HERZAMAN İKİNCİ
BİR ŞANSIMIZ VARDIR.
Hayatımız bir anda
değişebilir mi? Ani gelen yıkımla O enkaz altından sağ
çıkabildiğimize mi sevinmeli yoksa sıfırdan başlayacağımız
için korkmalımıdır insan?
Oysa her yönden
yaşama sıkı sıkıya tutunmaya çalışırken hep bir şeylerden
daha iyisi için olana şükretmek yerine o an için en iyisinin o
olabileceğini düşünemeden sadece hayıflanırız. Aslında hiç
bir şey nedensiz gerçekleşmiyor ve her şeyin bir süreci, zamanı
olması ise bir geçiş sürecidir.
Hani hep deriz ya!
ne zaman diye?
O zaman şimdinin
içindeki süreçlerinin ta kendisindedir. Zihninden gelip geçen ve
belirlemiş olduğun süreçlerinin şartların olması. Ona bir
“süre” koymuş olmanız ve gerçek olması gerekenin o zaman
olacağına inanırken ertelemiş olduğunuz süreçlerdir.
1- Sabırlı olmak
gerekir.
2- Hedeflerinizde
net olmanız gerekir.
3- Kararlı
olursanız başarıya gidersiniz.
4- Cesur
olacaksınız. Istemekten korkmamalısınız.
5- Size göre bir
şeyin bedeli ne kadar ise, o kadarına sahip, taşıyan kişilerdir
ve hayatınıza çekersiniz.
Bilinçaltınız
bolluk bilinciniz ile dolu olsun...
Hayallerimize göre
ilerlediğimizi biliriz artık. Düşler sokağımızdan gelip
giderken hedeflediklerimiz, her birimiz için en doğru vede en güzel
olandır.
Ama, bir yerden bir
yere giderken, onu belirleyen süreçte kendimizide hazırlarız
değil mi?
O’na göre plan
program yaparken nereye gidiyorsun?
Ne kadar sürede
gidebilirsin ve nasıl gidersen en kolay, en hızlı eğlenerek
hedefinize ulaşabilirsiniz?
Bu yönteme göre
durağan olmuş, hayatınız ile ikinci bir şansınızın daima olma
ihtimalinizin olduğuna inanın.
Hiç bir şey boşuna
değildir. Yansırken tetiklenen duygularınızın ardındaki
nedenleri görmek mi istemezsiniz?
Ama öyle olmaz ki!
o duygu sayesinde bugüne kadar tutunduğunuz ve bir birine benzer
nedenlerin kaynağına giden yollarınız olduğu inancınıza
gülümserken “seni yakaladım ve artık bırakmıyorum ta ki esas
nedene, kökenine, temelinde biraz gezinti yapalım, seni o zaman
serbest ve özgür bırakacağım. Çünkü benim sana ihtyacım
yok!. Demek zor olmayacak.”
Sancı ile başlar
yeni hayatı insanın derler bu kimine göre ne kadarına nasıl
anlam yükler kim bilebilir. Şimdik şu an aklının köşesindeki
gerçeğinizdir.
Zamanla o anı
unuturmusunuz? Sanmam.
Hani o ilkler
unutulmaz dedikleri şey bu olsa gerek. Birde yaranız varsa yıllarca
onu sarmaya çalışırsınız. Geçer mi? Onu da sanmam.çünkü
istemeden de olsa izlerin bir birine benzer olanları ile birlik
içinde olmasına katkı koyuyorsunuz. Hedeflediklerinizin günler
sonra sizin gelişiniz ile gidişinizden imkansız olanların dahi
bir birine ihtiyacı olduğunu farkedebilirsiniz.
Peki ya o zaman
nasıl bir hayatın bizi beklediğini nereden bileceğiz değil mi?
Düşündükçe geçmişide aklımıza getirdikçe içimizi saran
korku tohumlarından benzer olanları çekmeye başlarız.
İkilemlerimizin
arasındaki düşlerimize giden yaşam yollarımızı ararken, bakıp
daldıkça ilerleyememek ve olayların ardından başka br hayata
uyum sağlayabilmek ne kadar zor muş. Yıllarca atalarının
aşılamış olduğu kodları ile bildiği gibi yaşayan bayanın
hayatında her şey çok güzel sanırdı. Oysa, onu bekleyen
yıkımdan haberi yoktu. Peki bu felaketin ona nereden dolayı
geldiğini bunun altındaki zincirin kökenindeki sebebi ne
olabilirdi. Kabullenmesede o zamanı deşifre etmek istemmez ama
sadece son yaşadığı olaya takılmış bildiği yanlışı ile
yıkımının esas baş rol oyuncusu kişiye kırgın, kızgın oldu.
Felaketin gelip
yuvasını yıkacağını nerden bilebilirdi değil mi? Istermiydi?
Hayır…
Bugün hayata nasıl
yeniden tutunabilirim?
Yarınlarımdan
sonrası ( geleceğimde) ne olacağım ve beni bekleyen nedir?
Diyordu.
Bu durumdan kendimi
nasıl çekip çıkartabilirim? desede gözlerini kapatınca her şey
bitecek düşünceleri ileydi. Zihnini yaşadığı yıkım aklına
geldikçe vede kemirdikçe hayattan beklediği, ilerlemesine etken
olacak çevresinin değişimi idi. O da öyle yapmaya başlıyordu.
Beni üzen kıran insanları hayatımdan çıkartmaya nyet ettim.
Kimse mutluluğumun önünde sier almasına izin vermiyorum diyerek
olumlu telkinleri şifa kaynağı oldu. Bunca zaman hiç olmayan ve
kendini bu ekstrimin içerisinde hiç görmediğinden yoksun kalmış
bilinci ile zihnin düellolarından ve duygusundaki tetiklenmelerini
“ti”ye de alıp incinmiş olan duygularını olumlu telkinleri
ile iyileştiriyordu kısacası etkisizleştirmeyi başardı.
Her günüme
gülümseyerek karşılık vermeyi öğrendiğim gün tümden hayatım
bana gülümsemeye başladı.
NUMEROLOG:Müjde Şener
19.1.2020
33/15/6
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder