıp giderken içinde bizi
arındırarak aşınmaya, tamburlanıncaya dek gidip geldikçe
yontmuştur.
Her uyanışımızda
biraz daha farklı algılamaya başlayıp çevremizdeki olayları,
insanları daha iyi anlamaya başlıyoruz. Elbette kolay değildir ve
sende kendini kabullendiğin ana kadar giden gelen duygularının
arasında kendinle mücadelede olacaksınız. Bu işler bu kadar
basit değildir. Değişmek isterim deyipte değişemeyen onca
insanların arasında senin bunu başarabilmiş olman şaşırtıcıdır.
Fakat karşına geçipte “bende senin gibi olmak isterim”
diyenlerin yüzüne bakarken içimdeki ses: kimse benim yaşadıklarımı
yaşamak istemez diyordu.
Kendimi kelimelerin
ardında hiç bir zaman gizlememiştim.
Ben neysem o olmayı
seviyordum. Gerçek kimliğim özdeki benliğim sakin bir yapıya
sahipti. Kayıtsız gibi duran dış görüntüm ile iç görüm
farklıydı. Ama neden? Kimsemiz göründüğümüz gibi olamıyoruz
da ondan. Her nedenlerin ardındaki geçmiş hikayelerimizdir bizleri
kendimizden alıp sürükleyerek başka bir yere taşıyan. Zamanı
anlatan hikayelerimizin bir biri ardını yoklattıracak hikayeler
vardır elbette.
O zaman bugün
değildir, bugün ise o günü yaşamanın anlamı geride kaldı.
Yok olan
hikayelerin değişimi ile dengelerin bir birini tamamlayacak
oluşudur. Işte bugün ve yarının hikayelerinden gelişi ile giden
duygulardaki saplantılardır veya bağımlılıklar...
Kendini tanıyabilmek
Sanatındır. Zanaatını ortaya koyarken isteyeceksin ve alıp
kabullendikcede onaylamalısın ki değişimin ile değişen ruh
halini yansıtarak icra edebilesiniz. Kimsemiz için hayatın dengi
dengimize olmadığını farkedersiniz ve her birimizin hikayelerinde
kendimize çeki düzen vermek, olan ile olmayanın ardındaki kancayı
arada sırada yoklamanın faydası olacak. Oysa küçük bir dokunuş
ile değişirken ruhsal algılarınızın dışa dönük oluşu le
farklı bakışı elde etmeye başlarsınız. Geçmişi alıp önünüze
engel olarak yaratmayıp yüzleşirken benim seninle işim bitti vede
teşekkür ederim diyebilirsiniz.
Zamanı yoklamaya
başlandı mı bir bir çorap söküğü gibi gidip gelmeye
başlayacak ve çözülürken daha iyisi için kendine güvenmeyi
öğreneceksiniz.
farkındamısınız
her satırların önü de ardı da bir birinin bağlantısıdır ve
eğiticidir mesajınızı alıp kendinizdeki alışkanlıklarınızın
değişimi için farklı bir başka açıdan olaylara bakmayı
seçiniz.
NUMEROLOG: Mujde Şener
28.1.2020
51/15/6
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder