KALBİMİZİN
MERKEZİNDE GÜCÜMÜZÜ FARKEDELİM.
Her şeye sahip
olup hiç bir şey yapamamak etrafımızdaki ilişkilerimizle
çevrelenildiğimiz enerjilerden kendimizi en iyileri ile onaylarken
hak ettiğimize inanarak kazançlı oluuz.
Kalplerimiz
gücümüzün merkezidir. Düşüncelerimiz kalbimizin sevgi dolu
yerinden gelince, mutluluğu kolayca ve çaba sarf etmeden
yaratabildiğimizi öğrendim. Gücünüze şimdi sahip çıkın.
Nereye giderseniz gidin. Kimle karılaşırsanız karşılaşınasıl
istediğiniz kendi sevginizdir.
Tümden var olan her
şeyde kendimizi ararız. Kimse için incinmeyi göze almazken
başkaların istedikleri, talepleri doğrulukları ile eşdeğer olan
ve senide içinde tutarak çevrenden meded ummaya çalışanlarla
karşılaşabilirsiniz. Kimlerin sana veya senin kimlere katkın
olacağını denemeden bilemezsiniz. Oysa çevrenin gelişi ile
uyanırken farklı bir istekle karşılaştığını sanırken sana
seni anlatan benzer rollerden dersini almaya başla. Bir de başka
bir gözle bakıp görmeyi seçsen nasıl olurdu?
Kim olduğunu ve ne
istediğini bilirsen bir taşla on kuş yakalama şansınız artar.
Kimliklerin arsında önceden yaşamış olduğun sahnenin yeniden
belirmesi demek kendini kendinle sınarken bulablirsin. Ayni hatanın
içinde tekrar bulunmak istemezsin. Ama, her insanın ayni olmadığını
bilirken düşüncelerindeki savunmayı bir kenara bırakıp, sadece
o an iç güdüsel dünyanda, düşüncelerini değil de hislerini
tartarak sana katkısı olacak olanı alıp kabullenmeye
başlamalısın. Her şeyden nasıl bir ders almış olursan bil ki
sana katkısı var olandan daha bir başka olacak. Eksik bir parçanı
tamamlamış olursun.
Kalplerimiz
gücümüzün merkezidir. Fiziksel, zihinsel, ruhsal duygusal olan
her şeyi bir arada tutup hangi hücrelerimizin bize nasıl iyi gelip
şifa olacağını bilerek katlanarak çoğalmasına izin veriri.
Hak ettiğine
inanarak yaratıcı gücüne daha fazla güç katmayı seç…
yaşamlarımızda,
iyi bir şeyler yaratmak için onaylamaları kullanırken inanmayan
bir yönümüz varsa, bu onaylamalar gerçekleşmez. “Onaylamalar
işe yaramıyor!” deme noktasına geliriz. Ama, bunun onaylamalarla
alakası yoktur. Asıl neden bunu hak ettiğimize inanmamamızdır.
“Bilinçaltınız onaylamalar üzerinde çalışır.”
onaylamalar bir
başlangıç noktasıdır. Bu, yolu açar. Bilinçaltı zihninize
şunu şöylüyorsunuz: “Sorumluluğu alıyorum.” “Değişmek
için yapabileceğim bir şeyin olduğunun farkındayım.”
onaylamayı söylemeye devam ederseniz, ya olanları akışına
bırakmaya hazır olursunuz ve onaylama gerçekleşir yada onaylama
size yeni bir yol açar. Harika bir beyin fırtınası yapabilirsiniz
ya da bir arkadaşınız sizi arayabilir ve “Bunu hiç denedin mi?”
diyebilir. Iyileşmenize yardım edecek bir sonraki adıma
geçirilirsiniz.
Onaylamaları
kıllanın. Böylece kurban rolünden sıyrılabilirsiniz. Artık
çaresiz değilsiniz. Kendi gücünüzü kabul ediyorsunuz. “Geçmişi
kolaylıkla bırakıyorum ve yaşamın sürecine güveniyorum.”
Kalbimizi kıran,
üzen, öfkelendiren her şeyden dersimizi alırız. Öfke normal ve
doğal bir süreçtir. Genellikle aynı şeye defalarca ve defalarca
kızarsınız. Öfkelendiğinizde, onu ifade etme hakkınızın
olmadığını hisseersiniz, bu yüzden öfkenizi yutarsınız.
Yutulmuş öfke bedeninizin uygun yerinde toplanma eğilimindedir ve
kendini rahatsızlığa dönüştürür. Yıllarca öfkenhizi aynı
yerde depolarsınız. Bunu ilgili kişiye doğrudan ifade
edemezsiniz, ayna karşısına geçin ve o kişiyle konuşuyormuş
gibi yapın. Ona her şeyi söyleyin: “Sana çok kızgınım.”
“Korkuyorum.” “Gerginim.” “Beni kırdın” Sadece devam
edin, ta ki öfkenizi bırakana kadar. Sonra derin bir nefes alın,
aynaya bakın ve sorun: “Bunu yaratan kalıp nedir? “Değiştirmek
için ne yapabilirim?” Bu davranışı yaratan inanç sistemini
değiştirebilirseniz, o zaman artık bunja ihtiyacınız kalmaz.
Neye inandığımızın
farkında olmalıyız.
Olumsuz tepkiler
listeniz vars istediğinizi söylediğiniz şeye neden sahip
olmadığınızı anlayabilirsiniz. Olumsuz mesajların farkında
değilseniz, onları değiştirmek çok zordur. Küçük bir dokunuş
bazen büyük bir değişime nedendir. Siz de bu bilinçle olmak
hayatı tatlı, neşeli, güzellikler içinde hak ettiğin yaşama
inandıklarınla musmutlu yaşarsın...
değişiminle
değerin artar. Kendin olmaya başlarken çevrenden sana
yansıyanların katkıları ile farklı açılar bilinçaltına
yüklemeye başlarsınız.
Zaman:
hediyelerimizin toplama zamanıdır bizde onu yapıyoruz.
NUMEROLOG: Müjde Şener
9.3.2020
33/15/6
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder